Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, deri sektörünün her geçen gün ihracat gelirini artırdığını belirterek, "Bu yılın ilk 10 ayında deri ve deri ürünleri ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artışla 1,5 milyar dolara yükseldi. Sektörümüzün 2023 vizyoner ihracat hedefi ise 4,5 milyar dolar" dedi.
Türkiye Deri Vakfı (TÜRDEV) çatısı altında TÜYAP Fuar Merkezi'nde düzenlenen 8.Deri Fuarı'nın açılışını TÜRDEV Başkanı Ruken Mızraklı, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan yaptı.
Fuarın açılışında konuşan Büyükekşi, fuarda deri sektöründeki son teknoloji ve tasarımların dünyanın göz bebeği İstanbul'da sergilendiğini belirterek, "Bu yıl fuarda deri, tasarım ve sanatla buluşuyor. Fuarın tüm katılımcılara büyük katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum" dedi.
Deri sektörünün, Türkiye'nin en köklü sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Büyükekşi, "Binlerce yıldır bu topraklarda deri sektörü varlığı sürüyor. Sektörümüz her geçen gün ihracat gelirini artırıyor. Bu yılın ilk 10 ayında deri ve deri ürünleri ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 artışla 1,5 milyar dolara yükseldi. Sektörümüzün 2023 vizyoner ihracat hedefi ise 4,5 milyar dolar" diye konuştu.
2023 yılında dünya deri sektörü ticaretinden alınan payı yüzde 1,5'a çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Sektörümüzün 2023 hedeflerine ulaşmasının yolu inovasyon, tasarım, Ar-Ge ve markalaşmaya daha fazla önem vermesinden geçiyor. Çünkü 21. yüzyılda rekabetçi olabilmek için tasarımla inovasyonla ön plana çıkmak durumundayız. Artık herkesin üretebildiği mallarla Katma değeri yüksek ticaret yapmak mümkün değil. Rakiplerimizden ayrışmak için tasarım ve markalaşmada öne çıkmak gerekiyor. Bu yüzden TİM olarak, Tasarımla markalaşarak, inovasyonla farkındalık yaratarak, 2023 yılındaki ihracat hedeflerimize ulaşmak istiyoruz."
"Deri sektörü, yıllık 6 milyar TL'nin üzerinde üretim hacmi ve satış cirosuna sahip"
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan ise daha önceleri Kazlıçeşme ve İstanbul'un merdiven altlarında sıkışıp kalmış sektörün, bugün bir endüstri olduğunu belirtti.
Bahçıvan, "Bu sektörün, bugün 7 bin 500'e yakın işletmesi ile yıllık 6 milyar TL'nin üzerinde üretim hacmi ve satış cirosuna sahip bir sektör olmasının gururunu yaşıyorsak, 65 bin kişiye doğrudan ve 100 binin üstünde de dolaylı istihdam yarattığını söyleyebiliyorsak, bu meşakkatli endüstri çalışanlarına saygı duymak gerekir " dedi.
Sektör ve ihracatı hakkında da bilgiler veren Bahçıvan, dericilerin, tüm imalat sanayinin yarattığı eko sistemde oluşturduğu katma değerin 1 milyar liranın üstünde olduğunu, sektörün imalat sanayine istihdam katkısının yüzde 2,2, imalat sanayi katma değerindeki payının da yüzde 1,1 seviyelerinde bulunduğunu anlattı.
Sektörün dış pazarlardaki gücünün de her geçen yıl biraz daha arttığını ifade eden Bahçıvan, sektörün kayıtlı ihracatının 1,5 milyar doları bulduğunu, turistik bölgelerdeki satışlar ile birlikte Türkiye ekonomisini kazandırılan döviz miktarı 3,5 milyar doların altında olmadığını kaydetti.
Bahçıvan, ihracatı neredeyse Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerinde keşfeden deri sektörünün bugün en büyük ihracat pazarlarının Almanya, İngiltere, Fransa gibi AB ülkeleri olmasının da üretim kalitesinde de gelinen noktayı göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Bahçıvan, "Ne mutlu ki, adı bir dönem adeta çevre kirliliği ile özdeşleştirilen deri sektörü, artık bu haksız ithamlardan kurtulmayı başarmıştır. Bunu da çevreye duyarlı üretim tekniklerinin kullanılması ve gerekli prosedürleri harfiyen yerine getirmesiyle elde etmiş ve çevre konusunda başarılı bir performans göstermiştir. 90'lı yıllar sektörün çevre ile barışmasında önemli bir dönüm noktasıdır. Türk deri sanayi ya arıtma tesisi kurarak ya da arıtma tesislerinin bulunduğu organize sanayi bölgelerine taşınarak çevreye uyumlu üretimi benimsedi. Bugün deri sektörümüzde üretimlerin tamamına yakınını, çevreye duyarlı yöntemlerle gerçekleştiriliyor. Nitekim Tuzla'daki İstanbul Deri Organize Sanayi Bölgesi de bu anlamda güzel bir örnektir "diye konuştu.
TÜİK'e dayalı rakamların deri sektörünün Ar-Ge ve teknoloji konusunda daha alacağı çok yol olduğunu gösterdiğini belirten Bahçıvan,"TÜİK'in verilerine göre Ar-Ge harcamalarının oranı deri ve deri ürünleri sektöründe yüzde binde 1'dir. Ar-Ge personeli sayısı bakımından yapılan değerlendirmede deri ve deri ürünleri sektöründeki oran binde 14. Bu rakamların rekabet içinde olduğumuz ülkelere göre son derece zayıf olduğunu hatırlatmak istiyorum" dedi.
"18 ülkeden alım heyeti geldi"
TÜRDEV Başkanı Ruken Mızraklı da bu yılki fuarın, geçmiş yıllara göre bambaşka bir misyonu gerçekleştirdiği vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Her yıl Türkiye Deri Vakfı önderliğinde tüm deri sivil toplum kuruluşlarının (STK) başkanlarının desteğiyle yaptığımız ve artık bir marka haline gelen İDF'yi bu yıl bambaşka bir misyonla gerçekleştirerek olayı farklı bir boyuta taşımak istedik. Amacımız, 4 milyar dolarlık ihracat hacmine sahip ve yaklaşık 400 bin kişiyi istihdam eden deri sektörümüzün bu önemli fuarın artık uluslar arası boyutu ağır basan ve tabakhanesiyle, konfeksiyonuyla, ayakkabılık ve saraciyelik ürünleri ile, kürk, makine ve kimyasal tedarikçileri ile hiç ayrım yapmadan tüm alt sektörleri kucaklayan bir yapıya taşımak."
Toplantı sonrasında da fuarda eserleri sergilenen sanatçılara ve meslekte 40 yılını dolduranlara plaket verildi. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › İstanbul Deri Fuarı Açıldı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?