Yeni Alman Sineması'nın öncülerinden ve dünya sinemasında kendine özgü biçimiyle yer edinen yaratıcı yönetmenlerden Margarethe von Trotta, beş filmlik toplu gösterimiyle Filmmor'un direniş temasını bizzat desteklemek üzere İstanbul'a geliyor. Von Trotta, İstanbul Modern'de 17 Mart saat 14.00'teki masterclass ve filmlerinin gösteriminden sonra düzenlenen söyleşilerde izleyicilerle buluşuyor.
Von Trotta sinemasının temelini, tarihin dönüm noktalarında kendi olmak için direnen güçlü kadın portreleri oluşturur. Yönetmenin sağlam kişilikli, sorunlarla başa çıkmayı bilen, politize kadın kahramanları merkeze alan filmlerinde, toplumsal baskılarla kişisel ihtiyaçların çatışmasına odaklanır. Rosa Luxemburg'dan Hannah Arendt'a kadar uzanan bu kadınlar çağlarına damga vuran fikirleriyle bugün de kadınların esin kaynakları arasında yer alır.
Güzel sanatlar eğitimi aldıktan sonra tiyatroda çalışan, sinemaya da oyuncu ve yazar olarak adım atan Margarethe von Trotta, 1975'te Volker Schlöndoff ile birlikte çektiği, Heinrich Böll uyarlaması ilk filmi Katharina Blum'un Çiğnenen Onuru'nda ana akım medyanın kadınlara ve direnişçilere önyargılı yaklaşımını eleştirir. Halen daha güncelliğini koruyan bu filmden sonra, birbiri ardına politik sinemanın klasikleşen örneklerine imza atar. Almanya'nın yakın tarihine damgasını vuran politik olaylar fonunda yaptığı üçleme, yönetmenin filmografisinin en çarpıcı başlıklarıdır. Kız Kardeşler ya da Mutluluğun Dengesi, Marianne ve Juliane/ Kurşun Yıllar ve Sevgili Rosa; bir yandan değişimin sancılarını kendi kişiliklerinde çekerek kadın olmayı anlatırken bir yandan da politik eylemci olarak kadınların topluma ivme kazandıran rollerini öne çıkarır. Siyaset bilimci Hannah Arendt'in hayatının en önemli kesitini sunan, kahramanıyla aynı adı taşıyan film de, tematik olarak bu üçlemenin yıllar sonra gelen bir tamamlayıcısıdır adeta.
Margarethe von Trotta'nın sineması, güçlü kadın karakterleri politik arka planlarıyla ama özel hayatlarını da görmezden gelmeden gösterir izleyiciye. Onları sadece birer politik eylemci değil; aşkları, aileleri ve özellikle de kız kardeşleriyle ilişkileri çerçevesinde, hakiki insanlar olarak anlattığı için de feminist sinemanın da simgeleri arasında yer alır.
Son Dakika › Güncel › 13. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali'nde - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?