Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki Siyasi Kriz Ekonomiyi de Etkiledi

Uzmanlar, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde iki yıldır süren siyasi krizin ülkedeki ekonomiyi de olumsuz etkilediğini belirtti.

Kongo Merkez Bankasının (BCC) verilerine göre, 2015'te yüzde 7,7 ekonomik büyüme kaydedilen ülkede bu oran 2016'da yüazde 2,5'e düştü. 2015'te 9 milyar dolar düzeyindeki ulusal bütçe ise 2017'de 4,5 milyar dolara kadar geriledi.

Ülkenin para biriminde de önemli düşüş yaşanıyor. 2015'te 945 Kongo frangı 1 dolara karşılık gelirken, bugün bin 350 Kongo Frangı ancak 1 dolar ediyor.

Devlet Memurları Sendikası Başkanı Fidele Kiyangi, AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmesinde, döviz kurunun dengesiz seyretmesinin Kongoluların yaşam şartlarını zorlaştırdığını söyledi.

Kiyangi, ülkede enflasyon nedeniyle halkın alım gücünün çok zayıfladığını belirtti.

BCC'nin siyasi işlerinden sorumlu yetkilisi Jean Louis Kayembe, Kinşasa Üniversitesinde geçen hafta düzenlediği konferansta, ihraç edilen bakır, cobalt ve petrol gibi emtiaların fiyatlarının 2015'te düştüğünü ve ülke ekonomisinin zayıflamaya başladığını dile getirmişti.

Finans uzmanı Timothee Bakam ise ülkede 2015'te patlak veren toplumsal olaylar nedeniyle iş dünyasında finansman krizi yaşandığını kaydederek şirketlerin bu olaylardan etkilendiğini vurguladı.

Halkın yüzde 90'ı yoksul

Kongo Demokratik Cumhuriyeti, doğal zenginliklere sahip olmasına rağmen dünyanın en yoksul ülkeleri arasında yer alıyor.

Uluslararası Para Fonunun (IMF) 2015 verilerine göre, ülke halkının yüzde 90'ı yoksul. IMF daha önce, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'ndeki siyasi ortamın belirsizliğinden dolayı ekonominin zarar gördüğünü duyurmuştu.

Ülkede 2015'te düzenlenmesi planlanan yerel, genel ve devlet başkanı seçimleri finansman sorunları nedeniyle yapılamamıştı. 2016'nın sonunda yapılması beklenen seçimler benzer sorunlar nedeniyle tekrar ertelenmişti.

Devlet Başkanı Joseph Kabila'nın iktidarda kalmaya çalıştığını iddia eden muhalefetle sivil toplum kuruluşları, seçimlerin ertelenmesine karşı protestolar düzenlemişti.

Kilisenin arabuluculuğuyla aralık ayında iktidarla muhalefet arasında başlatılan diyalog süreci, ocakta imzalanan anlaşmayla sonuçlanmıştı.

Anlaşmaya göre, devlet başkanı seçimi, genel ve yerel seçimlerin bu yılın sonunda düzenlenmesi, seçimlere kadar ülkeyi, muhalefet ve iktidardan oluşan geçiş hükümetinin yönetmesi kararlaştırılmıştı. Anlaşma şartlarının yerine getirilmesi için muhalefetle iktidar arasında başlatılan uzlaşma görüşmeleri halen devam ediyor.