Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz'in krizde aldığı kararlar nedeniyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Nobel ile ödüllendirilmesi gerektiği yönündeki yorumlarına ilişkin "Merkez Bankası krizden minimum etkiyle geçilmesi için üzerine düşeni yaptı, bu anlamda başarılı bir uygulama söz konusu. Hükümet de uyum içinde bu işi iyi götürdü" dedi.
Şimşek, İzmir programı kapsamında ziyaret ettiği AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bakan Şimşek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "TL Zone" önerisiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, Türkiye'nin marka değeri yükselen bir ülke olduğunu, orta ve uzun vadede, 2040-2050'li yıllarda Avrupa'da ilk iki veya üçü, dünyada da ilk 10'u hedeflediklerini belirtti.
Türkiye'nin para biriminin uzun vadede bir, "Rezerv para" olarak kullanılması ihtimalinin yüksek olduğunu vurgulayan Şimşek, "Ama şu an için biz ülkemizin refahını artırmaya, ülkemizin ekonomisini geliştirmeye, demokratik standartlarını geliştirmeye odaklanmışız. Şu anda gündemimiz bu" dedi.
Avrupa'nın yaşadığı krizin Türkiye'ye etkilerinin devam edip etmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine Şimşek, Avrupa bölgesindeki borç krizinin bir siyasi krize dönüştüğünü, bunun sadece Türkiye ekonomisini değil, dünya ekonomisini de tehdit ettiğini söyledi.
Şimşek, Avrupa'nın Türkiye'nin ihracatı, turizmi için çok önemli bir bölge, ihracattaki önemi geçmişe göre azalsa da halen en büyük ticari partner olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"AB, Türkiye'yi ticaret, finansman ve beklentiler kanalından etkiler. 2011-2012 yılları AB'de krizin çok derinleştiği yıllar. Avro Bölgesi bu sene büyümüyor, küçülüyor. Türkiye Avrupa'yla, Avro Bölgesi'yle arayı o kadar hızla kapatıyor ki şu anda Türkiye'de satın alma gücü paritesiyle kişi başına milli gelir, AB kişi başına milli gelirinin yüzde 51'ini aşmış durumda. Eskiden
'Türkiye çok fakir, birliğe alırsak sıkıntı yaratır' diyen bir birlikten bahsediyoruz."
Bakan Şimşek, Avrupa'daki bütün sıkıntılara rağmen AB'nin Türkiye açısından çok önemli olduğunu, müzakere sürecinin ülkeye faydalarının bulunduğunu, AB'nin güzel taraflarını örnek almaya, ilham kaynağı olarak kullanmaya devam edilmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin, değişim ve reform sürecini başarıyla götürmesi halinde zaten AB için vazgeçilemez bir değer haline geleceğini ifade etti.
Bu konuda Avrupa'dan benzeri yorumların gelmeye başladığını dile getiren Şimşek, şunları söyledi:
"Türkiye, son 10 yılda Ortadoğu ve Afrika açılımı sayesinde AB krizinin yansımalarını sınırlamış oldu. Bu sene Türkiye'nin AB'ye ihracatı yüzde 9,4 aşağıda. Eğer Ortadoğu ve Afrika'ya ihracatımız artmasaydı bu sene belki Türkiye küçülecekti. Bunu hükümet olarak çok boyutlu ilişkiler sayesinde başardık. 2007 yılında AB'ye ihracatı 100, Ortadoğu ve Afrika bölgesine ihracatı da 100 olarak kabul edin. Avrupa'ya olan ihracat 90'a doğru inmiş, Ortadoğu-Afrika'ya ihracat neredeyse 3,5 kat artmış; 350'ye ulaşmış."
-Stiglitz'in Merkez Bankası'na Nobel önerisi-
Nobel ödüllü iktisatçı Joseph Stiglitz'in, krizde aldığı kararlar nedeniyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın Nobel'le ödüllendirilmesi gerektiği yönündeki yorumlarının sorulması üzerine Şimşek, Merkez Bankası'nın krizden minimum etkiyle geçilmesi için üzerine düşeni yaptığını, bu anlamda başarılı bir uygulamanın söz konusu olduğunu, hükümetin de uyum içinde bu işi iyi götürdüğünü vurguladı.
Bakan Şimşek, ekonomiyle ilgili muhalefetin açıklamaları dinlenildiğinde,
"Sabaha çıkartmaz" algısına sahip olunabileceğini ancak Türkiye'nin başarısının ortada olduğunu, küresel kriz sonrası dönemde çok güçlü bir performans gösterildiğini, işsizlik, büyüme gibi kriterlerde çok iyi rakamların yakalandığını ifade ederek, IMF tahminlerine göre Türkiye'nin bu yıl Letonya ve Kosova'dan sonra Avrupa'da en hızlı büyüyen ülke olacağını açıkladı.
Şimşek, "Bunda Başbakanımız liderliğindeki yapısal reform uygulamaları, siyasi istikrar, doğru politika çerçevesinin payı oldu. Bu, bütün kurumlarımızı içeriyor. Merkez Bankamızın da o anlamda hakikaten başarılı bir çalışması söz konusu. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok önemlidir. Türkiye için çok önemli bir reformdur. Bizden önce yapıldı. Çok önemli bir adım. Merkez Bankası, nispeten zor bir global konjonktürde en iyi performansı gösterdi. Türkiye'nin bu krizlerden en az etkilenmeyle çıkması için hepimiz üzerimize düşeni yapıyoruz" diye konuştu.
- İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin eleştirileri-
Bakan Şimşek, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, belediyeye bağlı şirketlere tahakkuk ettirilen vergilerin yüksek olduğu yönündeki açıklamasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de bu açıklamayı bilmediğini, polemiğe girmek istemediğini ancak Maliye Bakanlığı'nın belediyeler arasında ayrım gözetmeden hareket ettiğini söyledi.
Şimşek, "Kesinlikle burada bir kasıt yok. Diğer belediyeler nezdinde de ticari faaliyet söz konusuysa, talep veya ihbar söz konusuysa bu tür incelemeleri yapıyoruz. Biz İzmir'i seviyoruz. İzmir'e daha çok hizmet anlamında, kaynak anlamında gereken desteği her zaman verdik" dedi.
Büyükşehir Belediyesi'ne ait Doğal Yaşam Parkı'ndan vergi alındığı eleştirileriyle ilgili soruya karşılık ise Şimşek, kamu yararına açılmış bir parkta ticari bir faaliyet varsa Maliye'nin pay istemesi kadar doğal bir şey olamayacağını ifade etti.
Bunu siyaseten başka taraflara çekmenin yanlış bir yaklaşım olduğunu dile getiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, şunları kaydetti:
"Maliye Bakanlığı bunu her yerde yapıyor. Orası ticari faaliyet amacıyla verilmemiş. Park olarak tahsis edilmiş. Parkın içinde ticari faaliyet varsa İstanbul da Ankara'da aynı, İzmir'e yönelik farklı bir uygulama değil. Ben bunlara siyasi kamuoyu tüketimi için yapılmış beyanatlar olarak bakıyorum."
Muhabir: Tolga Albay/ Halil Şahin
Yayıncı: Murat Taydaş - İZMİR
Son Dakika › Ekonomi › Maliye Bakanı Şimşek İzmir'de Açıklaması - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?