Savunma Sanayii Müsteşarı Bayar Açıklaması

Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar, Türkiye'nin, askeri havacılık dışında sadece sivil havacılık üretiminde yılda 10 milyar dolarlık bir ciroya ulaşabileceğini bildirdi.

Bayar, Mart ayında gerçekleştirilecek Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri Tanıtım Toplantısı'nda, son dönemde savunma ve havacılık sektöründe yan sanayinin gelişimine büyük ağırlık vermeye başladıklarını söyledi. Bu şekilde sivil sanayinin gücü, dinamikleri ve yeteneklerinden savunma sanayinin yararlanma imkanı elde ettiğini anlatan Bayar, sadece Ankara ve OSTİM bünyesinde 93 KOBİ'nin savunma ve havacılık sektörüyle ilgili faaliyet gösterdiğini, bunun küçümsenecek bir rakam olmadığını belirtti.

Savunma alanında faaliyet gösteren KOBİ niteliğindeki şirketlerin uluslararası pazarlara entegre olmaları ve rekabetçi yapıya kavuşmaları gerektiğini ifade eden Bayar, OSTİM'deki şirketlerin ilk yeteneklerini Türkiye'deki projeler sayesinde kazandığını, ancak bu şirketlerin artık yurt dışına da doğrudan iş yapabilecek seviyeye geldiklerini söyledi.

Uluslararası standartlarda ve kalitede üretim yapan yurt içindeki yan sanayi şirketlerinin, maliyet avantajlarının da bulunduğunu anlatan Bayar, bu sayede dünya pazarlarında bir fırsat yakalanabileceğini kaydetti. Türkiye'de havacılık sektöründe imalat maliyetlerinin Avrupa ve ABD'ye göre 3'te 1 seviyesinde olduğunu belirterek, "Bu da uluslararası havacılık şirketlerinin dikkatini çekiyor. Mart ayında düzenlenecek organizasyonla Türk ve yabancı havacılık şirketleri biraraya gelecek ve iş fırsatlarının geliştirilmesi sağlanacak" dedi.

Bayar, Savunma ve Havacılıkta Endüstriyel İşbirliği Günleri'ne yurt içinden 100'den fazla, yurt dışından da en az 50 yabancı şirketin temsilcilerinin katılacağını söyledi.

Havacılık alanında Türkiye için ciddi fırsatlar olacağını vurgulayan Bayar, şöyle konuştu:

"Türkiye otomotivde büyük bir üretim merkezi. Bugün 30 milyar dolara yakın ciro sağlıyor. Havacılık üretiminde aslında buradaki başarının çok benzeri yaratılabilir. Çünkü çok benzer dinamikler var. Otomotivde kalitenin sağlanmış olması, yetenekli iş gücünün geliştirilmiş olması, şirketlerin profesyonelliği ve maliyet avantajı, burada bir üretim merkezi oluşmasını sağladı. Havacılık imalatında Batı şirketleri maliyet avantajlarının yaratacağı yerler arıyorlar. İnanıyorum ki bu tür faaliyetlerle Türkiye havacılıkta ciddi bir üretim merkezi haline gelecek."

Bayar, askeri havacılık dışında sadece sivil havacılık üretiminde Türkiye'nin yılda 10 milyar dolarlık bir ciroya ulaşabileceğini belirtti.

Murad Bayar, bir soru üzerine, yüksek irtifa hava savunma projesinin ihalesinin devam ettiğini, bu ay içerisinde değerlendirme çalışmasını tamamlayacaklarını aralık ayında da Savunma Sanayi İcra Komitesi'ne sunacaklarını söyledi.

-İş birliği ve güç birliği yapmalıyız-

OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın da OSTİM'in bir üretim merkezi olduğunu belirterek, savunma sanayi sektörünün de nitelikli ürün üretme yeteneğine sahip firmalardan oluştuğunu vurguladı. Savunma sanayindeki modeli OSTİM'de faaliyet gösteren diğer sektörlerde de uygulamaya çalıştıklarını ifade eden Aydın, bu modeli küçük işletmelere uygulayarak, bu firmaların daha yetenekli ve inovatif hale gelmesi noktasında eksiklikleri gidermeye çalıştıklarını söyledi.

Aydın, kümelenme modelinin bu noktada çok önemli olduğunu kaydederek,

"Bugünün rekabetçi dünyasında hangi alana girseniz işbirliği ile güçbirliği yapmadan firmaların bireysel olarak bu rekabetin üstesinden gelmesi münkün gözükmüyor" diye konuştu.

OSTİM Savunma ve Havacılık Kümelenmesi (OSSA) Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Ertuğ ise OSSA'nın başarılı bir küme örneği olduğunu belirterek, 93 firma 2500'den fazla personeliyle Türkiye'nin savunma ve havacılık sanayisine hizmet verdiklerini ifade etti.

Yurtdışında da emin adımlarla ilerlediklerini kaydeden Ertuğ, Savunma Sanayi Müsteşarlığı'nın 2016 yılı strateji planı çerçevesinde 2 milyar dolar ihracatı hedeflediğine dikkati çekerek, kendilerinin de bu hedefi desteklerini, bu hedefi yakalayıp geçmekte karalı olduklarını dile getirdi.

Muhabir: Bülent Karaaslan - İbrahim Yılmaz

Yayıncı: Hamdi Ateş - ANKARA