Hacettepe Üniversitesi İlaç Devi Pfizer'ın 'Kilit Stratejik Merkezi' Oldu

9 milyar dolar ile dünyanın en çok Ar-Ge yatırımı yapan ilaç şirketi Pfizer, Hacettepe Üniversitesi’ni ’Kilit Stratejik Merkez’i yaptı. Pfizer Türkiye Genel Müdürü Melih Memecan, "Bugün ilaçta dünyanın yarısını Türkler yönetiyor. Türkiye’de artık ilaç keşfetmeliyiz. Nobel ödüllü bilim adamımız olduğu gün başarılı sayılırız" dedi.

50 milyar dolara yakın cirosuyla dünyanın en büyük ilaç şirketi olan ve 9 milyar dolar ile Ar-Ge’ye en büyük bütçeyi ayıran Pfizer, Hacettepe Üniversitesi’ni ’Kilit Stratejik Merkez’i yapacak imzayı attı. Kendisine ait 4 dev Ar-Ge merkezinin yanında tüm dünyada yüzlerce üniversiteyle işbirliği bulunan Pfizer’ın sadece 14 tane Kilit Stratejik Merkez’i bulunuyor. Pfizer Türkiye Genel Müdürü Melih Memecan, Kilit Stratejik Merkez’in öncelikli ortak olduğunu belirterek, "Biz bilginin üretilmesine vesile oluyoruz, bilgiyi bulan üniversitelerdir. Biz Hacettepe’ye know-how aktaracağız" dedi. İsrail, Kafkasya ve Orta Asya’dan 10 ülkenin yönetimini gerçekleştiren Pfizer Türkiye’nin yanı sıra aralarında Novartis, Roche pek çok ilaç şirketinin önemli Türk yöneticilere sahip olduğunu hatırlatmamız üzerine Memecan, "Bugün ilaçta Türklerin yönettiği ülkeleri haritada boyasak dünyanın yarısı eder. İlaç şirketlerinin yönetiminde bu kadar başarı göstermiş bir ülke, ilaç üretiminde de adından söz ettirmeli" diye konuştu.

İki tarafa da yazık olurdu

Melih Memecan, anlaşmanın, 52 yıl önce doğru düzgün telefon bağlantısının ve dağıtımın olmadığı Türkiye’de Pfizer’ın ilk kazmayı vurarak yatırıma başlaması kadar önemli olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de artık ilaç keşfedilebilecek noktaya gelindiğini söyledi. Memecan "130 üniversitenin, 55 tıp fakültesinin bulunduğu 70 milyon nüfuslu Türkiye’yi Pfizer’ın kullanmaması yazık olurdu. Pfizer gibi 160 yıllık tecrübesi olan bir şirketin birikimlerinden Türkiye’nin faydalanmaması da yazık olurdu" diyen konuştu. Kilit Stratejik Merkez anlaşması, performans yönetimi ve kalite ölçümleme gibi konularda işbirliği yaptığı birimin gelişimine katkı sağlarken, dünyanın diğer bölgelerinde yapılmış Ar-Ge çalışmalarından edinilmiş deneyimlerin ve başarılı uygulamaların paylaşılmasına olanak veriyor. Üniversitelerdeki bilim adamları ile Pfizer’in Ar-Ge birikimini birleştirirken, bilim dünyası ve endüstri arasında sinerji yaratıyor. Memecan, anlaşmanın ardından "Ne zaman ki Türkiye’den Nobelli bir bilim adamımız çıkar o zaman kendimizi başarılı sayarım" diyerek yüksek çıtalı bir hedef belirledi.

40 milyon TL bütçesi var

Hacettepe Üniversitesi Rektörü Uğur Erdener, AB fonları hariç; döner sermaye, DPT ve TÜBİTAK kaynaklı yıllık Ar-Ge bütçelerinin 35-40 milyon TL civarında olduğunu belirterek, Pfizer ile yapılan işbirliğinin ciddi sonuçlar doğuracağını dile getirdi.

Teknolojisiz bilim üretirseniz büyük çöküş yaşarsınız

HACETTEPE Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Hacettepe Üniversitesi Teknokent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Geçim, çok önemli bir beyin gücüne sahip, Türkiye’nin en büyük araştırma faslına sahip üniversitesi olduklarını belirtti. Geçim, pek çok araştırma yapıldığını vurgulayıp şunları söyledi: "Üniversitelerde yapılan çalışmaları ekonomiye kazandırmak çok önemli. Pfizer ile işbirliği bu noktada da çok kıymetli. Sadece bilim üretip, teknoloji üretmezseniz Sovyetler gibi çökersiniz. Sovyetler’de muhteşem fizikçiler, matematikçiler vardı; bilim üretiminde inanılmazlardı ama bunu teknolojiye çevirip ekonomik değere dönüştüremediler."

Tedaviyi üniversite buluyor, ilacını firmalar yapıyor

İLAÇ sanayinde sanılanın aksine ilaç geliştirme, bu şirketlerin kendi laboratuvar ve Ar-Ge merkezlerinde gerçekleşmiyor. Üniversitelerdeki çalışmalar sonucu bulunan tedavi yöntemini ilaç şirketleri, ilaç olarak uygulamaya çalışıyor. 10 bin çalışmadan bir tanesi ilaca dönüşebiliyor. Bir ilaç 10-12 yılda gerçekleştiriliyor.