Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Fetullahçı Terör Örgütü'nün dershane, burslar gibi yöntemlerle birçok akıllı çocuğu kazanarak bir nesli yok ettiğini söyledi.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve Medipol Üniversitesi'nce düzenlenen "15 Temmuz Işığında Eğitimi Yeniden Düşünmek" sempozyumu, Marmara Üniversitesi Sultanahmet Yerleşkesi Rektörlük Binası Konferans Salonu'nda gerçekleşti.
Açılışta konuşan Erdem, Türkiye'nin ekonomideki gibi eğitimde de aynı başarıyı yakalama çabası içinde olduğunu söyledi.
Bakanlığın eğitim modelleri içindeki imam hatip okullarının halk tarafından her dönemde kabul gördüğünü anlatan Erdem, imam hatipleri farklı kılanın arkasındaki güçlü sivil toplum kuruluşları olduğunu kaydetti.
AK Parti dönemlerinde imam hatiplerle ilgili hedefi büyüttüklerini ve uluslararası imam hatipler de açtıklarını belirten Erdem, milletin bu kurumlara talebini gözardı etmediklerini, yeni Türkiye'nin inşasında bu kurumların yapı taşı olarak ortaya çıkmasına tekrar vesile olduklarını aktardı.
Erdem, 28 Şubat sürecine değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi bir şey anlıyoruz ki, 28 Şubat, FETÖ terör örgütünün, planlayarak, o sözde rejimi koruma adına, her zamanki sapıklıklara giden kişileri de yönlendirerek, kurdukları eğitim modelini oluşturmak adına kurguydu. Bunu başardılar. Bugün eleştirel bakılan bu konunun, 200 yıllık gerisine de gidilebilinir. Yakın tarihimizde 28 Şubat'ın çok iyi irdelenmesi gerekir. Çünkü 700 bin öğrenciye kavuşan imam hatipler, o dönemde kapatıldı ve dini duyarlılıkları daha yüksek olan veliler, çocuklarını ilk etapta özel olarak gönderilebilecek okullar olarak, bu yapının okullarını gördü. Hem çok hızlı büyüdüler hem de düşündükleri eylemin en büyük hamlesini yapmış oldular. Ama bu da kesmedi onları."
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Erdem, 2013'te dershanelerin kapatılmasına dönük adım atıldığında, bu yapının damarına basıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İki kanal açmışlardı. Biri dini hassasiyeti olan vatandaşları, okullaşma ile kendi kanallarına almıştı. Daha liberal ve farklı düşünen kişilerin okullarına gelemeyeceklerini biliyorlardı ama dershaneye getirebileceklerdi. Bu yapıyı dershaneye de dönüştürerek, büyük bir sektörü eline geçirmişti. Yayınlarıyla birlikte yüzde 70 etki alanı vardı. Bu da her kesimden insanı dershaneye alıyor. Orada bu ülkenin zeki çocuklarını yakaladığı an dershane, burslar gibi yöntemlerle, birçok akıllı çocuğumuzu ne yazık ki kazandılar ve kötü emellerine alet ettiler, bir nesli yok ettiler. Onun için bu toplantı çok önemli ve hepimizin üzerine düşen sorumlulukları var. Bu işi bir daha yaşamamak adına konuşarak herkes görevini yapmalı diye düşünüyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, 'Hiçbir şey de paralel yapı kabul edilmez ama eğitimde hiç kabul edilemez.' Özel eğitim, devletin temelinde olur. Devlet eğitimin anayasal olarak da sorumlusu olan yapı olarak, herkese eşit şekilde eğitimi vermek durumundadır."
ÖNDER Genel Başkanı Halit Bekiroğlu da imam hatiplerin önemi ve 15 Temmuz darbe girişimini anlattı.
Açılış konuşmalarının ardından Medipol Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Abdurrahman Babacan'ın moderatörlüğünde "Eğitim Sorunumuza Odaklanmak" adlı oturum gerçekleşti.
Oturumda, Başbakan Başdanışmanı Prof. Dr. Necdet Subaşı "28 Şubat Üzerinden Türkiye'de Laiklik Pratiği ve Din Eğitimine Yansımalar" başlıklı sunum yaptı.
Sempozyumdaki oturumlarda, "İdeal Eğitimi Aramak: Dünya Örnekleri ve Türkiye", "Türkiye'nin Eğitim Sistemini Dönüştürmek: Yeniden Yapılandırma için Perspektif ve İlkeler/ Reform için Yol Haritası" konuları ele alındı.
Son Dakika › Güncel › 15 Temmuz Işığında Eğitimi Yeniden Düşünmek' Sempozyumu - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?