"Rating Kuruluşları Daha Hızlı Koşmalı"

Recep Demir - AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ekonomist Dr. Bülent Gedikli, kredi derecelendirme kuruluşlarının, ülkelerin temel ekonomik, finansal ve politik unsurlarını izlemede piyasanın gerisinde kaldığını bildirdi.

Gedikli, "Kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin hak ettiği notu vermek için piyasayı daha iyi takip etmeli, daha hızlı koşup, onlara yetişmeli" dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Gedikli, Türkiye'nin kredi notları ile piyasada oluşan ve yatırımcıların kredi notlarından daha fazla itibar ettikleri Kredi Temerrüt Takası (Credit Default Swap, CDS) primleri arasında ciddi farklar olduğunu söyledi.

Türkiye'nin risk priminin, birçok gelişmiş ülkeden daha iyi noktalarda olduğuna dikkati çeken Gedikli, buna karşın kredi notunun söz konusu ülkelerden düşük olduğunu ifade etti.

Gedikli, İtalya, İrlanda, Slovenya gibi birçok ülkenin risk pirimi Türkiye'nin çok üzerindeyken, kredi notlarının yatırım yapılabilir seviyede olduğunu, ancak Türkiye'nin notunun halen yükselmediğini kaydetti.

CDS primlerine bakarak, ülkelerin ekonomik ve siyasi risklerinin günlük olarak değerlendirilebildiğini ancak kredi notlarının çok daha uzun vadeli projeksiyonlar sunduğunu anlatan Gedikli, bu durumun da bazı sakıncalara neden olduğunu ifade etti.

-"Özel sektör Türkiye'de yatırım ipini çoktan göğüsledi"-

Kredi derecelendirme kuruluşlarının, bu yapıları nedeniyle piyasaya ayak uyduramadığını dile getiren Gedikli, şunları kaydetti:

"Kredi derecelendirme kuruluşları, ülkelerin temel ekonomik, finansal ve politik unsurlarını izlemede piyasanın gerisinde kalıyor. Piyasa göstergeleri, ülke riskine karşı çok daha dinamik bir uyarıcı niteliğindeyken, kredi derecelendirme kuruluşları, not değişikliğinde yavaş hareket ediyor. Özellikle Avrupa'da halen yaşanan krize bakıldığında, piyasalardaki endişeler doğrultusunda birçok ülkenin risk primleri yükselirken, rating kuruluşlarının bu ülkelerin kredi notlarını henüz düşürmediği görülüyor. Bu durumun tam tersi olarak, Türkiye gibi finansal koşulları iyileşen ülkelerin risk primleri azalırken, notumuz halen yatırım yapılabilir seviyede değil.

Kredi derecelendirme kuruluşları, Türkiye'nin hak ettiği notu vermek için piyasayı daha iyi takip etmeli, daha hızlı koşup, yatırımcılara yetişmeli. Çünkü özel sektör Türkiye'de yatırım ipini çoktan göğüsledi."

Yayıncı: Fazilet Özer - ANKARA