Kışın vazgeçilmez lezzeti "kurutulmuş kaz" imece usulü hazırlanıyor

Türkiye'nin kaz yetiştiriciliği merkezi konumundaki Kars'ta, kış sofralarının vazgeçilmez lezzeti kazların kesimine başlandı.

Kentte kaz üreticiliği ile geçimini sağlayanlar için önemli bir gelir kapısı olan ve damızlıktan elde edilen yavru kazlar, nisan ayında yumurtadan çıktıktan sonra sonbahara kadar titizlikle besleniyor.

İyi et tutmaları için yaz boyunca ve sonbaharın ilk aylarında meralarda beslenen kazlar, kesimden önce bir süre besiye alınıyor.

Besi süresince arpa verilen kazlar, bugünlerde köylerde bir araya gelen kadınların söylediği nağmeler eşliğinde imece usulü kesilip temizleniyor.

Tuzlanıp kurutulmaya bırakıldı

Kent merkezi ile ilçe ve köylerde kesimine başlanan kazlar, kış sofraları için tuzlanıp kurutulmaya bırakıldı.

Kısa süre sonra satışa sunulacak kaz etleri, kışın sofraları süsleyecek.

Kaz üreticisi Ayten Kaplan, besiye aldıkları kazları kesmeye başladıklarını söyledi.

Kesimde köydeki kadınlarla yardımlaştıklarını ifade eden Kaplan, "Kazları kestikten sonra yıkayıp tüylerini yoluyoruz. Daha sonra yıkayıp bir süre beklettikten sonra içini temizler ve tuzlarız. 3 gün tuzda kalan kazları kuruması için asıyoruz. 1 hafta güneşte kazlar kuruyor ve daha lezzetli oluyor." bilgisini verdi.

Kaplan, kaz kesimini günler öncesinden komşularıyla planladıklarını belirterek, çalışmayı imece usulü yaptıkları için çabuk bitirdiklerini dile getirdi.

"Daha çok kışın tüketiliyor"

Doğal beslenen kazların lezzetli olduğunu kaydeden Kaplan, "Kurutulan ve kurutulmayan kazlar arasında fark var. Normal kaz pek lezzetli olmuyor ama kazı tuzlayıp kuruttunuz mu daha lezzetli oluyor. Kaz daha çok kışın tüketiliyor, suyuyla da bulgurunu yapıyoruz. Kaz isteyenler genelde kurutulmuşları soruyor, biz de imece usulü her gün bir komşunun kazını keserek hazırlık yapıyoruz." diye konuştu.

Yetiştiricilerden Sevim Aydın da Kars yöresinde özellikle köylerde hemen herkesin kaz beslediğini anlattı.

Kentte kazın gelir kaynağı olduğunu ve bunun için değerli olduğunu vurgulayan Aydın, "Misafir geldiğinde kazla ağırlarız. Kazlarımıza kendimiz bakıyoruz, doğal ortamlarda yetiştiriyoruz. Besiye aldığımız zaman arpa ve buğdayla besliyoruz, hazır yiyecek vermiyoruz. Kazlarımız organik olduğu için değerlidir. Kazın tüyünü yastık yaparız, yağını yemeklere katarız, iç organlarını da değerlendiririz." ifadelerini kullandı.