Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER) İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, "Bizim en çok belimizi büken üretmek için ithal ettiklerimiz ve üstüne gelen enerji faturalarıdır. Bir binayı soğutmak ısıtmanın iki katı maliyet ile karşı karşıya bırakıyor. Binalarda kullanılan enerji sanayide kullanılan enerjiyi solladı geçti. Demek ki sanayi aklı başında bir enerji verimliliğine geçmiş" dedi.
Yapılarda Enerji Verimliliği Derneği (VERİMDER), tüm Türkiye'de enerji verimliliği ve tasarrufu konusunda seferberlik ilan etti. Ülkemizin en önemli konularından biri olan enerji verimliliğinin daha fazla yaygınlaşması amacıyla "Anadolu Buluşmaları"na başladı. Enerji Verimliliği ve Gelecek başlıklı düzenlenen toplantıya, VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, Verimder Başkanı Çağdaş Korkmaz, Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, iş adamları ve gazeteciler katıldı.
"Dünya ticareti büyüdükçe dünyanın geliri de artıyor"
VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emre Alkin, "Rusya Ukrayna gerginliğinin Türkiye'ye enerji faturasının ne olacağı ile ilgili 3 farklı senaryo var. İstanbul buluşması çok önemliydi. Cumhurbaşkanımızın düzenlediği zirve olumlu adım atılmasına vesile oldu. Çünkü bizim caydırıcı görünümüz kadar uzlaştırıcı görünümümüz de önemlidir. Birinci senaryo; İstanbul zirvesi başarı ile devam eder. Kalıcı bir barış anlaşmasına doğru adım atılır. Bu adımlar atılırsa dünya ticaretinin büyümesinde çok büyük bir yavaşlama olmaz. Biz küresel büyümeyi yüzde 3.5 ile tamamlarız. Bu Türkiye Cumhuriyeti için yüzde 4-5 anlamına geliyor. Dünya ticareti de 23 trilyon dolara ulaşıyor. Dünya ticareti büyüdükçe dünyanın geliri de artıyor. Refah ve huzur hakim oluyor" sözlerine yer verdi.
"Bu durumda dünya büyümesi yüzde 1-1.5 kadar iniyor"
Olası ikinci ve üçüncü senaryo hakkında da bilgi veren Alkin, "İkinci senaryo işgalin statükoya dönüşmesi; ve bunun ikinci bir soğuk savaşı gündeme getiriyor. Bu da bizi çok bozmuyor. Ama orada insanların canı yanıyor. İşgal devam ettiği sürece dünya büyümesi yüzde 2.5 kadar düşme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Dünya ticareti 23 trilyon dolar olacağına 21 trilyon dolara olarak tahmin ediliyor. Bu ciddi bir rakam. Üçüncü senaryo ise tam bir kabus; tamamen Rusya, iyi niyetli çabalardan vazgeçiyor. Rusya Ukrayna'nın tamamını işgal ediyor. Olmaz da diyemiyoruz. Bu durumda dünya büyümesi yüzde 1-1.5 kadar iniyor. Bunu seslendirmek bile istemiyorum. Bu üç senaryoda da iyisinden kötüsüne maalesef enerji emtia fiyatlarında tedarik zincirleri kırıldığında 2023'ün sonuna kadar iyi bir haber veremiyorum. Şuan Ukrayna- Rusya meselesi tatlıya da bağlansa enerji fiyatları dalgalanmaya devam edecek. Bize bunun direkt etkisi var" dedi.
"Türkiye'nin ithalatının yüzde 85'inden fazlası ham madde aramalı yatırım malıdır"
Avrupa bölgesinde Rus doğalgazına en bağımlı ülkenin Türkiye olduğunu belirten Alkin, "Bizim 65 milyar metreküp civarında satın almak zorunda olduğumuz doğal gazın yüzde 36'sını Rusya'dan alıyoruz. Elektrik üretimimizin de yüzde 2 ile 34 arasında da doğalgazdan yapıldığını biliyoruz. Geçen yıldan bu yıla enerji fiyatları bazı zamanlar 2-3 katına çıktı. Avrupa'da bir facia oldu doğalgaz yüzde 200-300 arttı. Fakat Türkiye'de ilginçtir doğalgazı ülkeler ile yaptığı pahalı anlaşmalara bağlı kalmamak için spot piyasa da yüklenmek zorunda kalmış, şuan hem petrol hem doğalgaz fiyatları normalin 2-3 katına üzerindedir. Türkiye'nin ithalatının yüzde 85'inden fazlası ham madde aramalı yatırım malıdır. Bizim en çok belimizi büken üretmek için ithal ettiklerimiz ve üstüne gelen enerji faturalarıdır. Mademki biz bu kadar doğalgaza bağımlıyız bu da bize cari açık oluşturuyor. Biz bu durumda kendi öz çabamız ile nasıl kurtuluruz. Bir binayı soğutmak ısıtmanın iki katı maliyet ile karşı karşıya bırakıyor. Binalarda kullanılan enerji sanayide kullanılan enerjiyi solladı geçti. Demek ki sanayi aklı başında bir enerji verimliliğine geçmiş" dedi.
"Enerji tüketiminde yüzde 70 dışarı bağlıyız"
VERİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Çağdaş Korkmaz, "Zor bir dönemden geçiyoruz, devam edeceği de aşikardır. Buna karşı yapılacak çok çalışma var. Ülkemizde ciddi bir enerji kullanımı var. Enerji tüketiminde yüzde 70 dışarı bağlıyız. Bundan sonraki dönemde enerjiye ulaşımda çok güzel bir tablo önümüzde yok. Bu durumda enerjiyi daha verimli hale getirmemiz gerekiyor. 2018 yılından bu yana binalarda kullanılan enerji sanayide kullanılan enerjiyi geçmiş durumda. Sanayi alanında enerji verimliliği yatırımları çok hızlı hayata geçti. Konutların yüzde 75'inin enerji verimliliğinin olmadığını biliyoruz. Bize göre enerji verimliliği bir bütündür. Kullandığımı miktarı en verimli şekilde kullanmamız gerekir. Binaların yalıtımı bu noktada öne çıkıyor" ifadelerine yer verdi.
"Sera gazı salınımı 2050 yılında yüzde 35 azaltmayı hedefliyorlar"
Dünyadan örnekler veren Korkmaz, "Avrupa'da bu süreç 2000 yıllarda başladı. 2020 yılında 1990 yılına göre yüzde 20 daha az enerji tüketimi hedefliyorlar. Sera gazı salınımı 2050 yılında yüzde 35 azaltmayı hedefliyorlar. Avrupa'da sera gazı salınımında yüzde 40 binalardan kaynaklanıyor. Bizde de 2010 yılının başında enerji belgesi devreye girdi. Binalarımızın bir enerji kimlik belgesi oluşturuluyor. Araçlarımızın 100 kilometrede ne kadar yakıt tükettiğini biliyoruz ama oturduğumuz evlerin enerji tüketimlerini sorgulamıyoruz. Ülkemizde yine bir enerji eylem planı var. Paris İklim anlaşmasını biz de imzaladık. Bu anlaşma ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ismi değişti. Bir bakanlığın ismini değiştirecek kadar önemli bir konu" dedi.
"Bir derece soğutmanın maliyeti 1 derece ısıtmanın maliyetinin 2 katıdır"
Yakın zamanda kademeli elektrik enerjisi kullanımımda yeni bir döneme geçildiğini belirten Korkmaz, "Burada teşvikler söz konusudur. Daha az enerji tüketen binaların değerinin artması gibi önümüzdeki dönemde bizi bu tür konular bekliyor. Bu dönüşümü hızlandırmamız gerekiyor. Doğalgaz ve elektrik kullanımında ciddi maliyetimiz var. Bir derece soğutmanın maliyeti 1 derece ısıtmanın maliyetinin 2 katıdır. Önümüz yaz, elektrik faturalarımız yukarı doğru çıkmaya devam edecek. Dünyada da ülkemizde de gelişmeler var. Bunların farkında olmak iyi bir şey, bundan sonra ortak bir şekilde bu dönüşüme imza atmak istiyoruz" açıklamasına yer verdi.
"Çok daha dikkatli olmamız gerekiyor"
Dünya Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar ise konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Türkiye hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı ülkelerden birisidir. Çok daha dikkatli olmamız gerekiyor. Isınırken havayı kirletiyoruz ve kendimizi öldürüyoruz. Hem binalarda hem konutlarda yalıtımın önemi ortaya çıkıyor. Kendi kişisel çabalarımız ile dönüşüm yapmak da mümkün." - ANTALYA
Son Dakika › Ekonomi › VERİMDER İcra Kurulu Başkanı Prof. Dr. Amre Alkin: 'Binalarda kullanılan enerji sanayide kullanılan enerjiyi solladı geçti' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?