9 ayda öğrendiği Türkçe ile akademik kitap yazdı
Yüksek lisans tezini "Yeni Medyada Gözetim ve Mahremiyetin Dönüşümü" kitabı olarak yayınladı
Kitap, akademik çalışmalarını Türkçe yapmaktan çekilen bazı uluslararası öğrencileri için moral oldu
Arnavutluk vatandaşı Flora Hajdarmataj Rizanaj;
"Türkçe zor, ama öğrenmek imkansız değil"
ESKİŞEHİR - Okumak için geldiği Türkiye'de, Türkçeyi yaklaşık 9 aylık bir sürede öğrenen ve daha sonra geliştiren Arnavutluk vatandaşı Flora Hajdarmataj Rizanaj, akademik anlamda Türkiye'ye katkı sunmak adına Türkçe bir kitap yayınladı.
Lisans Eğitimini Kosova'daki Hasan Piştine Üniversitesinin Gazetecilik bölümünden tamamlayan Flora, 2013 yılında Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından seçilerek Türkiye Bursları kapsamında Türkiye'ye geldi. Yüksek lisansını İzmir Ege Üniversitesinde bitiren Flora, daha sonra doktora eğitimi için kendi imkanyıla Eskişehir Anadolu Üniversitesi Basın ve Yayın Ana Birim Dalına kayıt oldu. Flora, yaptığı derin bir araştırma sonucunda ortaya çıkartan yüksek lisans tezini kitaplaştırarak piyasaya sundu. Türkiye'ye gelirken bir kelime bile Türkçe bilmeyen Flora, Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezinde verilen 2 dönemlik Türkçe eğitiminden yola çıkarak YTB, RTÜK, TRT ve diğer sivil toplum kuruluşların düzenlediği konferansları ve çalıştaylarına katılarak Türkçeyi geliştirdiği dile getirdi.
Türkçeyi sonradan öğrenen birisi olarak Flora'nın Türkçe yazdığı kitap, dünyanın dört köşesinden eğitim için Türkiye'ye gelen, ancak akademik çalışmalarını Türkçe yapmaktan çekilen bazı uluslararası öğrencileri için bir moral oldu. "Yeni Medyada Gözetim ve Mahremiyetin Dönüşümü" kitabında Flora, teknolojinin gelişmesi ile birlikte gözetim iktidarı, gözetimin nasıl işlendiği ve yeni medya ortamlarında mahremiyetin nasıl kaybı ve dönüşüme uğradığını dile getirdi.
Arnavutça, İngilizce, İtalyanca ve Türkçe dilleri bilen uluslararası öğrenci Flora Hajdarmataj Rizanaj, kitabını Türkçe yazmasın nedeni, kitabın teması, kitap çalışması yaparken yaşadığı zorluklarını dile getirirken, Türkiye'de okuyan uluslararası öğrencilerin Türkçelerini geliştirmesi için bazı tavsiyelerde de bulundu. Rizanaj, ilk olarak yazdığı kitap hakkında konuşurken, "Aslında bu kitap yüksek lisans tezimin gözden geçirilmiş halidir. Hocalar tarafından beğenilmesi ile birlikte kitaba dönüştürmeye karar verdim. Çünkü onlar beğendikleri için ve derin ve detaylı bir çalışma olduğu için Türkçe kaynakların bir katkısı olmasını istedim. Bu kitabın ana teması yeni medyada gözetim ve mahremiyet algısındaki değişim konusunu ele alıyor. Bu teknolojinin gelişmesi ile birlikte gözetim iktidara, gözetim nasıl işlendiği ve mahremiyeti nasıl kaybı ve nasıl dönüşüme uğradığına bahsetmektedir. Araştırma Kosova'da Hasan Piştine Üniversitesinde öğrencilerle yapıldı mülakatlarla yapıldı. Araştırmada en çok öğrencilerin neyi kamusal ve neyi mahremiyet ve özel alan ayrımını yaptıklarını sonucuna varıldı. Aslında araştırma orada yapılırsa sadece oralarda değil, bütün dünyada bu durum geçerlidir" diye belirti.
"Bu kitap herkese hitaben"
Yazdığı kitabın temasına göre kimlere hitaben olduğu sorusuna yanıt veren Rizanaj, ayrıca piyasadan gelen geri dönüşler hakkında da bilgi verdi. Flora Rizanaj, "Bu kitap şuanda, şu günlerde herkese hitap edebilir. Çünkü teknolojinin gelişmesi ile birlikte mahremiyet konusu herkese değiniyor. Yani herkesten bahsedebilir çünkü herkesin mahremiyet kayba uğramış durumunda. Ama özellikle iletişim fakültesinde ve yeni medya alanında ilgilenen öğrenciler için daha çok hitap edebilir. Kitap yaklaşık bir ay önce basıldı ve bütün kitap satış sitelere sunuldu. Talep güzel görünüyor; altı ay sonradan bakacağım yani ne kadar satış ve nasıl gittiğini hesaplayacağım" dike aktardı.
Kitap yazarken yardım edenlere büyük teşekkür
Rizanaj, kitap yazma süreci boyunca en çok yardımı Türkiye'de okuyan Kosovalı eşi tarafından aldığı belirterek yardımda bulunan diğer herkese teşekkür etti. Rizanaj, şunları söyledi;
"Bu kitap yazarken en çok eşim tarafından yardım gördüm. O her zaman beni destekledi. Hem Türkçe konusunda; yani daha iyi öğrenmek hem de kitaplaştırması konusunda, o ilk olarak fikrini verdi. Yani dedi, 'böyle bir yayın evi var ve kitaplar yayınlıyor' ondan sonra ben de onlar ile iletişime geçip ve onlarla anlaştık. Ayrıca tez danışmanım Soner Yağlı başta olmak üzere ve tez jürilerimden Ege Üniversitesi İletişim Fakültesinden Pilin Dündar hocama, Yaşar üniversitesinden Huriye Toker hocama yani tezimi özellikle titizlikle okuyan bu hocalara, ondan sonra Türkçe açısından düzeltmeler yapan Türk arkadaşım Nur Akagündüz'e çok minnettarım."
"Bir güvenlik bile görsem onu yazımı kontrol ettirdim"
Yabancı olması nedeniyle Türkçede kitap yazarken Rizanaj, oldukça zorlukların içinde oldu. Flora, dilsel hatalarından başlayarak kitabın basılmasına kadar farklı aşamalarda yaşadığı zorluklarını dile getirirken, "İlk geldiğimde ben kafama koydum yani Türkiye'ye geldim ve burada Türkçe var. Korkmayarak Türkçe öğreneceğim ve Türkçe yazacağım. İngilizce biliyorum, ama hiçbir zaman İngilizce yazmak istemedim. Yazdıklarımı doğru mu diye herkese sordum. Nerede bir Türk görsem, mesela bir güvenlik görevlisi görsem ona gidiyordum. Yazdığımı kontrol edebilir misin? diye kontrol ettirdim. Yani bunu böyle değerlendirerek ondan sonra tavsiyeler alarak geliştirdim" diye belirtti ve uluslararası öğrencilere yönelik ilk tavsiyesi olarak, "Ben bu dili öğrenemem yani zor bir dil. Ondan sonra İngilizce 'de yaparak kolaya kaçmayın diyorum. Sürekli zorluklarla mücadele etsinler" dedi.
"Türkçe zor ama öğrenmek imkansız değil"
Yazar Flora Hajdarmataj Rizanaj, Türkiye'de okuyan uluslararası öğrencilere hitaben verdiği tavsiyelerini şöyle devam etti:
"Türkçe zor bir dil herkes için, ama öğrenmek için imkansız değil. Onu zamanla yani zamanı değerlendirip kitaplar, dergiler ve haberler okuyarak, ondan sonra burada bütün fırsatlara, konferanslara, sempozyumlara katılarak Türkçeyi geliştirebilir. Ondan sonra özellikle herkes Türk arkadaş edip sohbet ederek bu dili geliştirebilir ve öğrenebilir. Yani pes etmemek lazım bence çünkü öğrenemez bir dil değil, Türkçe zor bir dil ama öğrenebilir. Bütün uluslararası öğrencilere şu tavsiyede bulunmak istiyorum; Türkiye geldikten sonra zamanını ve enerjilerinizi iyi değerlendirin ve güzel şeyleri yapmayı gayret edin ve sonuçlar güzel bir şekilde size dönecekler" diye konuştu.
"Yazdığı kitap başka dillere de çevrilecek"
Yazdığı kitabını bildiği başka dillere de çevirebilecekleri konusunda konuşan Rizanaj, "Evet, bu güzel bir konu ve güncel bir konu aslında. Bununun için ilk olarak benim dilimde yani Arnavutça tamamen değil de daha kısalmış belki bir roman tarzında yazmayı düşünüyorum. Ondan sonra da bunu İngilizcede de yazmayı düşünüyorum" dedi.
Yeni başka kitap yazmak hakkında ise Rizanaj, "İlk planı olarak bu kitabımı çevirmek ve başka bir dilde onu geliştirmek var. Ondan sonra 'yeni medya' alanında yani iletişim alanında başka kitaplar yazmayı düşünüyorum. Çünkü devamlı katkıda bulunmak istiyorum" diye konuşmasını noktaladı.
Son Dakika › Genel › 9 ayda öğrendiği Türkçe ile akademik kitap yazdı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?