Perakende Günleri 2011'de Roller Değişti

Türkiye perakende sektörüne çalışmalarıyla yön veren Soysal tarafından 2001 yılından beri düzenlenen Perakende Günleri, ikinci ve son gününde de ilgi çekici konu ve konuşmacılarıyla sektörün nabzını tutmaya devam etti. 3 bin 3 yüz kişi ve bin kuruluşun katıldığı Perakende Günleri 2011'e dünyada ilk kez hayata geçirilen 'Roller Değişiyor' oturumları damgasını vururken, mobil perakende ve markalaşma konuları ön plana çıktı.

"Satış soyunma odasında gerçekleşir"

Bütünsel Marka Yönetimi Uzmanı olarak adını duyuran ve 2009'da Brand Leadership tasarım ödülünü alan BrandLab'ın CEO'su Aubrey Ghose, Perakende Günleri 2011'de, markalar için müşterilerin zihninde 'satış alanı' oluşturmanın ipuçlarını paylaştı. Tüketicilerin satın alma kararlarını zihinlerinde verdiğini hatırlatan Ghose, "Marka bir logo, ürün, hizmet veya yalnızca fiyat değildir. Marka bir fikirdir. Marka öncelikle bir vaad, sonrasında bir deneyim son olarak ise bir duygudur"dedi. Başarılı bir markanın üç konuda çok iyi olması gerektiğini belirten Aubrey Ghose, farklı, zeki ve tutarlı düşünen markaların başarılı olduğunu söyledi.

Ghose, "Yenilik yaparken ve kalıpların dışına çıkarken müşterilerinizin yaşam kalitesini yükseltmeye odaklanın. Marka sadakati yaratın. Müşterilerinizi düşünmek ve önemsemek sizleri kârlı hale getirecektir" dedi. Bir marka için tutarlılığın öneminin de altını çizen Ghose, "Satış soyunma odasında gerçekleşir. Müşteriler ile temas edilen tüm noktalarda aynı görünüm ve hissin yaratılması önemlidir" diyerek sözlerini noktaladı.

"Mobil olun, tek bir dünya haline gelin..."

Mobil ticaretin artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğu günümüzde, bugün kullandığımız teknolojilerin perakende sektörüne sunduğu olanaklar ve akıllı sistemler hakkında konuşan Google UK Perakende Direktörü Peter Fitzgerald, mobil perakendenin ekonominin kalbi olmaya yaklaştığını ve herkesin mobil olması gerektiğini söyledi.

İnternet ekonomisinin 100 milyar sterlini bulduğunu ve mobil perakende de mucizeler yaratıldığını anlatan Fitzgerald, "İnternetten alışveriş yapma oranı sihirli cihazlar olarak gördüğümüz akıllı telefonlar sayesinde her geçen gün artıyor. Market alışverişlerinden hazır giyim alışverişlerine kadar pek çok ürünün mobil olarak alıcısına ulaştığı günümüzde, sesle arama ve barkod okuma sistemleri sayesinde akıllı telefonlardan alışveriş tercih ediliyor. Bugün, mobil internet kullanıcısı sayısı 1 milyar. Artık insanlar akıllı telefonlar sayesinde, metroya, konsere, markete hatta taksiye bile ödemelerini cep telefonundan yapabiliyorlar.

Gelecekte bir adımınız olsun istiyorsanız mobil olun. Mobil cihazlar söz konusu olduğunda online-offline farkı da ortadan kalktığı için tek bir dünya haline gelebiliyorsunuz" dedi. Türkiye'de akıllı telefon kullanımını değerlendiren Fitzgerald, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin genç nüfusunun da göz önünde bulundurarak hem akıllı telefon kullanıcı sayısının hem de e-ticaretin çok büyük bir büyüme potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi. Fitzgerald, "Türkiye'nin internet kullanım oranı yüzde 49, e-ticaret hacmi ise 16.3 milyar dolar.

Bunun yanı sıra Türkiye'de mobil aramaların oranı sektörlerine göre; beyaz eşya ve ev aletlerinde haftada 11 milyon, hazır giyimde 9 milyon, elektronik eşyalarda 6 milyon olarak farklılık gösteriyor. Mobil arama oranı yılda yüzde 200 büyüyor" dedi. Google Direktörü, NFC (Near Field Communication) yakın alan iletişiminin dünyada büyük ilgi gördüğü günümüzde, artık insanların herhangi bir mecrada gördükleri ürünleri akıllı telefonlar sayesinde tanımlayarak, iletişime geçtiklerini ve bunun da müşteriyi memnuniyetini arttırdığına dikkat çekti.

Roller değişirse ne olur?

Perakende Günleri 2011'in ikinci gününe de 'Roller Değişiyor' oturumu damgasını vurdu. Market yöneticileri kimliğinde Tat Konserve Eski Genel Müdürü, AEON Kurucu Ortağı Erdal Kesrelioğlu ve Ülker Pasifik A.Ş. Genel Müdürü Uğur Demirel ile üretici kimliğinde ise ŞOK Marka Eski Müdürü, Polar Express Genel Müdürü Zeki Çebi'nin katıldığı oturumda tedarik, farklı fiyat uygulamaları, tahsilat ve raf savaşları gibi bir çok konu espirili bir dille masaya yatırıldı.

Fiyat rekabetinin ne üretici ne de marketçiye fayda sağlanmadığının vurgulandığı oturumda, sektörün farklılaşma yönünde adım atması gerektiğinin altı çizildi. Fiyatların düşmesine bağlı olarak çalışan kalitesinin de azaldığının vurgulandığı oturumda sektörünün kendi kendine zarar verdiği belirtildi.

10 yıl önce perakende sektörünün daha fazla büyümesini beklediklerini ama gelinen noktada büyümenin yeterli olmadığını vurgulayan sektör temsilcileri, kısır tartışmalarla vakit kaybedilirken müşteri memnuniyeti ve sadakatinin ikinci plana atıldığını dile getirdiler. Marketçiler ve üreticiler çözümün ise bir bütün olarak ortak iş planıyla hareket etmekten geçtiğini savundular.

Motivasyonu yüksek perakendeciler 2012'de zam bekliyor

Her yıl sektör temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen ve sektörün mevcut durumu ve geleceği ile ilgili eğilimleri belirleyen Perakende Günleri 'oylama'sına ilişkin sonuçların ikinci ve son bölümü açıklandı.

Oylama sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 47'si işyerindeki motivasyonunu yüksek, yüzde 15'i ise çok yüksek buluyor.

Sektör temsilcilerinin yüzde 52'si 2012 yılının başında yüzde 6 ila 10 arasında zam beklentisi içinde. Kitap okuma sıklığı ile ilgili yapılan değerlendirmeye göre ise katılımcıların yüzde 52'si yılda 6'dan daha az kitap okuyor.

Perakende sektörünün gelişim alanların başında gelen e-ticaret ile ilgili beklentilerin de ölçümlendiği oylamada katılımcıların bir e-ticaret sitesinden en önemli beklentisi yüzde 43 oranıyla kulanıcı güvenliği. İnternette ürün satış fiyatlarının uygun olmasına yönelik beklenti ise yüzde 24 oranıyla ikinci sırada yer alıyor.

Perakende Günleri ile ilgili değerlendirmelere de yer verilen oylamada katılımcıların yüzde 66'sı her yıl Perakende Günleri kapsamında 1 ila 10 arasında yeni sektör temsilcisi ile tanıştığını belirti.