İTO Başkanı Çağlar Açıklaması

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger'in "Türkiye'deki bu gelişimin ve ekonomik başarının kıskanıldığı' yönündeki açıklamasının önemli bir itiraf olduğunu belirterek, "Yakın gelecekte AB yetkililerinden 'Türkiye ile ilişkileri zora sokmak en büyük hatamızdı' itirafını da bekliyorum." dedi.

Çağlar, İstanbul'da bir programda yaptığı konuşmada, dünyanın ekonomi çevresinden bakıldığında bileşik kap gibi olduğunu, başka bir yerde olan bir kıpırtının diğer yerleri çok kısa bir sürede etkilediğini söyledi.

İş ve finans camiasının dünyadaki çalkantıları izleyip onların Türkiye ekonomisi üzerine etkilerini tartışmak yerine o etkilerin pozitife dönmesi için çalışması gerektiğini dile getiren Çağlar, belirsizlikle baş etme yollarına değindi.

Çağlar, "Bu baş etme yolları; belirsizliğin gelip geçici değil sürekli bir durum olduğunu düşünmek, o belirsizlikte en fazla ihtiyaç duyulan duyguyu yani güveni tesis etmek, 'bu işin altından kalkarız' özgüvenini yerleştirmek, işi her zaman ehline teslim etmek, durağan koşullarla zaman kaybetmek yerine hareket kabiliyetini geliştirmektir." diye konuştu.

Dünya ticaretinin ağırlık merkeziyle birlikte şirketlerin ağırlık merkezlerinin de yer değiştirdiğini dile getiren Çağlar, yaşanan ekonomik gelişmelerin tüm dünyayı ortak bir fırsatlar ve riskler coğrafyası haline getirdiğini bildirdi.

Çağlar, şirketlerin, ekonomiye yön verenlerin dünyanın şekil almasını beklemek yerine yeni duruma göre çözüm üretmesi gerektiğini söyledi.

Bugünün dünyasına verileri doğru okuyarak paranın gideceği adresi seçmenin geleceğin inşasıyla eşdeğer olduğunu belirten Çağlar, ticari hayatta ele geçen bir çek yaprağının bile verilerin doğru okunmaması durumunda önemli bir tehdide dönüştüğünü aktardı.

Çağlar, şirket yöneticileri için artık ana amacın "karı maksimize etmek" veya "maaşları ödeyebilmek" olmadığını, finansal sirkülasyonu sağlayabilmek olduğunu anlattı.

Başkan Çağlar, "Amaç 30 yıl sonra nerede olabileceğimizi kestirebilmek. İşte bugünün CFO'larını yalnızca mali işler sorumlusu olmaktan çıkaran da tam olarak bu istek. Bu anlamda kararlarıyla yatırımlara yön gösteren CFO'ların Türkiye'nin gelecek hedeflerinde ve değişen yönetim fonksiyonlarına uyum sağlama sürecinde şirketlerimizdeki en kritik koltukları doldurduklarına inanıyorum." ifadelerini kullandı.

"Adımlarımızı 2023 hedefleri doğrultusunda atmalıyız"

Çağlar, İTO olarak geleceğin şekillenmesini izlemek yerine bu güzel şehri geleceğe yön verilen bir platforma dönüştürmek için ekimde "Futur İstanbul" projesini gerçekleştireceklerini söyledi.

Dünyanın önde gelen gelecek bilimcilerini bu etkinlikte bir araya getireceklerini aktaran Çağlar, dünyada ve Türkiye'de iş ve ekonominin yarınını konuşacaklarını bildirdi.

Çağlar, 2023 hedeflerinden bahsederek, bu hedeflerin yakalanması halinde dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline geleceklerini vurguladı.

Başkan Çağlar, "Özel sektör olarak yatırımlarımızı, adımlarımızı hep bu hedefler doğrultusunda atmak mecburiyetindeyiz. Hükümetimizle bu konuda senkronize çalışmamız gerekiyor." dedi.

"AB'den 'hata yaptık' itirafı bekliyorum"

Çağlar, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger'in Türkiye hakkındaki sözlerine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Önceki gün AB'nin Türkiye Delegasyonu Başkanı Berger'in 'Türkiye'deki bu gelişimin ve Türkiye'nin ekonomik başarısının kıskanıldığı' açıklaması önemli bir itiraftır. Yakın gelecekte AB yetkililerinden 'Türkiye ile ilişkileri zora sokmak en büyük hatamızdı' itirafını da bekliyorum.

Elbette siyasi ilişkiler kendi yolunu bulacaktır. Buluyor da zaten. Biz bu nedenle 2023 hedeflerini sloganlara hapsetmeden ve sorunlarımızı basite indirgemeden realist ancak umutlu bir patikada büyüme hikayemize devam etmemiz gerekiyor. Bu yolculuk duraksız bir yolculuk. ve 2023 hedefleri Türkiye'yi 30 yıl- 50 yıl sonrasına taşıyacak bir araç. Bu nedenle 2023 hedeflerini doğru okumak ve adımlarımızı çok daha uzun soluklu bir gelecek vizyonuyla atmak gerekiyor."

Çağlar, Türkiye'yi geleceğe taşıma konusunda nüfusun ve coğrafi fırsatların geleceğinin, ticaretin ve finans sisteminin yarınının önemli olduğunu bildirdi.

Suriye'de süren iç savaş, Afrika'daki ekonomik fırsatlar, küresel üretim ve ticaretin Asya'ya kayması gibi konulara değinen Çağlar, Sanayi 4.0'ın öneminden bahsetti.

Çağlar, geleceğin bir tasarım çabası olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ancak unutmamak lazım ki herhangi bir konuda bir tasarımın sözkonusu olabilmesi için her şeyden önce o konuda bir 'tasa'nın oluşması gerekir. Belki de en öz ifadesiyle 2023 hedefleri geleceğin Türkiye'sini tasarlamaya uğraşan bizlerin şimdiki en önemli tasası olmalıdır. Bugün son derece yüksek düzeyli bu platformda, bu konuları ele almak, bana kalırsa gelecek konusunda atılmış son derece kıymetli bir adımdır."

"Sürdürülebilir başarı değişime ayak uydurmaktan geçiyor"

QNB Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Ömür Tan ise "CFO'lar, finansçılar ilk önce bizim hayatımıza müşteri olarak giriyorlar. Sonra yıllar sonra dert ortağı oluyorlar. Daha sonra hayatımızın önemli bir kısmını beraber geçiriyoruz." dedi.

Tan, sürdürülebilir başarının değişime ayak uydurmaktan geçtiğini anlattı.

Şirketlerin 3 temel hedefinin var olduğunu kaydeden Tan, "Bunlar; karlılık,büyümek ve sürdürülebilir olmak." ifadesini kullandı.

Tan şunlara dikkati çekti:

"Bankacılık sektöründe Finansbank'ın kurulduğu 30 yıl önce Türkiye'de Finansbank ile beraber 59 banka vardı. Finansbank Türkiye'nin 59. bankasıydı 1980 yılında. 2000 yılına kadar 31 tane yeni banka kuruldu. 11 tane banka kapandı. 2000 yılına geldiğimiz zaman sektörde 79 tane banka vardı. 2000'den bugüne 38 tane banka kapandı. Bunların 28 tanesi 2001 krizinde kapandı. 9 tane banka açılabildi. Bazıları değişime ayak uyduramadı bazıları değişime çok iyi ayak uydurdu. Eski adımızla Finansbank yeni adımızla QNB Finansbank olarak çok enteresan dönemlerden geçtik."