Perakende Zirvesi 13. Defa Kapılarını Açtı

13. Perakende Günleri Lütfi Kırdar Kongre merkezinde başladı.

Açılışta bir konuşma yapan Sosyal Danışmanlık Başkanı Suat Sosyal perakende sektörünün birbirine rakip de olsa, farklı stratejilere sahip de olsa, ortak hedefler için tek vücut olabilen ender sektörlerden biri olduğunu söyledi. Farklılıkları değil benzerlikleri ön plana çıkartan sektörün temel modelini ise hassasiyet ve iletişimin oluşturduğunu belirten Soysal, perakende zirvesinin bu iletişim ve hassasiyetin doruğa çıktığı bir platform olarak sektörün nabzını tutmaya devam ettiğini kaydetti.

Açılış oturumunda konuşan Finansbank CEO'su Ömer Aras, sektörün 2013 yılında yüzde 3.7 büyüyeceğinin tahmin edildiğini fakat büyümenin yüzde 4 seviyesine çıkmasını beklediklerini belirterek, "Ancak artık politika yapanlar tüketimi kısmak istiyor. Açıklamış oldukları karşılık oranları ile bu mesajı siyaset net olarak veriyor. Perakende sektörü bundan nasibini alacak. Kredi kartları ile alakalı düzenlemeler bekleniyor. 2013 yılının ilk 9 ayında kredi kartları ile 288 milyar lira harcama yapıldı. 2013 yılında kredi kartlarında 400 milyar ciro gerçekleşecek. Alternatif finansman modelleri denenecek. Ama kredi kartları ile önümüzdeki yılda, kampanya yapma, taksit yapma imkanları olmayabilir. Bu da perakendeyi olumsuz etkileyecektir" dedi.

Bankacılar olarak önceliklerinin perakende sektörü ile aynı olduğunu belirten Aras, "Önceliğimiz karlılık, büyüme ve sürdürülebilir olmaktır. Karlılık için yeni mağazalar, yeni lokasyonlar arayacağız. Bunları yaparken sürdürülebilir olmamız lazım. Bu yıl karlı olabilirsiniz, bir yıl büyüyebilirsiniz ama bunun en önemlisi sürdürülebilir olmaktır. 2014 yılında Türkiye'nin ödemesi gereken ciddi bir kamu borcu yok. Özel sektörün 160-170 milyar dolarlık borcu ise refinanse etmesi gerekecek. Bunu finanse edebilir mi? Edebilir ama, daha maliyetli olarak refinanse edecektir. Firmaların borçlanamabilme kapasitesi önemli olacak. Bankacılar, mağazaların dış görünüşü yerine, bilançolarına bakacaktır. Finanse edilebilirlik son derece önemlidir. Türkiye'nin demografisi, teknoloji trendi var bunlarla büyümeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Ömer Aras, dünyada artık kişiselleşmenin önem arz etmeye başladığına da dikkat çekerek, "Artık her müşteriye göre üretim yapmak gerekiyor. İster cep telefonu olsun ister kazak olsun müşterilerin farklı taleplerine göre ürün ve hizmetimizi şekillendirmeniz gerekiyor. Üç tane kural var. Fiyat dışı rekabet. Başka faktörler ile rekabet etmek gerekiyor. En uygun faizle ve fiyatla bankalar iş yapmak yanında, müşterilerini memnun ederek yapacaklar. İkinci kural geliri arttırmaktır. Maliyetleri kontrol ederek uzun vadede bir yere gidemeyiz. Geliri arttırmanın yolunu bulmak gerekiyor. Üçüncü kural ise 2 kural olan yerde başkası aranmaz" dedi.

Toplantının ilk oturumunda Sheena İyengar 'Seçmek sanatı' ile ilgili bir konuşma yaparken Markafoniden Tolga Tatari de 'Sanal müşteri kim?' konulu bir sunuş yaptı. 'Esnaf olsam ne yapardım?' isimli sunumda ise Mari Esgici tecrübelerini paylaştı. - İSTANBUL