Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu, orta ve uzun vadede iyimser olduklarını belirterek, "2014 yılında mahalli ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşayacağız. Bu seçimlerin sağlıklı ve olgun biçimde idrak edilmesi demokrasi yolunda ilerlediğimizin en önemli göstergelerinden biri olacaktır. Buraya düşen en ufak bir gölge bizi başka bir lige götürür ve uzun süre başka bir ligde oynamamıza sebep olur" dedi.
TÜSİAD'ın 44. Genel Kurul Toplantısı'nda konuşan Yücaoğlu, geçen yılın zor bir yıl olacağını hissettiklerini, ancak böylesine farklı şeylerin yaşandığı dönemi beklemediklerini söyledi. Yücaoğlu, "Türkiye 2001 finansal krizinden çıkış sürecinde gelişmekte olan ekonomiler arasında yükselen bir grafik gösterdi, bunun önemi kararlılıkla uygulanan bir dizi ekonomik politikanın ardından göreve gelen hükümetlerce de ana hatlarıyla benimsenmesi ve başarıyla uygulanmasıydı" diye konuştu.
Özel sektörün de sahip çıktığı ekonomik politikaların adeta yeniden bir Türkiye markasının inşa edilmesini sağladığını ifade eden Yücaoğlu, "Bu yeniden inşa sürecinde özel sektör, üretimi, iç ve dış yatırımları, özelleştirme faaliyetlerine katılımıyla son derece aktif ve belirleyici bir rol oynadı. Türkiye hakiki anlamda yabancı sermaye çeken bir ülke konumuna geldi. Ne yazık ki bu emek ve yatırımla el birliğiyle yaratılan yükseliş 2013 yılında ciddi sarsıntılar yaşadı" değerlendirmesini yaptı.
Yücaoğlu, belirli hatalar sonucunda 4 noktada ağır hasarın oluştuğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Birinci hasar dış politikada yaşandı. Bölgede liderlik tanımı için iddialı bir söylemi olan Türkiye, reel politika devreye girince bu gelişmelere ayak uyduramadı. Komşularla sıfır sorun diye yola çıktık ama şu anda sorun olmayan komşumuz neredeyse kalmadı. Bölge ülkeleriyle diplomatik teammüllerin ötesine geçen bir anlaşmazlık yaşandı. Bu politikalar neticesinde dış dünyada ve basında Türkiye dikkate değer dozajda eleştirilere muhatap oldu. İkinci hasarı demokrasi ilkesi ile yaşadık. Gezi Parkı olaylarına cevaben verilen aşırı tepki, Türkiye'nin yıllar içerisinde adım adım geliştirdiği demokrasi algısını değiştirdi. Üstelik batı dünyasının yıllardır değişmeyen müttefikini yani Türkiye'yi ağır bir dille suçladığına şahit olduk. Maalesef yükselen Türkiye demokrasi alanında sınıfta kalmış, yetersiz bir demokrasi paketi ve yeni anayasa çalışmalarına son vererek kurtarma sınavlarını da elinin dışıyla itmiş oldu."
Yücaoğlu, üçüncü hasarın hukuk devleti ilkesinin zedelenmesiyle ortaya çıktığını iddia ederek, "Bir süredir adil yargılama sürelerindeki aksamalar ve uzun tutukluluk süreleriyle toplum vicdanı rencide oldu. Son olarak yolsuzluk ve rüşvet soruşturması yargının ve kolluk gücünün alt üst olmasıyla sonuçlandı. İddialar ile hukuk ve adalet sistemi güven bunalımına giriyor. Yürütme ile yargının karşılıklı çatışma ve tartışmaları kuvvetler ayrılığı ilkesinin de ağır yara almasına sebep oldu. Bu tahribat yabancı sermayenin ülkeye bakışını olumsuz etkiledi" ifadelerini kullandı.
Dövizdeki yükseliş
Son olarak dördüncü hasarın, 17 Aralık sonrasında dövizde meydana gelen ciddi tırmanışın, dövizle borçlanmış tüm kurumları bir ay içinde yüzde 25-30 civarında borç artışı ile karşı karşıya bıraktığını belirten Yücaoğlu, "Bu tırmanış üretim, yatırım, büyüme ve işsizlik gibi konularda 2014 yılına ilişkin tüm hedef beklentileri olumsuz etkileyecek bir seviyeye ulaştı. Enflasyon ve faizler artış sürecine girdi" dedi.
Yücaoğlu, kuvvetler ayrılığının hukuk güvencesi olmadığı bir ortamda demokrasiden bahsetmenin mümkün olmadığını söyleyerek, "Öte yandan demokrasinin ve hukun üstünlüğünün güçlü desteği olmadan da kurum ve kuralları iyi işlemeyen bir piyasa ekonomisine yöneliyoruz" görüşünü savundu.
İç ve dış siyasetteki tansiyonun artışı düşünüldüğünde parlak bir tablonun ortaya çıkmadığını ileri süren Yücaoğlu, "ABD'nin bono alımlarını azaltması, küresel fonların gelişmekte olan ekonomilere akışını tersine döndürdü. Bu ülkeler arasında cari açığı yüksek olan ülkeler en çok etkilendi" dedi.
Yücaoğlu, bu yıl Türkiye'ye fon akışının azalacağının belirtildiğini ifade ederek, kamu maliyesinin de bozulma riski taşımasını endişe ile izlediklerini söyledi.
"Orta ve uzun vadede iyimseriz"
İnternetle ilgili düzenlemelerin internet üzerinde kısıtlayıcı uygulamaları artıracağını iddia eden Yücaoğlu, tasarının Meclis Genel Kurulu gündemine girdiğine dikkati çekti. Yücaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bütün dünyada özellikle gençlerin en önemli eğitim ve araştırma kaynağı internet olurken bu kısıtlayıcı karar ile internet üzerinden ifade ve düşünce özgürlüğünü kısıtlamış 5-10 ülke arasına girme ihtimali kabul edilemez bir olgudur. Meclisimizin temel hak ve özgürlüklere uygun bir düzenleme yapmasını temenni ediyoruz. Bu içimizi karartan tablonun orta ve uzun vadede aydınlık bir geleceğe evrilmesi hususunda hala çok ümitliyiz. Biz hala orta ve uzun vadede iyimseriz. 2014 yılında mahalli ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini yaşayacağız. Bu seçimlerin sağlıklı ve olgun biçimde idrak edilmesi demokrasi yolunda ilerlediğimizin en önemli göstergelerinden biri olacaktır. Buraya düşen en ufak bir gölge bizi başka bir lige götürür ve uzun süre başka bir ligde oynamamıza sebep olur." - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Tüsiad'ın 44. Genel Kurul Toplantısı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?