İran, şüphesiz dünyanın enerji süper güçlerinden biri. Dünyanın kanıtlanmış en büyük ikinci doğal gaz ve dördüncü petrol rezervlerinin üzerinde oturuyor. 1974'teki ihtişamlı günlerinde, İran'ın petrol üretimi günlük 6 milyon varil gibi rekor düzeyleri gördü. Ancak o günlerden bugüne, devrim, savaş derken, son olarak da Batı'nın yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan ülkenin petrol üretimi şimdilerde 2.7 milyon varil seviyelerinde. Bunun da yaklaşık 1 milyon varili ihraç ediliyor. Bu seviye, ambargo öncesi üretim rakamlarının da çok altında. İran ve batı arasındaki nükleer anlaşmanın ardından, İran'ın petrol üretimini yeniden canlandırabileceği tahmin ediliyor ancak bunun ne kadar zaman alacağı henüz belirsiz.
OYUN DEĞİŞTİRİCİ
Son yıllarda petrol vanalarını iyice kısan İran için bu trend tersine döneceğe benziyor. İran'ın nükleer programı konusunda ABD başta olmak üzere batı güçleriyle vardığı tarihi anlaşma, petrol piyasalarında da hareketlenmeye yol açtı. İran'ın petrol üretimini canlandırmasıyla, petrol fiyatlarının 20 doları görebileceğini savunanlar dahi çıktı. The Telegraph yazarı Andrew Critchlow, İran'a yönelik yaptırımların sona ermesinin petrol piyasaları için "oyun değiştirici" olabileceğini yazdığı makalede, birçok Batılı şirket yöneticisinin son aylarda Dubai üzerinden Tahran'a uçtuğuna dikkat çekiyor. Uluslararası piyasalarda günlük 2 milyon varil civarında arz fazlası olduğu için petrol fiyatlarının halen baskı altında olduğuna dikkat çeken Critchlow, "İran'ın üretiminde önemli bir artış olması halinde petrol fiyatları daha da bozguna uğrayabilir. Haziran'dan bu yana yarı yarıya düşen petrol fiyatları 50 dolar civarında işlem gördü. İran'ın yeniden uluslararası topluma entegre olmasıyla petrol fiyatları 20 dolar seviyelerine kadar inebilir" yorumunu yapıyor.
İRAN GAZI TÜRKİYE'DEN AVRUPA'YA GİDECEK
İran yıllık 10 milyar metreküplük doğal gaz ile Rusya'dan sonra Türkiye'nin ikinci doğal gaz tedarikçisi durumunda bulunuyor. Batının yaptırımlarına rağmen petrolde ise Türkiye'nin talebinin yüzde 30'una yakın bir bölümünü İran karşılıyor. Enerji uzmanı Mehmet Öğütçü, tarihi uzlaşının Türkiye'ye yansımalarını şöyle yorumluyor: "Türkiye'nin, özellikle de bölgesel denklemde aşağı yukarı aynı sıklette yer alan İran'ın rol çalmasının önüne geçmek, kendi karşılaştırmalı üstünlüklerini hakim kılmak için 'yeni bir hikaye'ye ihtiyacı var. Hem ekonomisinde, yatırım ve ticaret yaklaşımında, hem dış politika ve güvenlik alanında, hem enerji merkezi olma arzusunda... Ayrıca, İran'ı 'rakip' görmekten ziyade birlikte iş yapılabilecek 'ortak' olarak konumlandıracak ciddi bir stratejiye de ihtiyaç var. Enerjide İran, Türkiye'nin işbirliğine ihtiyaç duyacaktır. Petrol ve gazını Avrupa piyasalarına ulaştırmak için tek güvenilir, ekonomik güzergah Türkiye'dir. Pakistan- Hindistan güzergahı on yıllardır konuşulan ama bir türlü faaliyete geçemeyen bir projedir. Petrol üretiminin bir kısmını Ceyhan'dan uluslararası piyasalara ulaştırması için altyapı oluşturmak da zor bir iş değil."
NE KADAR ARTABİLİR?
İran, yarı yarıya azalan petrol ihracatının büyük çoğunluğunu Türkiye, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Çin'e yapıyor. İran Petrol Bakanı Bijan Zengene, ambargonun kaldırılması durumunda petrol üretimini aylar içinde 1 milyon varil/gün artırabileceklerini açıklamıştı. Uluslararası Enerji Ajansı, kısa vadede İran'ın petrol üretimini günlük 0.8 milyon varil artırabileceğini düşünüyor. Diğer yandan, petrol talebinin gevşemesi gibi nedenlerle İran'ın üretiminde hızlı bir artış beklemeyenler de var. (Kaynak: Hürriyet)
Son Dakika › Ekonomi › İran Etkisi Petrol Fiyatlarını Sudan Ucuz Yapabilir - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Yorumlar (18)