Tekstil sektörü temsilcileri 2021'den umutlu

Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, 2021 yılında tekstil sektöründe ciddi bir hareketlilik beklediklerini söyledi. İyimserlik vurgusu yapan Şahin, sektör olarak her türlü senaryoya da hazırlıklı olunması gerektiğini dile getirdi.

Bordo Grubu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, tekstil sektörünün 2020 yılını değerlendirerek 2021 için öngörülerini paylaştı. Önümüzdeki yıl küresel ekonominin düzelerek satışların ivme kazanacağını düşündüklerini belirten Şahin, "Krizlerin ardından genellikle iş piyasası açılır. Pandemi sona erdiğinde de önümüzdeki yıl sektörde ciddi bir hareketlenme oluşacağını düşünüyoruz. Kredi kaynaklarına rahat ve düşük maliyetli ulaşım ile döviz kurundaki dalgalanmaları iyi yöneten firmalar 2020'nin olumsuzluklarını fırsata çevirebilir" dedi.

Risk yönetimi paradigmalarının değiştiğini aktaran Şahin, "Eskiden küresel alıcılar ve markalar, alımlara veya raporlarına sadece bilanço bazlı ya da tablo bazlı bakarlardı. Fakat artık risk yönetimi paradigmaları değişti. Yani sadece kar maksimize etmek amacıyla değil, tedarik zincirlerini minimum riskte tutma tecrübesi kazandılar. Dolayısıyla rekabette dezavantajlı duruma geldiğimiz bölgelerde kısmi de olsa bir avantaj yakaladık" diye konuştu.

"Y VE Z KUŞAĞINI DİKKATE ALMALIYIZ"

Şahin, "Yeni dünya düzenini hızlı okuyabilenler ayakta kalacaktır. Çünkü global markaların yaptığı ciroları artık birkaç yıllık e-ticaret markaları yapıyor. Tüketici alışkanlıkları ve tekstil sektörü hızlı bir değişim yaşıyor. Bu sebeple tekstil sektörünün 2021 yılında özellikle Y ve Z kuşağının alışveriş alışkanlıklarını dikkate alması gerekiyor" dedi.

Sektörde alışılmış yönetim anlayışının gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken deneyimli tekstilci Şahin, tedarik zincirlerinden yönetici-personel ilişkilerine kadar her şeyin değişeceği bir paradigma ortaya çıktığını kaydetti. Şahin, "Dolayısıyla bu sürecin gerçekten çok iyi yönetilmesi gerekiyor. Eski alışkanlıklarımızla yeni dönemi yönetemeyiz. Tabiri caizse; dünün güneşi ile bugünün çamaşırını kurutamayız. Yeni sistemi ve yeni dünyayı çok iyi okumamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Fahri Şahin, küresel moda endüstrisinin online alışveriş gelirlerinde öngörülemeyen bir artış gördüğünü belirterek, son 8 ayda online alışveriş penetrasyonunda 6 yıllık bir büyümeye eşdeğer bir büyüme kaydedildiğini vurguladı.

Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bununla birlikte 2020'de tüm dünyada moda endüstrisi gelirlerinde eşi görülmemiş bir düşüş kaydedildi. Avrupa'da, tüketicilerin yüzde 40'ından fazlası tekstil ürünlerine daha az para harcadı. Çünkü evde geçirilen süre arttı ve artık sokak giyimi ürünlerine eskisi kadar ihtiyaç duyulmuyor. Bu durumda küresel moda sektöründeki şirketlerin yüzde 20 ila 30'u iflas tehlikesiyle karşı karşıya" diye konuştu.

Küresel moda satışlarının 2022 yılının üçüncü çeyreğinden önce 2019 seviyelerine dönmesinin pek olası görünmediğini anlatan Fahri Şahin, pandeminin seyrine göre bu durumun değişebileceğini ifade ederek şöyle devam etti;

"Perakende mağazaları, şirket ofisleri ve küresel tedarik zincirleri Kovid-19'dan çok etkilendi. Küresel moda endüstrisi sarsıldı. Pek çok tekstil firması 2021 yılında belki de ayakta kalamayacak. Kovid-19 aşısında yaşanacak gecikmeler, hedefleri 2023 yılının dördüncü çeyreğine kadar götürebilir."

"HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"

2020 yılının ikinci çeyreğinde küresel moda gelirlerinin, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 34 oranında azaldığını söyleyen Şahin, "2020 yılında sektörde 340 milyar dolar ila 440 milyar dolar arasında toplam gelir tahmin ediliyor. Moda sektöründe borsaya kayıtlı Avrupalı ??şirketlerin dörtte üçü devlet destek programları olmadan ayakta kalamayacak. Bu sübvansiyonların sürekli olmadığı varsayılırsa küresel moda sektöründeki şirketlerin yüzde 20 ila yüzde 30'unun iflas edeceği ya da büyük şirketler tarafından satın alınacağı tahmin ediliyor" diye konuştu.

2021'e hazırlanan sektör için önerilerde bulunan Şahin, "Tekstil firması yöneticileri; kanal stratejisi, coğrafi odaklanma, ürün çeşitliliği ve tedarik zincirlerini güvence altına almalı ve bu konuda cesur davranmalıdır. Sektör olarak 1 yıl önce başlayan salgında geçen sürede şu anda daha iyi durumdayız. En azından kriz yönetimi konusunda iyi bir tecrübe kazandık. İyimseriz ancak her türlü senaryoya da hazırlıklı olmalıyız" dedi.