Imf: Türkiye ve Hindistan Sıkı Para Politikasına Devam Etmeli

Orhan Aysezen - Uluslararası Para Fonu (IMF) uzmanları enflasyonun hala görece yüksek olduğu ya da politika güvenilirliğinin gündeme geldiği Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerin, güçlendirilmiş politika çerçevesi bağlamında sıkılaştırılmış para politikasına devam etmeleri gerektiğini savundu. IMF yükselen piyasalardaki son satışların, kimi ülkelerdeki çeşitli olumsuz faktörler ve zayıflayan duyarlıkla geldiğini belirterek, "Özellikle Çin'in gölge bankacılığı ve beklenenden zayıf İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi verileri, devam eden ya da artan siyasi gerilim ( Tayland, Türkiye, Güney Afrika ve Ukrayna) ve Arjantin para birimi değer kaybının tümü, Fed daralmasının geniş bağlamına karşı negatif duyarlığa katkıda bulundu" değerlendirmesi yaptı.

-KÜRESEL BÜYÜME GÜÇLENİYOR AMA...-

IMF, Sydney'de yapılacak G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Guvernörleri toplantısına sunulmak üzere "Küresel Beklentiler ve Politika Zorlukları" raporu hazırladı.

Raporda küresel büyümenin geçtiğimiz aylarda beklendiği gibi güçlendiği, buna, büyümeyi destekleyen daha gevşek finansal piyasa koşulları ve iş âlemiyle tüketici güveninin tedrici olarak iyileştiği gelişmiş ülkelerin öncülük ettiği bildirildi.

Yükselen ekonomiler daha güçlü dış talepten yarar sağlarken birçoğunda iç talebin beklenenden zayıf olduğu, bunun ise kısmen sıkı finansal koşullarını yansıttığı kaydedildi. Son dönemde yükselen piyasaların çoğunun yenilenmiş piyasa bakısı altına girdiği belirtilen raporda "Tetikleyiciyi tanımlamak zor olsa da olaylar, Çin dâhil, yükselen ekonomilere karşı zayıflayan duyarlık, artan riskten kaçınma ve devam eden alışılmamış para politikasında daralma zemininde meydana geldi. Küresel büyümenin artmaya devam etmesi beklenirken, toparlanma eşitsiz, kırılgan ve önemli aşağı yönlü riskler devam ediyor" denildi.

Yükselen ekonomilerde yeni bir oynaklık dönemi ortaya çıktığı belirtilen raporda, "Birçok yükselen piyasa Ocak ayının ikinci yarısında yenilenmiş bir finansal baskı altına girdi, varlık fiyatları düştü, spreadlar yükseldi ve büyük ekonomilerin para birimleri değer kaybetti. Küresel koşullar değişirken piyasalar yükselen piyasa temellerini yeniden değerlendirir görünüyorlar. Baskılar görece geniş temelli olsa da yüksek enflasyon ve cari işlemler açığına sahip ülkeler en fazla etkilenenler arasındaydı ( Brezilya, Endonezya, Türkiye ve Güney Afrika). Elden çıkarmalar, kimi ülkelerdeki çeşitli olumsuz faktörler zeminine karşı ve yükselen piyasalarda zayıflayan duyarlıkla geldi. Özellikle Çin'in gölge bankacılığı ve beklenenden zayıf İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi verileri, devam eden ya da artan siyasi gerilim (Tayland, Türkiye, Güney Afrika ve Ukrayna) ve Arjantin para birimi değer kaybının tümü, Fed daralmasının geniş bağlamına karşı negatif duyarlığa katkıda bulundu" denildi.

-"TÜRKİYE HİNDİSTAN SIKI PARA POLİTİKASINA DEVAM ETMELİ"-

Raporda yükselen ekonomilerin türbülansı atlatmak için döviz kuru esnekliğinin yanı sıra güvenilir makroekonomik politikalar ve çerçevelere ihtiyaç duyduğu belirtildi. Yükselen ekonomilerin büyümenin desteklenmesi konusunda kısa ve orta vadeli zorluklarla karşı karşıya oldukları kaydedilirken kısa vadeli öncelikler arasında "halihazırdaki türbülans ve sermaye çıkışlarını atlatmak" sayıldı.

Ekonomi politika önceliklerinin güvenilir nominal çapa ve "iyi iletişim" ile birlikte tutarlı makroekonomik politika karışımı olduğu kaydedilen raporda "mali cephede" yükselen piyasaların ekonomik politika güvenilirliğini sağlaması ihtiyacı vurgulandı, konjonktür karşıtı politika faaliyeti için alan oluşturmak için sonradan tamponlar oluşturma zorunluluğuna değinildi.

Raporda, "Parasal cephede, enflasyonun hala görece yüksek olduğu ya da politika güvenilirliğinin gündeme geldiği ekonomiler, güçlendirilmiş politika çerçevesi bağlamında sıkılaştırılmış para politikasına devam etme ihtiyacı duyuyor (Hindistan ve Türkiye)" denildi.

-KÜRESEL EKONOMİNİN DURUMU-

Raporda küresel ekonominin görünümü şöyle özetlendi:

"-Küresel ekonomik faaliyet büyük ölçüde gelişmiş ekonomilerden dolayı hızlanmış durumda.

-Yeni bir finansal oynaklık dönemi, temel yapılarını yeniden değerlendirirken yükselen piyasaları etkiledi.

-Görünüm, son finansal oynaklığın etkisinin kısa ömürlüğü olduğu varsayımıyla, büyük ölçüde Ocak IMF Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda tahmin edildiği şekilde. Yükselen piyasalar için kısa vadeli beklentiler genellikle değişmezken gelişmiş ülkelerde daha düşük mali konsolidasyon ve rahatlayan mali koşullar bu yıl büyümeyi destekleyecek. Böylece küresel büyümenin Ocak ayındaki DEG'tekine benzer şekilde (2013'teki yüzde 3'ten) 2014'te yüzde 3.7'ye, 2015'te yüzde 4'e yükseleceği tahmin ediliyor.

-Bununla birlikte toparlanma hala zayıf ve önemli aşağı yönlü riskler devam ediyor.

-Finansal istikrarın desteklenmesi ve toparlanmanın güçlenmesi için daha fazla faaliyet ve işbirliği gerekiyor."