TÜSİAD'ın 44. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu, yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek "İçimizi karartan bu tablonun orta ve uzun vadede aydınlık bir geleceğe evrilmesi hususunda hala çok ümitliyiz. Hukuk alanında yaşadığımız karışıklığın giderilmesi için Sayın Cumhurbaşkanı'nın da içinde bulunduğu arayışların umut yaratan bir gelişme olduğunu dile getirmek isteriz. Hiç kuşkusuz, ülkemizin siyasette yaşadığı sorunları, kaybettiğimiz itibarı, kollektif bir bilinç içinde, evrensel demokratik esasları referans alarak giderebilir ve ülke markasının yaşadığı tahribatı süratle tamir edebiliriz. Bu bilinci gösterebilirsek henüz yitirmediğimiz ekonomik gücümüzü yeniden devreye sokabiliriz" dedi.
-"2013 CİDDİ SARSINTILARLA GEÇTİ, DÖRT CEPHEDE HASAR OLDU"-
Konuşmasının başında 2013 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erkut Yücaoğlu,ekonominin yeniden inşa sürecinde özel sektörün, üretimiyle, yurt içi ve yurt dışı yatırımlarıyla, özelleştirme faaliyetlerine katılımı ile, ve ihracatıyla son derece aktif ve belirleyici bir rol oynadığını ve dünya konjonktürünün de yardımıyla Türkiye'nin, hakiki anlamda yabancı sermaye çeken bir ülke olduğunu belirterek, "Ne yazık ki, yoğun bir emek ve yatırımla, elbirliğiyle yeniden yaratılan bu yükseliş geride bıraktığımız 2013 yılında ciddi sarsıntılar geçirdi. İnşa ettiğimiz bu yapının temelleri yerinden oynadı. Geçtiğimiz yıl, Türkiye Markası, belirgin hatalar sonucunda, dört noktada ağır hasar gördü.Birinci hasarı dış politikada yaşadık. Bölgede liderlik konumu için iddialı bir dış politika söylemi benimseyen Türkiye, "reel politik" gelişmelerine ayak uyduramadı. "Komşularla Sıfır Sorun" diyerek çıkılan yolda, sorun yaşanmayan komşu kalmadı. Bölge ülkeleri ile zaman zaman diplomatik teamüllerin ötesine geçen bir anlaşmazlık içine düşüldü. Seçilen politikalar yüzünden dış dünyada ve dış basında Türkiye, dikkate değer dozda bir eleştiriye muhatap oldu.İkinci hasarı demokrasi ilkesinde yaşadık. Bir ifade özgürlüğü refleksi olan ve barışçıl bir protesto biçiminde başlayan Gezi Parkı olaylarına cevaben verilen aşırı tepki, Türkiye'nin yıllar içinde adım adım geliştirdiği demokrasi algısını değiştirdi. Batı dünyası, yılların değişmez müttefikinin, yani Türkiye'nin, kendisini ağır bir dille suçladığına şahit oldu. Yükselen Türkiye, demokrasi sınavında sınıfta kalmış, yetersiz bir demokrasi paketi açıklayarak ve Yeni Anayasa çalışmalarına son vererek, kurtarma sınavlarını da elinin tersiyle itmişti" dedi.
-"HUKUK DEVLETİ İLKESİ ZEDELENDİ"-
Yücaoğlu, üçüncü hasarın hukuk devleti ilkesinin zedelenmesi ile ortaya çıktığını ifade ederek bu konuda şu değerlendirmede bulundu: " Bir tarafta "devlet içindeki devlet darbe yapıyor", öbür tarafta "yolsuzlukların üzeri örtülüyor" iddiaları ile hukuk ve adalet sistemimiz güven bunalımına girdi. Yürütme ile yargının karşılıklı çatışma ve tartışmaları, kuvvetler ayrımı ilkesinin de ağır yara almasına yol açtı. Bu tahribat yabancı sermayenin Türkiye'ye bakışını da olumsuz etkiledi. Dördüncü hasar ekonomiyi ilgilendiriyor. Bu hasar bir bakıma yukarıdaki gelişmelerin neticesinde oluştu. 17 Aralık sonrasında dövizde meydana gelen çok ciddi tırmanış, dövizle borçlanmış olan tüm kurumları bir ay içinde yüzde 20 civarında borç artışıyla karşı karşıya bıraktı. Konuşmamı yazarken yüzde 20 ile başladım, her gün takip edince yüzde 30'a geldik. Bu tırmanış üretim, yatırım, büyüme, işsizlik gibi konularda 2014'e ilişkin tüm hedef ve beklentileri olumsuz etkileyecek bir seviyeye ulaştı. Enflasyon ve tüm faizler artış sürecine girdi. "Kuvvetler ayrımının ve hukuk güvencesinin olmadığı bir ortamda, demokrasiden söz etmemin mümkün olmadığının altını çizen Yücaoğlu " Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün güçlü desteği olmaksızın piyasa ekonomisinin kurum ve kurallarının işlerliğini yitireceği, piyasalardaki güven kaybının ekonomiye doğrudan yansıyacağı da yeterince açık biçimde ortada diye düşünüyorum. Buna bir de iç ve dış siyasetteki artan tansiyonu ve riskleri eklersek, ortaya pek parlak bir tablo çıkmıyor" dedi.
"-İÇİMİZİ KARARTAN BU TABLO AYDINLIK BİR GELECEĞE EVRİLECEK"-
Yücaoğlu "İçimizi karartan bu tablonun orta ve uzun vadede aydınlık bir geleceğe evrilmesi hususunda hala çok ümitliyiz. Hukuk alanında yaşadığımız karışıklığın giderilmesi için Sayın Cumhurbaşkanı'nın da içinde bulunduğu arayışların umut yaratan bir gelişme olduğunu dile getirmek isteriz. Hiç kuşkusuz, ülkemizin siyasette yaşadığı sorunları, kaybettiğimiz itibarı, kollektif bir bilinç içinde, evrensel demokratik esasları referans alarak giderebilir ve ülke markasının yaşadığı tahribatı süratle tamir edebiliriz.Bu bilinci gösterebilirsek henüz yitirmediğimiz ekonomik gücümüzü yeniden devreye sokabiliriz. Yeniden yatırım cazibemizi sergileyebilir ve piyasalara güven verebiliriz. Türkiye halen genç nüfusu ve güven tazelemek isteyen hane halkı ile güçlü büyüme potansiyeline sahip bir ülke olarak, gelişmekte olan ekonomiler arasında üst sıralarda bulunmaktadır" diye konuştu.
-"2014 ÇOK ÖNEMLİ"-
Yücaoğlu konuşmasının son bölümünde 2014 yılının çok önemli bir özelliği olduğunu söyleyerek " 2014 yılında mahalli ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşayacağız. Bu seçimlerin sağlıklı ve olgun bir biçimde idrak edilmesi, demokrasi yolunda ilerlediğimizin en önemli göstergelerinden biri olacaktır. Buraya düşecek en küçük bir gölge, ülkemizi başka bir lige götürerek, uzun bir süre başka bir ligde oynamamıza sebep olacaktır. Bu vesile ile seçme hakkına sahip tüm genç nüfusumuzun, görüşlerini bir kez de sandıkta dile getirmek için, siyasal ve toplumsal sorumluluk içinde bu demokrasi sınavında yer alması gerektiğini de hatırlatmak isterim" dedi.
Son Dakika › Ekonomi › Tüsiad Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Yücaoğlu: İçimizi Karartan Tablonun Aydınlık Bir Geleceğe... - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?