"Abdülhamid i anlamak 21. yüzyılı anlamaktır."Ünlü tarihçi İlber Ortaylı Abdülhamit için böyle söylüyor.Tarih, vaktiyle onu acımasızca eleştirmişken sonradan pişman olanlara, değerini geç de olsa anlayanlara ve hatta bunu adeta bir "itirafname" olarak yazıya dökenlere,arkasından ağıt yakanlara şahit olmuştur.
Sultan 2.Abdülhamit 31 Ağustos 1876'da padişah ilan edildi. Tahta çıktığında kendini bir ateş çemberi içinde buldu ;Ruslar Kırım ve Kafkasya'yı,Fransızlar Cezayir'i ele geçirmiş, Sırbistan ve Romanya özerkliğini, Yunanistan ise, bağımsızlığını kazanmıştı. Yurt içinde meşrutiyet yanlısı görüşler güçlenmiş, hatta padişahlığın tasfiyesiyle cumhuriyet ilanı fikri tartışmaya açılmiştı.
Bu durumdan rahatsız olan İngiltere, V. Murat'ı Padişah, Mithat Paşa'yı da yeniden sadrazam yapmak için Jön Türklerden Ali Suavi aracılığıyla tarihe Çırağan Baskını olarak geçen başarısız bir darbe girişiminde bulundu.20 mayıs 1878 tarihinde gerçekleşen bu sonuçsuz darbe, II. Abdülhamid'i hafiye denilen gizli teşkilatı kurarak idareyi daha sıkı ele almaya mecbur etti.Böylece istibdat,yani baskı dönemi olarak adlandırılan dönem başlamış oldu.
Abdülhamit için sıkça kullanılan Kızıl Sultan iddiası, Albert Vandal adlı bir Fransız yazar tarafından ortaya atılmıştı. Atılış sebebi de, Abdülhamid'in Ermeni isyanlarını bastırtmış olmasıdır.
Yahudilerin de Jön Türklerle iş birliğine gittikleri bu dönemde Osmanlı'nın yabancı devletlere karşı olan borçlarının tamamının ödenmesi karşılığında Filistin'in Yahudilere yurt olarak verilmesini isteyen Dünya Yahudi Teşkilatı'nın lideri Theodor Herzl'in " Kudüs'ü verin tum dış borçlarinizi Dunya Museviler Cemiyeti olarak odeyelim" onerisine verdiği cevap;"Ben bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam,zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!" şeklinde olmuştur.
"31 Mart 1909 ayaklanması, İngiliz istihbarat Servisi tarafından tertiplenmiş, imparatorluk politikasında henüz çok toy olan İttihatçılara icra ettirilmiş, iğrenç bir eylemdir.
Sultan Abdülhamit ayaklanmadan sonra meclis kararıyla 27 Nisan 1909 tarihinde tahttan indirilerek yerine 5.Mehmet getirildi.
Onun Osmanlı Devleti ve İslam toplumu için nasıl bir birleştirici unsur olduğu, memleketi 33 yıl nasıl bir zeka ve bilgiyle yönettiği, tahtan indirildikten sonra çok daha iyi anlaşıldı. Jön Türk idaresine bıraktığı devletin yüzölçümü, Adriyatik'ten Basra Körfezi'ne, Karadeniz'den Afrika'nın çöllerine kadar yaklaşık 5 milyon kilometrekareye ulaşıyordu. 1909 yılında tahttan indirildikten sonra, dokuz yıl içinde koca bir devletin İttihat ve Terakki idaresi altında çöküşünü büyük bir üzüntüyle takip eden Sultan 2. Abdülhamid,Osmanlı İmparatorluğu'nun hazin sonunu görmeden,10 şubat 1918 tarihinde vefat etti.
Vaktiyle Abdülhamid idaresine baş kaldıran ve "Hürriyet Kahramanı" ilan edilen Enver Paşa'nın, Mondros Ateşkes Anlaşması sonrasında 1 Kasım 1918 gecesi bir Alman denizaltısı ile ülkeyi terk ederken, yaveri Mersinli Cemal Paşa'ya söyledikleri aslında her şeyi anlatıyordu.
Son Dakika › Genel › Sultan 2. Abdülhamit Han Hakkında Bilgiler - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?