Durham İslam Ekonomisi ve Finans Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Asutay, "Maalesef İslam ülkeleri her gün namazda onlarca defa ümmet bilinci, birlik ve beraberlik duaları etmesine rağmen birbirine güven duymuyor. İslami finansa en fazla fon akışının Hollanda'dan geldiğini görüyoruz." dedi.
Asutay, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla Ümraniye Belediyesi tarafından düzenlenen İslam Ülkeleri Finans Zirvesinde İslami finansa ilişkin bir sunum yaptı.
Londra, Lüksemburg ve Hong Kong'un İslami finans merkezi olmaya çalıştığını belirten Asutay, İslam ülkelerinin birbirine güvensizlik duyduğu için kendi aralarında yeni fırsatlar oluşturamadığını söyledi.
Asutay, "Maalesef İslam ülkeleri her gün namazda onlarca defa ümmet bilinci, birlik ve beraberlik duaları etmesine rağmen birbirine güven duymuyor. İslami finansa en fazla fon akışının Hollanda'dan geldiğini görüyoruz. Bu İslam ülkeleri için oldukça düşündürücüdür." değerlendirmesini yaptı.
Wall Street'te finans sektörüne ilişkin protestolar sırasında Amerikalı bir kadının "Let's Bank The Muslim Way" (Müslüman bankacılığına yönelelim) pankartı tuttuğunu söyleyen Asutay, "İslami finans dünya genelinde refahı artıran, karşılıklı güvene dayalı bir paradigmalar oluşturabilir. Finansallaşma dediğimiz şey tamamen bir ideoloji. Halbuki finans sadece insanların kullanmak zorunda olduğu bir araç. İnsanlara iş üretebilecek bir sistem gerekli ve bunu doğru kurgulanmış İslami finans sağlayabilir." diye konuştu.
- "İslami bankalar bugüne kadar insanı öne çıkarmayı başaramamıştır"
Bankanın tüm dillerde "bank" ya da benzer isimlerle kullanıldığına dikkati çeken Asutay, "Bankacılık kavramı toplumsal formasyonun içinde ürememiştir. Her kelimenin milletlerin kendi dilinde karşılığı bir sözcük vardır ama bankanın hiçbir dilde net bir kaşılığı yoktur. " dedi.
Sadece alışveriş yaparken faiz ödememenin İslami finans anlayışını tam olarak karşılamadığını anlatan Asutay, emek, işçi hakları ve işveren sorumluluklarının da en az faiz karşıtlığı kadar gerekli olduğunu söyledi.
Asutay şöyle konuştu:
"Sermaye ve emek arasındaki ilişki doğru kurgulanmalı. Sermaye emeği tamamlar. Biri diğerine egemen olamaz. Farklı bir paradigmadan söz ediyoruz. Kuran-ı Kerim'de adalet ihsanla birleştirilmiştir. Büyüme önemli ama adaletli şekilde sağlanmalı. Toplumun tüm katmanlarına yayılmalıdır refah. Yeşili ortadan kaldırmamalı, herkes büyümek üzere bir fıtratla yaratılmıştır. İnsan Allah'ın dünyadaki halifeleri olarak çevreye ve emeğe saygılı olunmalı.
İslami finans insanı merkeze alırsa toplam finans içindeki aldığı pay artar. Üzülerek ifade ediyorum ki; İslami bankalar bugüne kadar insanı öne çıkarmayı başaramamıştır. Oysa İslam'ın temel mesajı insanı özgürleştirmektir. Neoliberal politikaları İslam'ın adı altında sunmanın bir anlamı yok. Ortaya sadece bir maliyet fazlası çıkarmış olursunuz. Paranın ve ekonominin değil ilişkilerin her şeyi belirlediği bir ekonomiden bahsediyoruz."
- "İslam ülkeleri bunu kalıcı bir avantaj haline getirebilir"
Eski Pakistan Başbakanı Şevket Aziz, teknolojideki gelişmelerin ekonomilerdeki gelişimi doğrudan etkilediğini ifade ederek, "Artık sınırlar hiçbir şey ifade etmemekte. Önemli olan connected (Bağlı) olmak. Değişim değişmeyen tek şey. Bu korkulacak bir şey değil, bu bir fırsat. Her ülke ve ekonomi değişim ve reformlara muhtaçtır aslında. Ancak değişmezseniz, olduğunuz yerde durursanız değişim atmosferi sizin için tehdide dönüşür." diye konuştu.
İslam ülkelerinin her birinin insan kaynağı, doğal rezervler, jeopolitik konum gibi alanlarda şanslı olduğunu belirten Aziz, "İslam ülkeleri ancak connected olarak her bir Müslüman ülkede bulunan avantajları fırsata dönüştürebilir. Sürdürülebilir refah için İslami finans oldukça önemlidir, İslam ülkeleri bunu kalıcı bir avantaj haline getirebilir." değerlendirmesini yaptı.
İslam Kalkınma Bankasının (IDB) çeşitli ülkelerde katılım bankacılığını teşvik ettiğini hatırlatan Aziz, katılım finansman modelinde devletin rolüne dikkati çekti.
Aziz şöyle konuştu:
"Devlet İslami finansı direkt yönetemez, yönetmemelidir de… Devlet işlerin yolunda gittiğinden emin olmalı sadece, bilindik bir bürokrat gibi tepede dikilmemelisiniz. Bu işi ancak özel sektör geliştirebilir, refahın artmasında etkili hale getirebilir. Devletler yozlaşmayı ve yolsuzluğu önlemeli ve bir gözünü piyasanın üzerinde tutmalı."
- "Bizim en büyük sorunumuz yüzyıllardır birleşememek"
Zirve kapsamında İslam Ülkeleri Arasında Finansal ve Ekonomik İş Birliği İmkanlarını Yeniden Düşünmek paneli düzenlendi.
Burada konuşan Azerbaycan Sosyal Politika Komisyonu Başkanı Hadi Recebli, İslam devletlerinin ekonomik ve siyasi bakımdan birleşmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bizim en büyük sorunumuz yüzyıllardır birleşememek. Avrupa ve ABD bizim güçlenmemizi istemiyor. En kötü tarafı da bizim liderlerimiz bu tutumu gördüğü halde kendi aralarında anlaşamıyor." dedi.
Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can da, Azerbaycan, Makedonya ve Arnavutluk gibi dost ülkelerden gelen katılımcıların programa katkılarından dolayı teşekkür etti.
Ümraniye Belediyesi tarafından düzenlenen bilimsel konferansların kayıt altına alınarak kitaplaştırıldığını anımsatan Can, "Yaptığımız ilmi çalışmaları o alandaki ilim insanlarına sunarak, yapılan çalışmalara destek olmaya çalışıyoruz." bilgisini verdi.
Son Dakika › Ekonomi › İslam Ülkeleri Finans Zirvesi - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?