Kadın-Erkek Eşitliğinin Şirketlere Avantajını Anlatıldı

KAGİDER, Dünya Bankası desteğiyle "Fırsat Eşitliği Modeli" adlı projeyle, kadın-erkek eşitliğine duyarlı şirketleri sertifikalandıracak.

Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick:

"Kadınların daha fazla ve nitelikli işlere erişimini sağlamak sadece adalet açısından değil aynı zamanda büyümeyi tetikleme ve yoksulluğu azaltma anlamında da önemli faydalar sağlayacaktır"

"Nüfusun yarısını temsil eden bir grubu dışlarsanız, zaten başarılı olmanız mümkün değil. Yetenekli, iyi eğitimli, iyi motivasyona sahip kadınlar, çalıştıkları şirkete de avantaj sağlayacaktır"

"Bir kadının çocuğu varsa ve yetiştirmek istiyorsa eski dünyada 'Senin tercihin, ayrılabilirsin' denirdi. Şirketler bu nedenle kaybettiklerini görüyor. Telekomünikasyon sistemleri ile evden çalışma modelleri geliştiriliyor"

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Dünya Bankası, kadın-erkek eşitliğine duyarlı işyerlerini sertifikalandırmayı amaçlayan "Fırsat Eşitliği Modeli" projesini başlattı. Projenin tanıtım ve imza toplantısına katılan Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick, Türkiye'nin son yıllarda kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında, özellikle sağlık ve eğitim alanında önemli ilerlemeler kaydettiğini söyledi. Zoellick, Türkiye'nin hızlı büyüyen bir ekonomi ve akılcı ekonomi politikalarına sahip olduğunu ifade ederek, "Türkiye'de çalışma çağındaki kadınların yalnızca 4'te biri çalışıyor ve bunların önemli bir kısmı da kayıt dışı ekonomide yer almakta. Kadınların daha fazla ve nitelikli işlere erişimini sağlamak sadece adalet açısından değil aynı zamanda büyümeyi tetikleme ve yoksulluğu azaltma anlamında da önemli faydalar sağlayacaktır" dedi.

PROGRAM İŞYERLERİNİ DAHA VERİMLİ HALE GETİRECEK

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ekonomiyle yakından ilgili olduğunu belirten Zoellick, Türkiye'de de kamu, özel sektör ve sivil toplumun güçlerini birleştirerek bu alanda harekete geçtiğini dile getirdi. Zoellick, proje kapsamında kadın erkek eşitliği konusunda başarılı olan şirketlerin, bu başarıları vasıtasıyla tanınırlık kazanacaklarını kaydederek, programın, işyerlerinin daha verimli hale gelmesine de katkı sağlayacağını söyledi. Programın önümüzdeki dönemde Türkiye sınırlarının ötesine geçerek, başka ülkelere de örnek teşkil etmesini umduklarını belirten Zoellick, Dünya Bankası olarak bu yıl eylül ayında yıllık raporlarını ilk defa toplumsal cinsiyet eşitliği bağlamında hazırlayacaklarını ve dünya genelinde kalkınma süreçlerinde Türkiye'deki eşitlik konusunu ele alacaklarını aktardı. Zoellick, programın işleyişine ilişkin bilgi vererek, ilk pilot uygulama kapsamında 11 şirketin insan kaynakları politikalarının bağımsız firmalar tarafından kontrol edileceğini, bilinçli ya da bilinçsiz olarak kadınlara karşı ayrımcılık uygulamaları bulunup bulunmadığı araştırılacağını anlattı.

İŞGÜCÜ POLİTİKALARINDA ESNEKLİK ÖNEMLİ

Zoellick, kadınlara fırsat eşitliği sağlamanın aynı zamanda akılcı ekonominin gereği olduğunun altını çizerek, "Nüfusun yarısını temsil eden bir grubu dışlarsanız, zaten başarılı olmanız mümkün değil. Yetenekli, iyi eğitimli, iyi motivasyona sahip kadınlar, çalıştıkları şirkete de avantaj sağlayacaktır. Kadınlar ekip oluşturma, insanları bir araya getirme, dinleme gibi konularda çok farklı beceri setleri getirebilirler" diye konuştu. Kaynakları akılcı geliştirebilmek için sadece kadınları işe alma değil, kadınların iş hayatında ilerlemesi konusunda da çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Zoellick, "İşgücü politikalarında esneklik çok önemli. Bir kadının çocuğu varsa ve yetiştirmek istiyorsa eski dünyada 'Senin tercihin, ayrılabilirsin' denirdi. Şirketler bu nedenle kaybettiklerini görüyor. Telekomünikasyon sistemleri ile evden çalışma modelleri geliştiriliyor. Yetenekli çalışan, yüksek verimlilik anlamına geliyor. Yetenekli personeli çekebilmek için şirketlerin de bu değişimlere uyum göstermesi gerekiyor" dedi.

HEDEF 500 ŞİRKET

Gülden Türktan da, dünyanın 16'ncı büyük ekonomisi olan Türkiye'deki kadınların sadece yüzde 24'ünün istihdam edildiğini kaydederek, sürdürülebilir zenginlik ve karlılık için Türkiye'nin işgücünde daha fazla kadına ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Projenin, meslek yaşamında kadınlar ve erkekler için eşit bir zemin oluşturmayı amaçladığını ifade eden Türktan, "Dünya Bankası çalışmaları, kadınların işgücüne katılım oranını yüzde 24'ten yüzde 29'a çıkarmanın yoksulluğu yüzde 15 kadar azaltmaya katkıda bulunabileceğini göstermektedir" diye konuştu. Türktan, pilot uygulamanın ardından öncelikle 500 şirkete ulaşmayı hedeflediklerini kaydetti.

Konuşmaların ardınan "Fırsat Eşitliği Modeli" projesinin ilk uygulamasının katılımcıları ve destekçileri olan Akbank, Vodafone, IBM, Sanofi Aventis, PwC, Hürriyet Gazetecilik, Novartis, Ernst&Young, Boyner, Özyeğin Vakfı, Garanti Bankası, Doğuş Yayın Grubu,

TÜRKONFED, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, PERYÖN, Sabancı Üniversitesi, Eczacıbaşı Holding, Coca Cola temsilcilerinin katılımıyla Zoellick ile Türktan arasında iyi niyet anlaşması imzalandı.