Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan, "Belki bundan sonra 15 Temmuz'a rahmet okutacak bazı hadiseler de olabilir. O nedenle gerçekten bu coğrafyada çok uyanık olmak zorundayız, birlik, dirlik içinde olmak zorundayız." dedi.
Mustafa Kemal Üniversitesi Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen "15 Temmuz'un Sosyolojik ve Kültürel Etkileri" konferansı, Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Ardından İl Müftüsü Hamdi Kavillioğlu, şehitler için dua okudu.
Arıcan, yaptığı konuşmada, 15 Temmuz gecesi dünya tarihinde görülmeyen hain bir olayla karşılaşıldığını söyledi.
Darbe girişiminin bilimsel olarak incelenmesi gerektiğini belirten Arıcan, "Esasen son 15-20 yılda 'Ülkemizde darbeler dönemi bitti' deniliyordu. Ben de böyle inanıyordum. Son geldiğimiz nokta itibarıyla artık bu ülkede darbe sözünü bile ağza almanın hoş olmadığını düşünüyorduk. Bundan sonrası ne olur, bundan sonra nasıl bir durumla karşılaşırız? Esasen bu soruyu sorarak ileriye dönük 10, 20, 50, 100 yıllık projeksiyonlar oluşturmamız gerekiyor." diye konuştu.
Zor bir coğrafyada yaşanıldığına işaret eden Arıcan, şunları kaydetti:
"Bu coğrafyalarda her millet yaşayamaz. Bugünün Avrupalısı, bu coğrafyada yaşamış olsaydı, şu hadiseleri yaşamış olsaydı, paranoyak olurdu, kliniklere yatardı belki de. Avrupa'da birkaç patlama olduğunda ortaya çıkan durumu görüyorsunuz. O nedenle küresel akıl, küresel güç, belki de aklımıza gelmeyecek yeni hadiseler peşinde. Bir komplo teorisi oluşturmaya çalışmıyoruz. 15 Temmuz'dan itibaren dahi yaşadığımız birkaç kritik hadise bunu gösteriyor. Belki bundan sonra 15 Temmuz'a rahmet okutacak bazı hadiseler de olabilir. O nedenle gerçekten bu coğrafyada çok uyanık olmak zorundayız, birlik, dirlik içinde olmak zorundayız."
Darbe girişimi gecesi herkesin canını ortaya koyarak mücadele ettiğini vurgulayan Arıcan, "Bu milletin sadece erkekleri, gençleri değil kadınları da bu vatanın sigortasıdır. Böyle bir düşünce ve duruş bu darbeyi önledi. Tabii her şeyden önce Cumhurbaşkanımızın o kararlılığı ve feraseti, Başbakanımızın o makul yaklaşımları, yine muhalefet partilerimizin liderlerinin 'halkımızın buna tepki göstermesi gerektiğini ve darbeyi doğru bulmadıklarını' söylemeleri, bu olayın sonuçsuz kalmasını sağladı." dedi.
Arıcan, 15 Temmuz'un adım adım gelen büyük bir ihanetin son noktası olduğunu belirterek, "15 Temmuz, 30-40 yıldır ilmek ilmek işlenen bir projenin aslında sonucudur. Bir başka açıdan aslında Kurtuluş Savaşı'nda yarım bırakılan bir hesabın ödetilmesiydi. Bu millete aslında yarım kalmış bir hesap ödetilmek istendi." görüşünü paylaştı.
Son Dakika › Güncel › 15 Temmuz'un Sosyolojik ve Kültürel Etkileri' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?