Hükümet, artık teftiş kurullarına dokunmayacak. 2003 yılında hazırlanan düzenlemeyle Maliye Teftiş Kurulu başta olmak üzere teftiş kurullarını kaldırmayı planlayan hükümet, AB’nin uyarısı üzerine bu düşüncesinden tümden vazgeçti.
Türkiye, AB ile ekonomi başlığı altında bir dizi müzakere yürütüyor. Bu müzekerelerde AB, Türkiye’yi iç denetim ile teftiş kurullarının fonksiyonlarının farklı olduğu konusunda uyardı. Bunun üzerine Türkiye, hazırladığı ve son şeklini vermek üzere olduğu politika belgesinde teftiş ile iç denetimi ayırma taahhüdünde bulundu. Sözkonusu belgede, iç ve dış denetim ayrımı netleştirilirken; bu denetimlerin kimler tarafından nasıl yürütüleceği de yer alacak. Bunun için teftiş kurullarının katılımıyla bir dizi toplantı yapılacak.
Aysel ALP YAZIYORÜst düzey bir bürokrat, teftiş kurullarının kaldırılmak istendiğini anımsatırken, “AB kaldırın demiyor; teftiş fonksiyonu ayrı, iç denetim ayrıdır, diyor. Oysa 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim Kontrol Kanu’na dayalı yönetmeliklerde iç denetim ile biraz teftişin alanına giriliyor. Halbuki ikisi ayrı şeyler. Bu nedenle AB’ye uyum çerçevesinde iç denetim ile teftişin birbirinden net şekilde ayrılması gerekiyor. Bu ayrım Maliye, Başbakanlık, İçişleri gibi teftiş heyetlerinin öncülüğünde olmalı. Tabii ki Kamu Mali Yönetim Kontrol Kanunu’nda da bir iki değişiklik yapılması gerekiyor” dedi.
İstisnalar kalksın
Kamu alımları başlığı altında müzakerelerde ise üç kritere bakıldığı bilgisini veren bürokrat, bunlardan birincisinin daimi muhatap kriteri olduğunu söyledi. Kamu alımları konusunda muhatabın Maliye Bakanlığı olduğuna ilişkin AB Komisyonu’na yazının gönderildiğini bildirirken, bundan sonra Maliye Bakanlığı teşkilat kanunda değişiklik yapılması gerektiğini ifade etti. İkinci kriterin kamu harcamalarıyla ilgili bir strateji belgesi hazırlanması olduğunu vurgulayan bürokrat, en önemli kriterin ise kamu alımlarına ilişkin tüm istisnaların kaldırılması talebi olduğunu vurguladı.
Yapılan yasal değişikliklerle birçok kamu kurumunun Kamu İhale Kanunu dışına çıkarıldığını ve bunun da AB Komisyonu’nun gözünden kaçmadığını anlatan bürokrat, “Evet biz tam üye değiliz ve bu kriterlere uymamız gerekmiyor. Ama en azından hangi adımı ne zaman atacağımıza dair bir takvim açıklamamız gerekiyor” dedi.
AB ile vergilendirme faslını açmak için uğraştıklarını da anlatan bürokrat, AB’nin fasılların açılmasında ve kapanmasında teknik kriterlerin yanı sıra Kıbrıs gibi siyasi kriterleri öne sürmesinden şikayet etti.
Son Dakika › Ekonomi › Kamuda Denetim Yeniden Düzenlenecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?