1 Mayıs Davası: Taksim Meydanı'na Yürüyüş Girişimine Dava Açıldı

İstanbul'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Taksim Meydanı'na ilerlemeye çalışıp polislere saldırdıkları gerekçesiyle haklarında dava açılan 4'ü tutuklu 34 sanığın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu 4 sanık ve avukatları ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanıklardan Hakan Akay, 1 Mayıs denilince akla Taksim Meydanı'nın geldiğini, olay günü bu yasağa karşı mücadelelerini göstermek istediklerini ileri sürdü.

Suçlamaları kabul etmediğini belirten Akay, dava dosyasından gösterilen olay anlarına ilişkin fotoğraflardaki kişinin kendisi olup olmadığının sorulması üzerine "Fotoğraflar hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiştir. Bu konuda beyanda bulunmak istemiyorum." dedi.

Sanıklardan Rıdvan Uzun, 1 Mayıs'ta Taksim Meydanı'na yürümek istediklerini ancak arama noktasında kolluk kuvvetlerinin müdahalesiyle karşılaştıklarını ifade ederek suçlamaları kabul etmediğini belirtti.

Duruşmada savunma yapan diğer sanıklar da olay günü herhangi bir suç işlemediklerini beyan ederken, tutuklu sanıklar tahliye talebinde bulundu.

Savunmaların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, tutuklu 4 sanığın tahliyesine ve haklarında yurt dışına çıkış yasağı konulmasına hükmederek duruşmayı erteledi.

Duruşmanın ardından aralarında sanıkların da bulunduğu bir grup, İstanbul Adliyesinin karşısında, polis ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı meydanda basın açıklaması yaptı.

Pankart açıp slogan atan grup, açıklamanın ardından dağıldı.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 19 kişinin şikayetçi olarak yer aldığı, 34 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, DİSK, KESK, DEM Parti, TMMOB, TDB, SOL Parti ve CHP İstanbul İl Örgütü gibi çeşitli parti, konfederasyon, sendika, STK, marjinal grup ve oluşumlar tarafından, sosyal medyadan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Fatih Saraçhane Parkı'nda kanunsuz yürüyüş gerçekleştirileceğine dair çağrılarda bulunulduğu belirtiliyor.

İddianamede, Fatih Kaymakamlığınca alınan yasaklama kararına istinaden İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünce belirtilen yer ve çevresinde olmak üzere kapama ve arama noktaları oluşturularak gerekli tedbirlerin alındığı, grupların birlikte ve bireysel olarak olay yerine geldikleri ifade ediliyor.

Yasaklama kararı olmasına rağmen meydanda toplanan kalabalığa dağılmaları konusunda 3'ten fazla kez yüksek sesle uyarı yapılarak dağılmaları amacıyla müdahale edildiği belirtilen iddianamede, birçok katılımcının aksine sanıkların, Taksim Meydanı'na çıkmak amacıyla Saraçhane sur önü bölgesinde güvenlik güçlerince oluşturulan hatta, taş ve benzeri sert cisim atarak, flama sopası, tekme ve yumruk atmak suretiyle dağılmamakta ısrar ettikleri anlatılıyor.

İddianamede 34 sanığın "kamu malına zarar vermek", "birden fazla kişiyle birlikte kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme", "kemik kırılmasına veya çıkığına sebep olacak şekilde kasten yaralama", Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet suçlarından 3 yıl 2 ay ile 20 yıl 6 ay arasında değişen sürelerle hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.