Kobider Genel Başkanı Özgenç Açıklaması

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, KOBİDER olarak halkın seçtiği iradeye karşı kim olursa olsun karşısında olmayı şiar edindiklerini belirterek, "Antidemokratik yaklaşımlara karşı her zaman karşı duracağız. Halkın tercihi, bazılarının tercihine yem edilmemeli" dedi.

Özgenç yaptığı yazılı açıklamada, Sivil Toplum Kuruluşları'nın (STK) her tehdidi göze alıp demokrasiyi ve milli iradeyi namus meselesi olarak addederek, darbelere karşı tavır koyduğu takdirde, bu ülkede hiç kimsenin darbeye teşebbüs edemeyeceğini ifade etti.

Sivil siyasetin halkın ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle ayakta kaldığını kaydeden Özgenç, bu nedenle başta STK'ların amacına uygun hareket etmesi gerektiğine işaret etti.

Özgenç, son zamanlarda darbe girişimlerinin sivil hareketin desteğiyle yapılır olduğunu belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"28 Şubat sürecinde kendi tabirleriyle '5'li çete' vardı: Türkiye İşverenler Sendikası Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk - İş) ve Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), sivil siyasete karşı askeri kesimin yanında hareket ettikleri kamuoyunun malumudur. 28 Şubat postmodern darbesi STK'ların aynı oluşumun içinde yer almasıyla mümkün olabilmiştir."

"Günümüzde darbe, kamu kurumlarına yerleşmiş kesimlerin işbirliği ile yapılıyor"

Özgenç, darbelere karşı vatandaşın topu, tüfeği ve yürütecek tankı olmadığını ve ancak fikir yürüttüğünü aktararak, "Fikir doğrultusunda tercihini demokrasinin gereği olan seçimlerde oy kullanarak iradesini belli eder. Halkın özgür oylarıyla seçtiği iradeyi alaşağı etmek için demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından olan STK'lar maalesef bu yapılanmanın içinde yer almışlardır" ifadelerini kullandı.

Ortada 28 Şubat'la ilgili bir dava bulunduğuna işaret eden Özgenç, şunları kaydetti:

"Bunun askeri kanadından olan sanıkları yargılandığına göre yardım eden siviller de yargılanmalı. Nitekim bu tek taraflı olmamıştır. 28 Şubat döneminde medyanın iş dünyası ile kolkola verdikleri, askerin güç kullanma arzusunu kullanarak hükümeti devirmeye kalkıştıkları biliniyor. Bugün 28 Şubat davasından dolayı askerlerin yargılandığını, bunun sivil ayağının sorgulanıp yargılanmaması haksızlık olur. Şayet yargılamanın sivil kanada uzanmaması halinde askere haksızlık olacağı kanaatindeyim. Bunun adı yardım ve yataklık olduğuna göre bu suça karışanlar bundan ayrı tutulmamalı.

Ayrıca 28 Şubat sürecinde açıkça dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a karşı tavır alarak 28 Şubat sürecinin 'demokratik' olduğunu söyleyenler antidemokratik bir yaklaşımla günümüzde hükümete karşı tezgah peşinde olduğu anlaşılmaktadır. Antidemokratik yaklaşımlara karşı her zaman karşı duracağız. Halkın tercihi, bazılarının tercihine yem edilmemeli."

Özgenç, günümüzde ise darbe tank ve top yerine bazı çevrelerin çıkarlarını gözetmek için kamu kurumlarına yerleşmiş kesimlerin işbirliği ile yapıldığını belirterek, "Örneğin 17 Aralık operasyonu ile siyasi iradeyi hazmedemeyen kesimler türlü oyunlarla hükümeti zora sokacak girişimlerde bulundukları açık" dedi. - İstanbul