Viyadük Faciasının Arkasından AK Parti'li Profosör Çıktı

İzmir- Çanakkale Otoyolu Koyundere Mevkisi'nde yapımı devam eden viyadük inşaatında beton dökülmesi sırasında çelik konstrüksiyon iskelenin yıkılmasıyla 3'ü inşaat işçisi 1'i beton firması çalışanı 4 kişinin hayatlarını kaybetmesinin ardından, ihmaller zinciri ortaya çıktı. Viyadük inşaatını yapan şirketin iki ortağından birinin AK Parti Elazığ milletvekili aday adayı Prof. Dr. Yasemin Açık olduğu belirlendi.

İHALEYİ ONUN ŞİRKETİ ALDI

Yapımına devam edilen viyadük inşaatında çelik konstrüksiyon iskelenin yıkılması sonucu dört işçi hayatını kaybetmişti. Viyadük inşaatının ihalesini alan Seza İnşaat ile ilgili, aynı ihaleye katılan başka bir firma 11 Aralık 2013 tarihli Kamu İhale Kurumu toplantısında şikayette bulunmuştu.

Şikayette Seza İnşaat'ın iş hacmine ilişkin sunduğu belgeler arasında yer alan 2012 Adapazarı- Karasu Limanları ve Sanayii Tesisleri Demiryolu Bağlantısı Altyapı İnşaatı işine ait hak edişlerin gerçeği yansıtmadığı iddia edildi. Ancak şikayetçi firma 10 günlük itiraz süresini kaçırdığı için KİK red kararı verdi.

ERDOĞAN'A ÖDÜL VERDİ

Seza İnşaat'ın ortaklarından birinin AK Parti'nin Elazığ Milletvekili aday adayı Prof. Yasemin Açık olduğu belirlendi. Elazığ doğumlu, tıp doktoru olan Açık aynı zamanda, Sağlığı Geliştirme ve Sigara İle Mücadele Derneği, Yaşam Boyu Kadın ve Üreme Sağlığı Derneği, Elazığ İş Kadınları Derneği, Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği, AİDS ile Savaş Derneği üyesi… Prof. Açık, dönemin Başbakanı Erdoğan'a bir Elazığ ziyareti sırasında sigara ile mücadelesinden dolayı ödül de vermişti.

Açık'ın son seçimlerdeki adaylık sürecinde açıkladığı 21 sayfalık özgeçmişinde, "Elazığ il merkezinde bulunan iki benzin istasyonuna ortaklığı ve inşaat, turizm, enerji gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren bir çok başarılı şirkette ortaklıkları mevcuttur" ifadesi yer alıyor.

MEDYA MENSUBUNUN ÜREMESİ

Açık'ın en dikkat çeken hibe projesi ise, 2004-2005 yılları arasında Sağlık Bakanlığı ve AB işbirliği içinde gerçekleştirilen Üreme Sağlığı Programı kapsamındaki çalışması oldu. Aynı zamanda Elazığ'da yerel medya sahibi olan Açık, "Elazığ, Malatya, Bingöl ve Tunceli illerinde görev yapan Medya Çalışanlarının Üreme Sağlığı Konusunda Bilgilendirilme ve Savunuculuğu" hibe Projesi koordinatörlüğünü yaptı.

CİVATALAR EKSİKTİ

Olay yerinde incelemelerde bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada, '' Birleşim noktalarında dört tane olması gereken sayısının bir adet olduğu belirtildi. İnşaatta kullanılan iskeletin çok yoğun kullanıldığını, metal yorgunluğu olduğunu öğrendik'' dedi ve şunları söyledi:

''İşçiler, sabah 06.00'dan akşam 19.00'a kadar İzmir'in Ağustos sıcağında çalıştırılıyor. Öğle yemeği molasına da dönüşümlü çıktıkları ve inşaatın hiç durmadığı belirtildi. Sonuç olarak iskele isyan etmiş, demir çökmüş işçiler 13 saat çalıştırılıyor ve 150 tonluk bir beton yapı 60 metreden çöküyor. Günlük 100 TL yevmiye ile çalışıyorlar ve izin hakları yok.

KLİMALI CENAZE ARACI İSTEDİLER

Balbay işçilerin Van'dan geldiklerini de belirterek '' Bir denetim olup olmadığını, iş sağlığı güvenliği diye sorduğumda 'O ne abi' dediler. 20 yaşındaki gençler işsizlik ve terörden kaçmak için memleketlerinden çalışmaya gelmişler. AKP'nin Türkiye'yi getirdiği nokta bu… Benden ilk istekleri soğutmalı cenaze aracı oldu. Belediye Başkanımız hemen ilgilendi. O araçla cenazeleri evlerine ulaştıracaklar.'' dedi. (Kaynak:Sözcü)

İŞÇİLER UYARMIŞ

Kaliteli olmayıp çalıştıkları sırada düştüğü gerekçesiyle baret kullanmayan, özel inşaat ayakkabıları bulunmadığı için terlikle çalıştığını söyleyen inşaat işçilerinin, faciadan önce de 400 ton beton ve demiri tutan iskelenin krikolarının ayarlı olmadığını, yıkılabileceği uyarısına rağmen beton dökme işlemine geçildiği iddia edildi.

OTOPSİDEN SONRA MEMLEKETLERİNE GÖNDERİLDİ

İzmir Adli Tıp Kurumu'nda, yaşamını yitiren 4 işçiye otopsi yapıldı. Ardından da cenazeler yakınlarına teslim edilmeye başlandı. Ölenlerden İbrahim Yurt'un, Manisa'nın Akhisar İlçesi'ne bağlı Akselendi Köyü'nde, bugün ikindide kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verilecek. Diğer işçiler Mehmet Reşit Işık, Hakan Bilmez ve Sefer Aslan ise, memleketleri Van'ın Erciş İlçesi'nde toprağa verilecek.

SON SELFİE

Olayın ardından hayatını kaybeden işçilerini acı hikayeleri de ortaya çıktı. Bir süre önce çalıştığı hazır beton firmasından ayrılıp, koşulları daha iyi olduğu için yeni firmasında işe başladığı öğrenilen İbrahim Yurt'un, kalp rahatsızlığı bulunduğu belirtildi. Oğlu İsmet Yurt, babasının, kazadan önce, doktor kontrolünden geçtikten sonra işe gittiğini anlattı. İki çocuk babası Yurt'un, otomobil kredisi borcu ödediği içini ekonomik güçlük çektiği öğrenildi. Bu arada, İbrahim Yurt'un, kazadan bir saat önce olay yerinde çektiği selfie'sini sosyal paylaşım sitesine koyduğu ortaya çıktı. Talihsiz adamın, son selfiesini gösteren yakınları büyük üzüntü yaşadı. Sefer Aslan'ın ise, kısa süre önce askerden gelip nişanlandığı ve kurban bayramından sonra da evlenmeyi planladığı öğrenildi.

EVLENMEK İÇİN PARA BİRİKTİRİYORDU

Cenazeleri almak için bekleyen, ölen işçilerden Hakan Bilmez'in kuzeni Mehmet Bilmez, "Kendisi henüz nişanlı değildi ama evlenmek istiyordu. Para biriktirmek için de geçen şubat ayından beri burada çalışıyordu. Viyadükteki çalışmaların bitmesine kısa süre kala olay meyadan gelmiş. En son iki gün önce beni telefonla aradı, konuşmuştuk" dedi.

KRİKO FACİASI MI?

Bu arada kaza sırasında viyadük üzerinde bulunan ve diğer bölümde olduğu için de mucize eseri hayatta kalan işçilerden Mehmet Gürkan'ın anlattıkları dikkat çekti. İnşaatta çalıştıkları sırada, başlarından çıkarmamaları gerekli olan baretleri, kalitesiz olmasından dolayı sürekli başlarından düştüğü için şantiye binasında bıraktıklarını anlatan Gürkan, ayrıca inşaat alanında giymeleri gereken özel yapım ayakkabıları da, yine şirketini kendilerine almadığını, bunun yerine terliklerle çalıştıklarını ileri sürdü.

İSKELE HATALIYDI İDDİASI

Kazanın oluşuyla ilgili bilgi veren Mehmet Gürkan, viyadük altına, yaklaşık 400 ton harç ve demiri tutması için kurdukları iskelenin hatalı olduğunu öne sürdü. Gürkan, "İskelenin üzerinde olan krikolar vardı. Bunlar kalıpları tutuyordu. Bunların normalde 30 santim olması gerekiyordu. Ama 10 santim yapılmıştı. İskelede dengesizlik vardı. Bizler de bunu şantiye şeflerine söyledik, onlar da bize 'mühendislerden iyi mi bileceksiniz' dedi ve harcı dökmemizi istedi. Saat 07.00'de çalışmaya başladık. Artık harç dökülmesinin bitimine 5 dakika vardı. İşimiz bitecek ve aşağıya inecektik. O sırada iskele ağırlığa dayanamayınca yıkıldı. Ben diğer tarafta olduğum için hayatta kaldım. Yalan yanlış bilgilerle, arkadaşlarımızın ölümlerinin üzerleri karartılmasın" dedi.

GÖZALTINA ALINDI

Bu arada olayla ilgili, şantiye şefi ile yardımcısının ise gözaltına alındığı öğrenildi.