Güney Yüreğir Sulama Birliği'nden Çiftçilere Eğitim

Güney Yüreğir Sulama Birliği Başkanı İhsan Oğuz Beyarslan, yakın gelecekte dünyadaki en değerli emtianın güvenli gıda olacağını söyledi. Beyarslan, "Suyu en ekonomik şekilde kullanmazsak dünyayı büyük bir felaket bekliyor" dedi.

Güney Yüreğir Sulama Birliği, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın sunduğu tarımsal yayım ve danışmanlık hizmetinden çiftçilerin en üst düzeyde yararlanmasına yönelik eğitim programlarını sürdürüyor.

Bu kapsamda Güney Yüreğir Sulama Birliği'nde görevli Ziraat Mühendisleri, Adana'nın Karataş ilçesine bağlı Yemişli Mahallesi'nde, çiftçilere eğitim verdi.

Eğitim programının açılışında çiftçilere seslenen Güney Yüreğir Sulama Birliği Başkanı İhsan Oğuz İhsan Oğuz Beyarslan, çiftçilerin eğitim yoluyla bilinçlendirilmesine katkı sunmak amacıyla, 3 ziraat mühendisi istihdam ettiklerini söyledi.

Danışmanlar alanında uzman

Beyarslan, Tarımsal Danışmanlık Yetki Belgesine sahip birlik danışmanlarının çiftçilerin bilgisine ihtiyaç duyacakları farklı alanlarda uzmanlaştığına dikkat çekerek, "Tarımsal Yapılar ve Sulama, Bitki Koruma ve Toprak konularında uzman olan danışmanlarımız, köylerimizde çiftçilerimize yönelik eğitim çalışmaları yapmaktadır. Bu eğitim çalışmalarımızdaki amacımız ise sulama tesislerini etkin, verimli, düzenli kullanarak sulu tarımın gelişmesini ve dengeli olarak arıtılmasını sağlamaktır" dedi.

Temel hedeflerinin yanlış sulama yöntemlerinin önüne geçerek birim alandan elde edilen verim rekoltesini ve kalitesini yükseltmek olduğunu da belirten Beyarslan, "Önceliğimiz, çiftçilerimizi ürünlerindeki hastalık ve zararlılara karşı mücadele yöntemleri konusunda bilgilendirmek. Topraklarımızın yapısının korunması ve sürdürülebilir tarım için çiftçileri eğitmek" ifadelerini kullandı.

Su tarımın olmazsa olmazı

İhsan Oğuz Beyarslan, güvenli gıda üretimiyle ilgili de açıklamalarda bulunan yapılan bilimsel araştırmaların 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun 10 milyara ulaşacağını gösterdiğini ifade etti.

İnsanların barınma ve yaşamsal ihtiyaçlarının bu araştırmaların sonuçlarına göre hesaplandığını belirten Beyarslan, "Bu hesaplamalar yapılırken gıda ihtiyacına gelince karşısına soru işareti konuluyor. Bu da yaklaşık 30 yıl sonra güveli gıda üretiminde ciddi sorun yaşanacağını gösteriyor" dedi.

Sürdürülebilir güvenilir gıda üretimini için suyun hesaplı kullanılmasını zorunlu olduğuna işaret eden Beyarslan, "Tarımın olmazsa olmazı su. Suyu en ekonomik şekilde kullanmazsak dünyayı büyük bir felaket bekliyor" dedi.

Yakın gelecekte petrol ve suyun değerinin birbirine eşit olacağını vurgulayan Beyarslan, "2050 yılına gelindiğinde Dünya'daki en değerli emtia, insanları zehirlemeyen, genetiğini bozmayan, kanseri tetiklemeyen güvenli gıda üretimi olacaktır. Ancak bilim adamlarına göre artan dünya nüfusunun güvenli gıda ihtiyacı biraz zor karşılanacak" diye konuştu.

Birlik Başkanı Beyarslan, dünyadaki 3 büyük ovadan biri olan Çukurova'nın avantajlarına da dikkat çekerek, "Bu üç ova arasında en özelliklisi, en yüksek verimlisi ve su sıkıntısının en az yaşandığı yer Çukurova'dır. Eğer bölgemizde tamamen kapalı sistem sulamaya dönersek, yılın 365 günü sulama yapılabilir. Sebze ve meyvecilik gelişir" ifadelerini kullandı.

Suyu tasarruflu kullanmalıyız

Kapalı sistem sulamaya geçilene kadar suyun dikkatli kullanılması gerektiğinin önemini vurgulayan Beyarslan, şunları söyledi:

"2050 yılında Rusya, Avrupa ve Türkiye'nin toplam nüfusu 550 milyona ulaşacak. İşte o zaman kimde su varsa o tarımsal üretimi sürdürebilecek. İşte bu nedenle büyük düşünmeliyiz. O gün geldiğinde Türkiye, güvenilir gıda üretimi ve ihracatında önemli bir ülke olacak. Tüm Dünya güvenilir gıda alabilmek için Türkiye'nin kapısını çalacak. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak sahip olduğumuz suyu tasarruflu ve metreküp esasına göre kullanmalıyız."

Kuraklığı unutmayın

Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kuraklıklara da dikkat çeken Güney Yüreğir Sulama Birliği Başkanı İhsan Oğuz Beyarslan, "24 Şubat 2014'te barajlarımızdaki su stoklarını bizzat kontrol ettim. Seyhan Barajı'nda 173 milyon metreküp, Çatalan Barajı'nda 238 milyon metreküp, Yedigöze Barajı'nda 254 milyon metreküp olmak üzere toplamda 665 milyon metreküp su rezervimiz mevcuttu. 23 yıllık birliğimizin sahasının kullandığı ortalama su miktarı ise yıllık 1 milyar 850 milyon metreküp. Yaşadığımız sıkıntıları çok çabuk unutuyoruz. Kuraklık devam etseydi ne yapacaktık. 30 Kasım 2016'nın resmi rakamlarına göre ise yine bu üç barajdaki toplam su miktarı 400 milyon metreküp. Bunları unutmayacağız, bunları bileceğiz ve bu eğitimlerden faydalanacağız" dedi.

Beyarslan'ın konuşmasının ardından 'Tarımsal Yapılar ve Sulama' konusunda Ziraat Mühendisi Tuğba Deniz, 'Toprak' konusunda Ziraat Mühendisi Mürvet Köymen Erbaşlı, 'Bitki Koruma' konusunda Ziraat Mühendisi Nejla Say çiftçilere eğitim verdi. - ADANA