Fethiye'ye bağlı Esenköy'de oturan Fatma Akkuş, bir asırdan uzun ömrüne sayısız hatıra sığdırdı. Babası Osman Akkuş'u 6 yaşındayken Çanakkale Savaşı'nda şehit veren Akkuş, evin tek çocuğu olarak büyüdü. Yörük kültürü gereği ömrünün büyük kısmını deve sırtında göç ederek geçiren Akkuş, eşi Halil İbrahim Akkuş'u 16 yıl önce 86 yaşında kaybetti. 105'lik nine, 2 yıldır en küçük oğlu 62 yaşındaki İhsan Akkuş'un evinde yatağa bağımlı yaşıyor.
TELEVİZYONDA MAÇ İZLEMEYE BAYILIYOR
7 çocuğundan 3'ünü kaybeden Fatma Akkuş'un 22 torunu, torunlarının ise 52 çocuğu bulunuyor. 2 ay sonra torununun torununu kucağına alacak olan Fatma Akkuş, televizyonda futbol maçı izlemeyi çok seviyor. Torunları Galatasaray taraftarı olduğu için Şampiyonlar Ligi maçlarını dikkatle izleyen Akkuş, yorumlarıyla evdeki herkesi güldürüyor. 22 futbolcunun bir topun peşinden koşmasına bir türlü anlam veremediğini anlatan Akkuş, gol olunca 'attılar' diyerek takım ayırt etmeksizin seviniyor. Akkuş, maçların yanı sıra maç özetleri, deve güreşleri ve kadın programlarını da ilgiyle izliyor.
HAZIR VE İŞLENMİŞ GIDA YEMİYOR
Uzun yaşamanın sırrını beslenme alışkanlıklarına borçlu olduğunu belirten Fatma Akkuş, hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak duruyor. Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş etleri yemeyen Akkuş, sadece evde kesilen hayvanların etini yiyor. Sebze yemeklerini tercih eden Akkuş'un en sevdiği çorba ise tarhana. Doğadan toplanan otları tüketen, marketten alınan süt, yoğurt ve yumurtayı yemeyen Fatma Akkuş için tüm bu gıdalar köylerden getirtiliyor.
DOKTOR YÜZÜ GÖRMEDİ
105 yıldır neredeyse doktor yüzü görmeyen Akkuş'ta şeker, tansiyon ve kolesterol gibi yaşlılarda sık görülen hastalıklar bulunmuyor. Son 5 yılda sadece bir kez mide ağrısı şikayetiyle doktora giden Akkuş'un yediği yemekten dolayı ağrı çektiği belirlendi.
'ÇALIŞMAKTAN YEMEK YEMEYE FIRSATIMIZ OLMAZDI'
Yaşadıklarını anlatırken hafızasını zorlayan Fatma Akkuş, son yıllarda her şeyin çok hızlı değiştiğini söyledi. Geçmişte imkanların çok kısıtlı olduğunu belirten Akkuş, "Eskiden yemek, kendimiz yaparsak vardı. Çalışmaktan yemek yemeye fırsatımız olmazdı. Develerle göç ederdik. Ekmeğimizi, yemeğimizi hep kendimiz yapardık. Şimdiki yemekleri pek sevmiyorum. Eski yaptıklarımız daha iyiydi" diye konuştu.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Fethiye'de yaşayan Rumların Yunanistan'a göç etmek zorunda kaldığı mübadele dönemini de anlatan Akkuş, "Maria vardı. Evleri dağların eteklerindeydi. Göç zamanı tüm eşyalarını burada bırakıp gittiler" dedi.
ORGANİK BESLENMEYE ÖZEN GÖSTERİYOR
Annesinin beslenme alışkanlıklarını anlatan İhsan Akkuş ise annesinin sağlığını doğal beslenmeye borçlu olduğunu söyledi. Annesinin şu ana sadece bir kez doktora gittiğini kaydeden İhsan Akkuş, "Yediği yemekten dolayı mide rahatsızlığı çekti. Geçmişteki beslenme alışkanlıklarını sürdürüyor. Sosis, sucuk, salam gibi et ürünlerini yemez. Satın alınan eti dahi yemez" diye konuştu.
'BİRLİKTE MAÇ İZLİYORUZ'
Fatma Akkuş'un torunu Zikrullah Kaptı da anneannesinin maç izlemeyi çok sevdiğini aktardı. Galatasaray maçlarını birlikte izlediklerini belirten Kaptı, "Maç izlerken bizimle birlikte seviniyor. Bizimle birlikte üzülüyor. O da bizim gibi Galatasaray sevdalısı. Ancak diğer bütün takımların maçlarını da izliyor. Gol atılınca çok seviniyor. Biz olmasak bile maçları izliyor" diye konuştu.
Son Dakika › Güncel › 105 Yaşında, Torunlarıyla Maç İzliyor - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?