Gedik Yatırım'ın 2019 Yılı Strateji Raporu'na göre, Türkiye'de zorlu geçmesi beklenen yılın ilk yarısının ardından, "ikinci yarıda toparlanma muhtemel"olacak.
Gedik Yatırım'ın "Ekonomi ve Piyasalarda Yeni Denge Arayışı" başlıklı 2019 yılı strateji raporu verilerine göre, 2017 yılında yüzde 7.4 olan büyümenin 2018 yılında yüzde 3.0 ve 2019 yılında ise yüzde 1.6 olarak gerçekleşmesi öngörüldü.
"Sermaye piyasaları, ülkemizin finansmana erişim için büyütmek zorunda olduğu en önemli kanal" diyen Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, Türkiye finans sektörünün ezici ağırlığının bankacılık sektörü üzerinde olduğuna işaret etti ve ekledi:
"Bu yapının önümüzdeki yıllarda değişeceği bir döneme giriyoruz. Zira Türkiye'nin büyümesini sağlayacak başlıca kaynaklardan biri de sermaye piyasaları."
"Oluşan 'yeni normal'in ilk sonuçlarını gördüğümüz 2018 yılının ardından 2019 yılı itibariyle küresel ekonomi ve piyasalarda 'yeni denge' arayışının ön planda olacağını görüyoruz.
"Bu süreç kaynaklı olarak da oynaklık ve belirsizliğin zaman zaman ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz.
"Ticaret savaşı ve gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme kapsamında atacağı adımlar 2019 yılının önemli gündem maddeleri olmaya devam edecek."
Toplantıda rapora ilişkin bilgiler veren Ekonomist Erol Gürcan, Türk ekonomisinde 2019 yılı ilk yarıyılın zorlu geçmesini beklediklerini vurguladı ve ekledi:
"İlk çeyrek sonundaki yerel seçimlerin öncesi ve sonrasında ekonomi politikası bileşiminin eşgüdüm ve kararlılıkla iktisadi faaliyetteki dengelenmeyi destekleyici yönde şekillenmesi; yalnızca ekonomideki mevcut zorlukların aşılmasına yönelik önemli bir katkı vermekle kalmayıp önemli fırsatları da beraberinde getirebilir.
"Yurtiçi iktisadi faaliyette 2018 yılının ikinci yarısı itibariyle gözlenen yavaşlama eğiliminin 2019 yılının ilk yarısında da devam etmesi oldukça güçlü bir olasılık.
"Mevcut temel ve öncü göstergelerin tamamına yakını ekonomik büyüme performansı üzerinde 2019 yılının ilk yarısında aşağı yönlü baskı olacağını işaret etmekte."
Hisse senetlerinin durumu konusunda değerlendirmelerde bulunan Gedik Yatırım Araştırma Direktörü Ali Kerim Akkoyunlu da, 2019 yılında yatırımcıların, yaptıkları yatırımlarda seçici olmaları gerektiğini dile getirdi ve ekledi:
"Son yıllarda üst üste yaşanan şoklar nedeniyle lira varlıklar, benzer ülke varlıklarına kıyasla iskontolu kalmaya devam etti.
"Ancak, uzun süredir devam eden bu iskontoyla birlikte lira varlıklara yönelik bir katalist/hikaye ihtiyacı da sürüyor.
"Özellikle makroekonomik göstergelerdeki dengelenme sürecinin beklentiler doğrultusunda gerçekleşmesi durumunda yılın ikinci yarısı itibariyle beklenen hikaye oluşmaya başlayabilir."
Rapora göre Türkiye ekonomisi;
2019 yılı büyüme tahmini yüzde 1.6 seviyesinde.
Yıllık TÜFE yılın ilk yarısında yüksek kalmaya devam ederken ikinci yarısında yüzde 20 seviyesinin aşağısında dengelenmeye başlayacak.
2019 yılı sonundaki tahmini Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ise yüzde 16.6.
Türkiye'nin ekonomik görünümüne bakıldığında öncü büyüme göstergeleri genel olarak negatif bölgede kalmaya devam etmekle birlikte, 2018'in 4'üncü çeyreği itibariyle bir miktar dönüş görülebileceğinin işaretlerini barındırıyor.
Yakın dönemde gelen dönüş sinyalleri her ne kadar sınırlı olumlu görüntü oluştursa da, güçlü bir toparlanma sinyalinden bahsetmek için erken.
2019 yılı sonunda enflasyon yüzde 16.6 olarak gerçekleşebilir.
Bazı sektörlere yönelik vergi indirimlerinin 2019 yılının ilk üç aylık dönemine uzatılması, elektrik-doğalgaz fiyatlarında yapılan yüzde 10 indirim, zayıf iç talep ve çekirdek iç göstergelerdeki düşüş trendi enflasyon görünümü açısından olumlu.
Asgari ücrette yapılan yüzde 26'lık artış, yeni yılla birlikte yapılan vergi ayarlamaları kaynaklı artışlar, Üretici Fiyat Endeksi'ndeki (ÜFE) yüksek seyrin devam etmesi, gıda enflasyonundaki katılık eğilimi, yakın dönemde lirada artan oynaklık ve 2019'un ilk yarısındaki düşük baz etkisi önemli yukarı riskler.
2019 yılında cari açığın finansman kalitesi ön planda olacak.
Cari dengede en önemli aşağı yönlü risk iktisadi faaliyetteki yavaşlama. En önemli yukarı risk ise petrol fiyatlarında görülebilecek sert yükselişler.
Bütçe dengesinde tasarruf tedbirleri ve mali disiplin en önemli aşağı risk görülüyor. En önemli yukarı yönlü risk ise büyümedeki yavaşlama kaynaklı vergi gelirlerinde olası düşüş ve teşvik odaklı harcamalarda beklenenden yüksek artış ve artan borçlanma maliyetleri kaynaklı faiz giderlerinde artış.
İşsizlikte teşviklerin de katkısıyla yılın ikinci yarısında toparlanma bekleniyor. Büyümedeki yavaşlama ve artan maliyetler ise işsizliğin giderilmesi konusunda risk oluşturuyor.
Türkiye'nin kısa vadeli dış borç stoku ilk bakışta 174 milyar dolar görülse de stok niteliğinde olan fiili anlamdaki (mevduat ve ticari krediler hariç) borç toplam 71 milyar dolar. 2019'daki 20 milyar dolarlık cari açık ilave edildiğinde bu rakamın aslı 91 milyar dolar. Bu rakamlar artan maliyetlere karşın borç çevriminde sorun olmayacağını gösteriyor.
Küresel ekonomi;
Küresel ekonomideki toparlanma eğilimi 2019'da yerini dengelenmeye bırakıyor.
Aşırı genişlemeci politika önlemlerinin etkisiyle gözlenen "düşük faiz-bol likidite" dönemi gerçek anlamda sona eriyor.
Kademeli normalleşme adımları gözlenecek.
Küresel piyasalarda yıl boyunca ABD verim eğirişi, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) beklenen faiz artırımlarının zamanlaması, ABD Başkanı'nın faiz artırımlarına yönelik olası tepkileri, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz artırımına gidip gitmeyeceği, ECB başkanlığına kimin atanacağı gibi başlıkların izlenmesi gerekecek.
2017 ve 2018'deki güçlü büyümeden sonra 2019'da bir miktar yavaşlama görülebilir. Ancak bu yavaşlama "yavaş büyüme" anlamına gelmiyor. Büyüme performansı bu yıl da yakalanacak.
2019'da ticaret savaşı ve gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme kapsamında atacakları adımlar gündemde olacak.
Gelişmiş ülkelerin bulunduğu ekonomik döngü evresi 2019 yılında enflasyon tarafında yukarı yönlü hareketlerin bir miktar daha öne çıkmasını artırıyor.
"Düşük faiz-bol likidite" döneminden olumlu etkilenen gelişmekte olan ülke ekonomileri açısından genel ekonomi ve piyasa koşulları daha karmaşık olabilir.
Normalleşme süreci küresel ekonomik ve finansal dengeleri gözetici şekilde kademeli olarak gerçekleşecek.
Jeopolitik gelişmeler küresel ekonomiyi zorlayabilir.
Gedik Yatırım, 2019 Yılı Strateji Raporu'nda yukarı ve aşağı yönlü potansiyel riskleri değerlendirirken Siyah Kuğu ve Beyaz Kuğu ifadelerini kullanıyor.
Öngörülemeyen ve oldukça önemli bir etki bırakan, gelecekten ziyade geçmişe bakıldığında daha kolay nedenselleştirilebilen riskler Siyah Kuğu, pozitif riskler ise Beyaz Kuğu olarak adlandırılıyor.
Siyah Kuğular
Gelişmiş ülkelerde beklenenden hızlı artan enflasyon görülmesi
Jeopolitik endişelerin tırmanması
Algoritmik emirlerin giderek ağırlık kazanması kaynaklı kısa süreli yüksek oynaklıkların görülmesi
Türkiye: Temel makroekonomik verilerde öngörülemeyen bozulmalar
Türkiye: Ülke risk priminin artması
Beyaz Kuğular
Ticaret savaşı endişelerinin sona ermesi
Gelişmiş ülke merkez bankalarının normalleşme sürecini piyasa dostu yaklaşımlarla sürdürmesi
Brexit'in rafa kalkması ve/veya anlaşmalı ayrılık için sürecin uzatılması
Türkiye: Avrupa Birliği ile müzakere sürecinin hızlanması
Türkiye: Jeopolitik risklerin ciddi anlamda azalması
Türkiye: Kredi notu ve/veya kredi not görünümünde olumlu revizyon görülmesi - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Gedik Yatırım: Ekonomide Toparlanma Muhtemelen İkinci Yarıda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?