Suriye'nin kuzeydoğusundaki terör yapılanmasına büyük darbe vuran Türkiye, Doğu Akdeniz'de tarihi bir adım daha atmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzalamıştı.
Anlaşmanın ardından bölgede planları bozulan bazı ülkeler Türkiye'ye karşı harekete geçmişti.
İsrail Dışişleri Bakanlığının Twitter hesabından yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin Akdeniz'de attığı son adımların İsrail tarafından "endişeyle takip edildiği" belirtildi. İsrail'in Yunanistan ile iş birliğine büyük önem verdiği ve Tel Aviv'in Atina yönetiminin yanında olduğu kaydedilen skandal açıklamada, "Türkiye uluslararası deniz kanunlarını görmezden gelerek bölgede barış ve istikrarı tehlikeye atıyor. İsrail, Yunanistan'ın deniz yetki alanına tam destek verdiğini yinelemektedir ve bu hakları ihlal edecek her türlü girişimin karşısındadır" ifadelerine yer verildi.
Güney Kıbrıs'ta düzenlenen bir enerji konferansında konuşan Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis, "bölgelerindeki" haklarını koruma altına almak için hukuki tüm yollara başvurduklarını belirtti. Anastasiadis yaptığı son dakika açıklamasında, "Egemen haklarımızı korumak için her yasal silahı, her uluslararası forumu, her uluslararası örgütü kullanacağımızı söyledik" dedi.
Rum lider, Lahey'e başvuru ile ilgili Atina'daki Türkiye Büyükelçiliğine bildirim yapmaya çalıştıklarını ama başarılı olamadıklarını ifade etti. Anastasiadis, ilgili dosyanın Türkiye'ye başka yollarla gönderildiğini söyledi.
İngiltere'deki NATO Zirvesi sonrası Türk gazetecilerin "Libya'da Nisan ayından bu yana devam eden bir süreç var. Gelinen noktada Libya'daki meşru yönetimle, ulusal mutabakat yönetiminin başkanıyla bir anlaşma gerçekleştirildi. Türkiye'nin hamlesiyle harita olması gereken haline getirildi. NATO zirvesinde bu mesele gündeme geldi mi? Bundan sonraki süreçte Doğu Akdeniz politikasında neler olacak?" sorusunu yanıtlayan Erdoğan, "Her şeyden önce Libya mutabakat muhtırasıyla alakalı olarak biz meşru yönetimle bu işi imzalamış bulunuyoruz. Şu anda arkadaşlarımız Meclis'e aktardılar ve Meclis'te bu süreç devam ediyor. Meclis'ten bunun geçmesiyle, süratle bu adımı atarak, iş artık adeta yürürlüğe de girmiş olacak. Ama karşı taraf da tabi bundan rahatsız. Hakları olmayan şeyleri hak edinme durumuna geçenler böyle bir durum olunca tabi sıkıntıya girdiler. Tabi başta Yunanistan olmak üzere Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail rahatsız olduğu gibi Avrupa Birliği'ni de tahrik ediyorlar" dedi.
Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Vekili Büyükelçi Çağatay Erciyes, geçen hafta Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'ndan sonra Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve MEB sınırlarını gösteren haritayı sosyal medyada paylaştı. Erciyes'in paylaşımı, Dışişleri Bakanlığının resmi Twitter hesabı tarafından retweet edildi.
Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında 2011'deki anlaşmada belirlenen hat A ve B noktaları gösterilen haritada, Türkiye ve Mısır arasındaki "ana karalar arası ortay hat" C, D ve E noktalarıyla işaretlendi. Türkiye ile Libya'nın geçen hafta imzaladığı "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" ile belirlenen noktalar ise E ve F şeklinde gösterildi.
Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakat zaptı Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de kıyı komşusu olan bir ülkeyle bölgedeki stratejik haklarını korumak amacıyla imzaladığı ilk Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlandırma anlaşması olarak tarihe geçti.
Türkiye'nin bölgedeki haklarını temsil etmesi için stratejik önemi büyük olan mutabakat zaptı Yunanistan ve Mısır'da büyük bir telaşa neden olmuş, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır ve Yunanistanlı bakanlar anlaşmanın ardından hızlı bir telefon trafiği gerçekleştirmişti.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Türkiye'nin Atina büyükelçisi Burak Özügergin'i bakanlığa çağırarak konuyla ilgili izahat talep ettiklerini açıklarken, Libya ve Türkiye arasında her türlü deniz anlaşmasının "çok bariz bir şeyi göz ardı ettiğini", bunun da "bu iki ülke arasında Girit gibi büyük bir coğrafi kara parçası bulunduğu gerçeği olduğunu" kaydetmişti. Dendias ayrıca, "Neticede sınırlar üzerinde böyle bir girişimde bulunmak absürt" ifadesini kullanmıştı.
Mısır da yaptığı açıklamada anlaşmayı "yasa dışı" olarak nitelemiş ve "herhangi bir üçüncü tarafın çıkarlarını ya da haklarını etkilemediğini ve bağlayıcı olmadığını" savunmuştu.
Yunan basını bu haritaya geniş yer ayırmıştı. Aralarında İngilizce yayın yapan Ekathimerini'nin de olduğu Kathimerini, Ta Nea ve Sigma Live gibi gazete ve internet siteleri haritanın detaylarını okuyucularıyla paylaşmış, Ta Nea, "Türkiye'nin Libya ile yapılan anlaşma sonrasında şekillenen yeni provokatif haritası" başlığını kullanırken, Sigma Live, "İşte Türkiye-Libya anlaşmasının provokatif haritası" başlığıyla gelişmeyi okuyucularına aktarmıştı.
Deniz hukuku uzmanları, Libya ile imzalanan anlaşmanın kazanımlarını 10 başlıkta özetledi.
Türkiye'nin kazanımları özetle şöyle sıralandı:
- Türkiye ile Libya arasında sınırlandırılan deniz yetki alanı şeridi, Yunanistan-GKRY-Mısır arasında bir kalkan şeklinde yer aldı.
- GKRY ile Yunanistan ikilisinin savunduğu, AB tarafından desteklenen ve Sevr niteliğindeki Sevilla Haritası ile Türkiye'yi 41 bin km2'lik bir deniz alanına hapsetmek gayesi ile yapılan hesaplar bozulmuş ve çöpe atılmıştır. AB, Yunanistan ve GKRY'nin oyunu bozulmuştur.
- Anlaşma ile Yunanistan; ne GKRY ne de Mısır ile MEB sınırlandırma anlaşması yapabilecek. Böylece Türkiye hem bölgede durum üstünlüğü elde etmiş hem de enerji jeopolitiğine doğrudan etki ederek deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasında kritik kazanımlar elde etti.
- Türkiye ilk defa kıyıdaş bir devletle deniz yetki sınırlandırma anlaşması imzaladı.
- Müktesep hak sağlandı.
- Siyasi üstünlük ele geçirildi.
- Türkiye'nin deniz yetki alanlarının batı sınırı, uluslararası hukuka uygun bir şekilde belirlendi.
- Libya, Yunanistan ile yapacağı anlaşmaya nazaran daha fazla deniz yetki alanına sahip oldu.
- Libya ile Akdeniz'deki komşuluğumuz tescillenmiş oldu.
- Anlaşma, Girit Adası'nın doğusundaki Türkiye'nin haklarını da garanti altına almak için yeni bir adım oldu.
Türkiye ile UMH arasında 27 Kasım'da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının muhafazasını hedefleyen "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası"nın imzalandığı bildirilmişti. (Haber7)
Son Dakika › Ekonomi › Türkiye ile Libya'nın tarihi anlaşması sonrası Rumlardan küstah çıkış: Türkiye'ye karşı her türlü silahı kullanacağız - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?