Mehmet Tosun - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis ve Jandarma Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in 1993'te ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmaların zaman aşımına uğramasına kısa bir süre kaldı.
Müebbet hapis cezası gerektiren suçlarla ilgili soruşturmalarda zaman aşımı süresini 20 yıl olarak öngören 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre, Bitlis'in ölümüne ilişkin soruşturmada zaman aşımı 17 Şubat'ta, Özal'da 17 Nisan'da, Ersever'de ise 4 Kasım 2013'te dolacak.
Soruşturmaların zaman aşımına uğramaması için, "fail" olarak bir kişinin ifadesinin alınması, savcılığın iddianame hazırlaması ve mahkemenin de iddianameyi kabul ederek kovuşturma başlatması gerekiyor.
-Kazanın fotoğrafları inceleniyor-
Güvercinlik Askeri Havaalanı'ndan 17 Şubat 1993'te kalkan uçak, kısa süre sonra şüpheli şekilde düşmüş, Orgeneral Eşref Bitlis hayatını kaybetmişti.
Olaya ilişkin soruşturmayı yürüten TMK'nın 10. maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, şimdiye kadar 28 Şubat soruşturmasında tutuklanan dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir, eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, dönemin Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış, eski İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, düşen uçağın enkazını inceleyen kaza kırım heyeti başkanı emekli Albay Erdal Özden ve emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu'nun da bulundu çok sayıda kişiyi "tanık" olarak dinledi.
Başsavcıvekilliği'nin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazdığı talimat doğrultusunda, "Ergenekon" davasının tutuklu sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük de soruşturma kapsamında ifade verdi.
Düşen uçağın enkazının hurdacıya satıldığının ortaya çıkmasının ardından, soruşturmayı yürüten TMK'nın 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Şahin, kaza sonrasında çekilen fotoğrafları, incelenmek üzere uzman bir ekibe gönderdi.
Bitlis'in ölümüne ilişkin soruşturmada zaman aşımı 17 Şubat 2013'te sona eriyor.
-Turgut Özal'ın ölümü-
Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 17 Nisan 1993'te ölümüne ilişkin soruşturmayı yürüten TMK'nın 10. maddesiyle görevli Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, aralarında Özal'ın eşi Semra Özal ve oğlu Ahmet Özal ile hastaneye kaldırıldığında müdahale eden Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorlarının da bulunduğu çok sayıda kişinin "tanık" sıfatıyla ifadesine başvurdu.
Son olarak, Başsavcıvekilliği'nin kararı doğrultusunda, 2 Ekim'de Özal'ın İstanbul'daki Anıt Mezarı açtırılarak cenazesi incelendi.
İnceleme sonrasında Başsavcıvekilliği'ne gönderilen raporda, "ölüm olayının meydana gelişi ile ilgili anlatımlar öncelikle ani kardiyak bir ölümü düşündürmekteyse de ölüm sonrası otopsi işlemi uygulanmamış ve iç organlarda, vücut sıvılarında gerekli makroskobik, mikroskobik, mikrobiyolojik, serolojik, toksikolojik incelemeler yapılmamış olduğundan mevcut bilgi ve bulgular ile kesim ölüm sebebinin tespit edilemediğinin oybirliğiyle mütalaa edildiği" belirtildi.
"Özal'ın, kadmiyum dahil, ağır metal maruziyeti ile öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı" da raporda yer aldı.
Başsavcıvekilliği'nin, soruşturmayı tüm yönleriyle devam ettirdiği ifade edildi.
Özal'ın ölümüne ilişkin soruşturmada zaman aşımı 17 Nisan 2013'te doluyor.
-Ersever cinayeti-
Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü soruşturmalar arasında, 4 Kasım 1993'te cesedi Ankara'nın Elmadağ ilçesinde bulunan Jandarma Binbaşı Ahmet Cem Ersever'in ölümü de yer alıyor.
Bu soruşturma kapsamında da çok sayıda kişinin ifadesine başvuruldu.
Ersever soruşturması da yeni bir gelişme olmaması durumunda 4 Kasım 2013'te kapanacak.
Yayıncı: Ziver Büyüktaş - ANKARA
Son Dakika › Güncel › 1993'teki Şüpheli Ölümlere Zaman Aşımı Tehdidi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?