Darbe Girişimi Duruşmasında Mahkeme Heyetinin 'O Sorusu' Cevapsız Kaldı

Darbe girişimi duruşmasında mahkeme heyetinin 'O sorusu' cevapsız kaldı

SİİRT - Siirt'te Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na yönelik yapılan soruşturmayla gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan dönemin Siirt 3'üncü Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Şimşek'in de içinde bulunduğu 120'si tutuklu, 320 asker sanığın duruşması sürüyor.

Siirt Üniversitesi merkez kampüsü konferans alanının mahkeme olarak düzenlendiği salonda görülen duruşma, tutuklu askeri sanıkların kimlik tespiti ile başladı. Sanık avukatları, dışarıda bir grup göstericinin 'idam isteriz' seslerinin mahkeme salonunda duyulmasının sanıklar üzerinde psikolojik bir baskı oluşturulduğundan göstericilerin uzaklaştırılması talebinde bulundu. Mahkeme başkanı da duruşma salonunun dışındaki alana müdahale etme yetkisinin bulunmadığını aktardı.

Daha sonra uzman erbaş ve rütbeli sanık askerlerin savunmasına geçildi. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Siirt 3'üncü Tugay Komutanlığı'ndan 22 zırhlı askeri aracın Siirt Valilik binasını ablukaya almaya gittiği ifade edilen iddianamede, valiliği korumaya gelen vatandaşların kobra askeri araçla baskı altına alınmaya çalışıldığı, dağılmayan halkın üzerine ağır silahlarla ateş açıldığı belirtildi.

"Darbe girişiminden haberim yoktu"

Emrullah Demirli adlı uzman erbaş, ifadesinde; zırhlı araçlarla Siirt Valiliği binasına geldikleri sırada ilk başta valilik önünde toplanan vatandaşları, 6-8 Ekim Kobani olayları benzeri bir yapılanma ile karşı karşıya kalarak sokağa çıkmış göstericiler olabileceğini düşündüğünü iddia etti. Komutanının talimatıyla havaya 2 el ataş açtığını aktaran Demirli, bir müddet sonra ortalığın sakinleşmesiyle valinin gelerek, "Asker'de polis de bizimdir" dediğini, çok daha sonra da olayın bir darbe kalkışması olduğunu öğrendiğini iddia etti.

Erdi Demir adlı erbaş ise komutanının 'göreve gidiyoruz' diyerek apar topar kendilerini şehir merkezine getirdiğini, gece yarısı 23.30 civarında Siirt Belediyesi önünde ve daha sonra da Siirt Valiliğine geldiklerinde iddia etti. Bir aracın konvoyun önünde bulunduğunu ve kaldırılması için 3 kez anons yapılmasına rağmen aracın kaldırılmaması sonucu zırhlı araçlar tarafından müdahale edildiğini belirten Demir, İsmet Çehreli'nin (Eruh 2. Tabur komutanı) emirleri doğrultusunda hareket ettiklerini, kendilerinin sadece valilik binasının korunacağı emri ile Siirt'e getirildiğini söyledi.

Mahkeme başkanının da "halk size yapmayın demedi mi?" diye sorması üzerine Demir, kendisinin zırhlı aracın içinde bulunduğundan toplananların sesini duymadığından olayı algılayamadığını, vatandaşların sadece telefondan bir şeyler gösterdiğini, olayın darbe girişimi olduğunu da geç öğrendiğini iddia etti.

Ethem Kaplan Uzman Erbaş da, 15- Temmuz darbe girişiminde komutanlarının emriyle valilik önüne gittiklerini iddia ederek, geçmişte FETÖ'nün okullarında okumadığı gibi yurtlarında da hiçbir zaman kalmadığını, 15 Temmuz darbe gecesi kendilerine bir grup terör örgütünün şehre sızdığından müdahale için birlikten ayrıldıklarını söyledi. Ayrıca valiliğin emniyetinin sağlanması talimatı aldıklarını aktaran Kaplan, tutukluluk hali göz önünde bulundurarak tahliyesini talep etti.

Mesut Öniş adlı rütbeli de, şehirde bir gün önce sokağa çıkma yasağı olduğundan küçük bir grubun bu yasağı ihlal ederek şehre indiği yönünde talimat geldiğini, kendilerinin de zırhlı araçlarla Siirt Valiliğinin önüne gittiklerinde küçük bir grubun tepkisiyle karşılaştıklarını söyledi. Daha sonra grubun kendilerine sarılarak 'En büyük asker bizim asker, asker kışlaya' sloganı atıldığını belirten Öniş, üstlerinin emrini yerine getirmek için eğitildiğini, kimseye de emir verme yetkisi olmadığını söyledi.

Mahkeme başkanının havaya ateş açtınız mı sorusuna Öniş, "4 el ateş açtım" diye karşılık verdi.

Koray Kaya adlı uzman ise, o gece Tabur Komutanı İsmet Çehreli'nin talimatı doğrultusunda terör bahanesiyle Siirt'e getirildiğini, darbe girişiminden haberleri olmadığını iddia etti.

"Halkın bayrak açması slogan atması hiç mi size bir şey hatırlatmadı?"

Sanık askerlerin çoğunun atılı suçlamaları kabul etmemesi üzerine mahkeme heyeti, valilik önünde toplanan vatandaşı kast ederek, 'halk size yapmayın demedi mi? halkın slogan atması ve Türk bayrağı açması size bir şey hatırlatmadı mı? diye sordu, sanıklardan ses çıkmadı.

120'si tutuklu 320 asker hakkında 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.