Şirket Haberleri - Son Dakika
Ekonomi

Şirket Haberleri

Şirket Haberleri

Berdan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Muhteşem Ekenler, "Türkiye'de Tekstil Sektörü Bitmiştir" Diyerek Gözden Çıkarılmasının Son Derece Yanlış Olduğunu Söyleyerek, "Binlerce İnsana İstihdam Sağlayan Bu Tesisler Kolay Kurulmuyor. Destek Olunması Lazım" Dedi.

08.03.2008 13:25

Berdan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Muhteşem Ekenler, " Türkiye'de tekstil sektörü bitmiştir" diyerek gözden çıkarılmasının son derece yanlış olduğunu söyleyerek, "Binlerce insana istihdam sağlayan bu tesisler kolay kurulmuyor. Destek olunması lazım" dedi.

1951 yılında Mersin'in Tarsus ilçesinde çırçır ve prese tesisleri olarak faaliyete başlayarak hızla büyüyen Berdan Tekstil, bugün Amerika'dan Çin'e kadar 22 ülkede 83 markaya ürün satarak ülke ekonomisine katma değer sağlıyor. 2000 yılında yaşanan ekonomik krizden buyana 50 milyon euro borç ödemesi yapan firma, yeni yatırımlarla kapasitesini büyütmek, uluslararası rekabette daha da öne çıkabilmek için çabalarken, sektörle ilgili ortaya atılan olumsuz açıklamalar ve buna bağlı bakış açısının moral bozukluğunu yaşıyor.

Berdan Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Muhteşem Ekenler, firma olarak 5 milyon euroluk bir yatırım ile yıllık 9 milyon metre olan üretim kapasitesini 18 milyona, işçi sayısını da 850'den bin 500'e çıkarabileceklerini ifade etti. Kuruluşundan bugüne kadar 200 milyon euro sabit yatırım yaptıklarını kaydeden Ekenler, "Maalesef bir hükümet üyemizin tekstil sektörünün bittiğine yönelik açıklamalarının da etkisiyle olumsuz bir kanaat oluştu. Bankalar bu yüzden sektöre kredi vermeye sıcak bakmıyor. 2000 yılı ekonomik krizinden bu yana 50 milyon euro borç ödedik. Borç ödemeye odaklandığımız için yeni yatırım yapamadık. Kaynak sıkıntısı yüzünden sözünü ettiğimiz 5 milyon euroluk yatırımımızı yapamıyoruz. Bu yatırımı yapmış olsak bugün çok daha farklı noktada olurduk" dedi.

KOMŞU FİZİBİLİTESİ İLE YATIRIMIN SONU Tekstile komşu fizibilitesi ile yatırım yapanlar yüzünden sektörün sıkıntıya girdiğini savunan Ekenler, "Adana'da tanıdığım bir kasap, gümrük birliği öncesi 'Nasıl olsa bize de bir iş çıkar' diye 2 adet dokuma tezgahı aldı. Halbuki o arkadaş kendi kasap dükkanını geliştirmek için çalışsaydı daha faydalı sonuçlar alırdı. Avrupa Birliği ve gümrük birliğine girilecek diye komşu fizibilitesi ile kurulan tekstil fabrikaları var. Bir de bizim gibi eskiden kurulan, altyapısı geçmişi olan, yetişmiş insan kadrosu olan firmalar var. Bir defa bunları ayırmak lazım. Her işin bir fizibilitesi var. Bu kadar üretilen mal nereye satılacak diye düşünmek lazım. 'Berdan para kazanıyor ben de yapayım', 'Bossa para kazanıyor ben de kurayım' diye komşu fizibilitesi ile iş yapılırsa sonu böyle hüsran oluyor. Tekstilde maalesef böyle fabrikalar kuruldu. Neticede Uzakdoğu ve bilhassa Çin'le rekabet etmesi çok zor. Çünkü bunlar yeterli altyapıya, kadro ve uzmanlaşmaya sahip değiller. İnsan yetiştirmek, o pazar payına sahip olmak, modayı takip etmek, markayı oturtmak devrimle değil evrimle oluyor. Bu bir zaman meselesi, hazım meselesidir" diye konuştu.

Tekstil sektörünün en büyük kabusu olarak gösterilen Çin'de elyaf sübvansiyonunun yanı sıra elektrik, kredi ve işçi maliyetinin yok denecek kadar az olduğunu buna ilave olarak kalitesiz boya ile ucuz ürün yaptıklarına dikkat çeken Ekenler, "Artık Çin'e bakmıyoruz. Yukarı bakıyoruz. Halen Fransa'da, Almanya'daki tekstil fabrikası ne yapıyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Yüksek kalitede ve modaya uygun mamullerle konumumuzu sağlamlaştırıyoruz. Biz bugün 2010 yılında piyasada olacak ürünlerin satışını yapıyoruz" dedi.

TEŞVİK SİSTEMİ İSTİSMAR EDİLDİ Hükümetin iyi niyetle çıkardığı geri kalmış yörelere teşvik uygulamasının istismar edildiğini ve haksız rekabete yol açtığını kaydeden Ekenler, buna örnek olarak K. Maraş'ın gösterilebileceğini söyledi. K.Maraşlı politikacıların üstün lobi faaliyetleri ile kurulu tesislere aynı teşviki aldırmayı başardıklarını savunan Ekenler, "Benimle aynı kapasiteye sahip, aynı işi yapan bir tesis Kahramanmaraş'ta kurulu ise yılda benden 3 milyon YTL daha fazla para kazanıyor. Ve bunu sadece K.Maraşlılar alıyor. Ben Tarsus'ta fabrikam olduğu için cezalıyım. Neticede ben iplik fabrikamı kapattım, 600 kişiyi işten çıkardım. Bütün ipliğimi Kahramanmaraş'tan alıyorum. Çünkü daha ucuz. Yaşamak mecburiyetindeyim. Ne oldu, oradan adamı işe alırken buradan çıkarttınız" şeklinde konuştu.

Türkiye'de ekonomiye sadece faiz, döviz ve borsa üçgeninden bakanlar bulunduğuna da dikkat çeken Ekenler, "Bu at gözlüğünden bir an önce kurtulmamız ve reel ekonomiye yoğunlaşmamız gerekiyor" dedi. Ekenler, şöyle devam etti:

"IMF'nin ekonomi politikası sıcak paraya dayalı olup kriz anında yabancı yatırımcının kolayca parasını alıp ülkeden çıkmasına imkan tanımak üzerine kurulu. Sadece IMF'nin ekonomi politikasına bel bağlamamalıyız. Yoksa bir gün öyle hale geliriz ki ülkede sanayi kalmaz, üretim kalmaz. Türkiye Amerika, Avrupa değil ki servis sektöründen, hizmet sektöründen para kazansın. 10 sene evvel Fransa'nın turizm geliri 120 milyar dolar civarındaydı. Biz de halen 15-16 milyar dolar seviyesinde. Ülkede tedavülde ikinci bir para var. İtalya'da piyasada böyle bir dolar göremezsiniz. Halen ülkedeki mevduatın yüzde 60'a yakınının döviz olduğu biliniyor. Böyle olunca parayı kontrol ediyoruz sanıyorsunuz ama gerçekte etmiyorsunuz. Dolayısı ile ülkede ekonominin sağlam temeller üzerinde oturmazı lazım. Bunun da yolu üretim ve istihdama dayalı politikalardan geçiyor. Sanayi şirketleri çok büyük yatırımlarla kuruluyor. Berdan 1951'den beri sabit yatırımlara 200 milyon dolar harcamıştır. Bu tesisler çok kolay kurulmuyor. Tarsus'ta Berdan'dan da büyük bir tesis kapandı ve maalesef tekrar açılmadı. Türkiye'de yapılan araştırmalara göre bir kişilik iş yaratmanın maliyeti ortalama 190 bin YTL'lik yatırımdan geçiyor. Bu sebeple mevcut tesisleri destekleyerek ayağa kaldırmak çok daha akıllıca. Bu noktada Adana'da Mensa örneği takdire şayan bir uygulama olmuştur." Bütün sanayicilerin döviz kurundan şikayetçi olduğunu hatırlatan Ekenler, Türkiye'deki enflasyon ile Amerika'daki enflasyon arasındaki farkın dolar kuruna yansıtılması ile bunun aşılması gerektiğine inandığını sözlerine ekledi.

Mersin'in Tarsus ilçesinde Kasım Ekenler tarafından 1951 yılında çırçır ve prese tesisleri olarak kurulan Berdan Tekstil, 1954 yılında iplik dokuma, 1978'de boya terbiye, 1985 yılında hazır giyim alanlarındaki yatırımları ile hızla büyüdü. 1993 yılında uluslararası piyasaya ürün satmaya başlayan, 1997 yılında İMKB'de halka arzedilen Berdan Tekstil, 1998 yılında Türkiye'nin en büyük 50. sanayi kuruluşu ünvanını kazandı. 2004, 2005, 2006 yılı Mersin ili ihracat şampiyonu olan firma, 2006 yılında organizasyonel yeniden yapılanma ve doğalgaz yatırımını gerçekleştirirken 2008 yılında da yün karışımı kumaş tesisi yatırımını planına aldı. Kuruluşundan bugüne 200 milyon USD sabit yatırım yapan Berdan Tekstil, 200 tezgahta, 200 çeşit olmak üzere yılda toplam 9 milyon metre kumaş üretimi gerçekleştiriyor. Avrupa'nın en büyük jetboya kapasitesine sahip olan Berdan Tekstil, ABD, İspanya, İtalya, Fransa, İngiltere, Hollanda, İsveş, Almanya, Portekiz, Kanada, Finlandiya, Avustralya, Japonya, Filipinler, Mısır, Rusya, Çin, Hindistan ve Güney Kore'nin de aralarında bulunduğu 22 ülkede faaliyet gösteren Zara, Mango, GAP, Benetton, Old Navy, Tommy Hillfiger ve Takısada Nogoya başta olmak üzere 83 ünlü markaya ürün satıyor.

(AK-AK-NÇ-E)

Kaynak: İHA

Son Dakika Ekonomi Şirket Haberleri - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement