'IMF Ne Derse Desin Kararı Biz Veririz'

IMF Başkan Yardımcısı John Lipsky’nin KDV indirimiyle ilgili değerlendirmesine Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’dan "Ne yapalım derse desin, kararı veren Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir" yanıtı geldi.

Unakıtan, "Falanca ülkenin vatandaşları daha ucuza gıdasını temin edecek, benim ülkemin vatandaşı daha yüksek KDV ödeyecek, olmaz öyle şey" diye konuştu.

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky’nin KDV indirimlerine ilişkin değerlendirmesine, "Ne yapalım derse desin" karşılığını verdi. Mayıs bütçe sonuçlarını açıklayan Unakıtan, Lipbky’nin sözlerinin hatırlatılması ve niyet mektubuna neden bunların konulmadığının sorulması üzerine, mali disiplin elverdiği ölçüde bazı iyileştirmeler yapmaktan yana olduklarını söyledi.

PRENSİP KARARLARI MANİ DEĞİL: Avrupa Birliği ile müzakere sürecinde olan Türkiye’nin oradaki standardı kendi vatandaşı için de yaratmaya çalıştığını söyleyen Unakıtan, şöyle konuştu: "Evet bir prensip kararı olabilir, yani ’KDV’lerde şöyle davranılacak’ diye. Ama o prensip kararı, hiçbir zaman, vatandaşın lehine olan, olması gereken kararları almamıza mani değildir. Biz durumumuzu iyi biliyoruz. IMF ile ilişkilerimiz de iyidir çünkü biz olması gerekenleri hep yaptık Türkiye için, yapmaya da devam edeceğiz. ’IMF şöyle demiş’, ne yapalım derse desin, burada kararı veren Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir, hükümet böyle karar verdi, bu şekilde de olacaktır."

O ZAMANKİ HÜKÜMET KARAR VERİR: Unakıtan, IMF ile ilgili ilişkilere yönelik soruları yanıtlarken, IMF’nin görüşlerinin büyük önem taşıdığını söyledi. Unakıtan, "Siz kendinize bağıra bağıra anlatın, IMF ’Türkiye ekonomisi iyidir’ dediğinde farklı anlam taşır" diye konuştu. Onların hazırladığı raporlardan sakınmamak, ülkenin kendi durumuna bakarak, mali disiplinden ödün vermemek gerektiğini söyleyen Unakıtan, küreselleşen dünyada, kapalı ekonominin ülkeyi yoksulluğa iteceğini vurguladı. Unakıtan, mevcut stand-by’ın 2008 Mayıs ayında sona ermesinin ardından ne olacağına ise o zamanki hükümetin karar vereceğini kaydetti.

ESKİ ALIŞKANLIKLAR: Toplantıda ise bütçede program hedeflerine uygun gerçekleşmeler sağlandığını anlatan Unakıtan, "Seçime gidiyoruz, mali disiplin bozuldu, bütçe bozuldu" yorumlarına "Eski alışkanlıkların devamı" dedi. Hükümetin bütçe disiplinine uyması nedeniyle mayıs ayında fazla verdiğini söyleyen Unakıtan, "Mali disiplinin bozulduğunu söyleyenlere el insaf" diyen Unakıtan şöyle konuştu: "Bu kadar olmaz. Seçim öncesi bu rakamları ortaya koyan hükümete bu hiç söylenmez. Genel seçimlerin bütçe hedeflerinde sapma yaratmasına izin verilmeyecek."

CARİ AÇIK DÜŞECEK: Yılın ilk 4 ayında ihracatın ithalatı karşılama oranının yüzde 65.8’e yükseldiğine, turizm gelirlerinin de yüzde 10 artarak 3.2 milyar dolara ulaştığına dikkat çeken Unakıtan, bunların cari işlemler açığının azaldığını gösterdiğini söyledi. Unakıtan, ikinci dönemde cari işlemler açığının düşeceğini belirtti.

Güvenlik için her şey durur Maliye de bunu karşılar

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, son dönemde yaşanan terör olayları ve Irak sınırındaki hareketlenin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ödenek talebi olup olmadığına yönelik soruya, "Onların istedikleri son dönemde yaşanan gelişmelerden dolayı parasal durumları olur. Ülke güvenliği için her şey durur. Maliye de bunu karşılar. Ödenek talebi karşılamak için Maliye Bakanlığı gereken karşılığı veriyor" dedi. Bakan olarak Terörle Mücadele Yüksek Kurulu üyesi olduğunu hatırlatan Unakıtan, "Güçlü bir bütçe ile her şeyin üstesinden gelirsiniz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu konuda askeri kanatlar ve ilgili kuruluşlarla çalışmalarımız var. Her zaman önceliği veririz" diye konuştu.

6 milyar dolarlık Vakıfbank için krizde üstüne 250 milyon dolar istediler

MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, 2001’den bu yana gelinen noktayı anlatmak için verdiği Vakıfbank örneği, o dönemde bu bankayı almak isteyen bir başka bankanın "üste 250 milyon dolar" istediğini ortaya çıkardı. Düzenlediği basın toplantısı ile mayıs bütçe sonuçlarını açıklayan Unakıtan, "Eskiden şu kadarcık anayasa kitabı attık, ekonomi gitti. Şimdi at bakalım ansiklopediyi bir şey olmaz" derken, son yıllarda elde edilen kazanımları anlattı. Son 4 ayda gelen yabancı sermaye tutarının 10 milyar dolar olduğunu, bunun da Türkiye’ye duyulan güveni gösterdiğini vurgulayan Unakıtan, şöyle devam etti: "Türkiye iyi olduğu için bu paralar geliyor. Eskiden neden gelmiyordu? Eskiden de özelleştirme ve banka satışları vardı. 2001’de Vakıflar Bankası özelleştirilecek. Bir banka teklif veriyor. ’Üstüne 250 milyon dolar verirseniz alırız’diyor."