Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığında Şehit Aileleri ve Gazilerle İftar

Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığında şehit aileleri ve gazilerle iftar

ANKARA – İçişleri Bakanlığı tarafından Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığında düzenlenen iftarda, şehit aileleri, gaziler, bakanlık, emniyet, jandarma ve sahil güvenlik personeli bir araya geldi.

Gölbaşı Özel Harekat Dairesi Başkanlığında düzenlenen iftar programına şehit aileleri ve gaziler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eşi eşi Hamdiye Soylu, Emniyet Genel Müdürü Selami Altınok, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Sahil Güvenlik Komutanı Tuğamiral Bülent Olcay katıldı.

Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda bir konuşma gerçekleştiren Bakan, 15 temmuz'da kahramanca şehit olan özel harekat polislerini hatırlatarak, "Burası gazi bir mekan ve bu gazi mekanda kahramanlarımızın bu ülkenin bağımsızlığı ve hürriyeti için nasıl şehit olduklarını ve hain, alçak bir darbe girişimini; memleketin hiçbir değeriyle örtüşmeyenlerin, insanların hiçbir değeriyle örtüşmeyenlerin, hayvandan daha aşağı bir nitelikte olanların, bu insanların masum canlarına nasıl kıydıklarına bu gazi mekan şahittir.

Biz zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunu biliyoruz ve yüz yıllardır bu coğrafyamızda hürriyetimize saldırdılar. Yüz yıllardır bu coğrafyamızda birliğimize saldırdılar. Yüz yıllardır bu coğrafyamızda namusumuza saldırdılar. Yüzyıllardır bu coğrafyada inancımıza, dinimize, milliyetimize, geleneğimize ve göreneğimize saldırdılar. Bu coğrafya, bu topraklar, bu medeniyet ve bu tarih bize hem direnç verdi, hem akıl verdi ama bir taraftan sabır, bir taraftan vakar, bir taraftan kudret, bir taraftan güç verdi" dedi.

Yeni hükümet sistemine değinen Bakan, "Yeni bir hükümet sistemi geldi. Bugüne kadar büyüyen ülkemizi daha fazla büyütmek istiyoruz, daha fazla zenginleştirmek istiyoruz. Dünyada tanımadığımız ama bugün bir taraftan Kabe-i Muazzamının etrafında tavaf ederken 'Allah'ım bu Müslüman yurduna yardımcı ol' diyen, rengi bizden olmayan, dili bizden olmayan dini bizden olanlar; karşı karşıya kaldığı mağduriyetlere ancak ve ancak 'Allah'ım bu büyük millet, bu Türk milleti, bu asil millet; bize şefkat elini, merhamet elini, yardım elini uzatsın' diye bekleyen dünyanın kaç bin kilometre ötesindeki mağdurlar ve mazlumlar var. Biz yalnız bir kaderin evlatları değiliz, hiçbir zaman da olmadık. Bu milletin asaleti sadece 780 bin kilometrekareyi düşünmekten gelmez. Bu milletin asaleti her zaman dünyayı düşünmekten, dünyayı adaletten, dünyayı hakkaniyetten ve Allah'ın eşrefi mahlukat olarak yaratmış olduğu insana olan muhabbetten gelir. Yolumuz uzundur, işimiz zordur ama yardımcımız Cenab-ı Allah'tır" ifadelerini kullandı.