Kara Para Soruşturmasında, Galip Öztürk İçin Takipsizlik Kararı

Yaklaşık 3 yıl önce TMK 10'ncu maddesiyle kurulan ve ardından meclis kararıyla kapatılan 23'ncü Ağır Ceza Mahkemesince "haksız çıkar elde etmek amacıyla örgüt kurma" suçlamasıyla yargılanan Metro Holding'in sahibi yönetim kurulu başkanı Galip Öztürk hakkında yürütülen Kara Para Aklama soruşturmasında savcılık takipsizlik kararı verdi.

ŞİRKETLERİN HALKA ARZINDA MANİPÜLASYON YAPILDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ

Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma savcılığı 17 Ağustos 2012 tarihinde MASAK'a bir yazı göndererek, Öztürk'ün hakkında 40. Asliye Ceza Mahkemesi'nde şirketlerin halka arzı sırasında manüpülasyon yapıldığı ve haksız kazanç elde edildiği iddia edilerek dava açıldığı hatırlatıldı ve Metro Holding ve halka açık şirketleri olan MEPET; AVTER; AVGYO ve VANET üzerinden sözde elde edilen haksız kazancın aklanıp aklanmadığının araştırılması istenmişti.

MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) yaptığı incelemede, iddianamede savcılığın ileri sürdüğü gibi Öztürk ile şüphelilerin ortağı ve yöneticisi oldukları şirketler üzerinden manüpülasyon yapılarak elde edildiği iddia edilen haksız kazancın, TCK 282'nci maddesi kapsamında ifade edildiği gibi Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama suçu kapsamına girmediğini, bu iddialara ilişkin her hangi bir bulgu ve delile ulaşılamadığını belirten raporunu savcılığa ulaştırdı.

SORUŞTURMA DOSYASI KAPATILDI

Savcılık bunun üzerine Öztürk ve şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar vererek soruşturma dosyasını kapattı. Holding yönetiminden yapılan açıklamada, söz konusu manüpülasyon iddiasının gerçek olmadığı, dolayısıyla haksız elde edilmiş bir kazancın ortada olmaması nedeniyle kara para aklama iddiasının da akıl dışı olduğu belirtilerek, paralel yapının kurduğu kumpas yüzünden yıllarca adliye kapılarında mağdur edildikleri, paralel medyanın kamuoyunu yalan haberlerle yanıltarak Galip Öztürk ve Metro Holding hakkında bugüne kadar sistematik bir karalama kampanyası yürütüldüğü hatırlatılarak, savcılığın bu kararıyla adaletin geç de olsa tecelli etmesinden teselli bulunduğu ifade edildi.