Füze Savunma Sistemlerine İlişkin Değerlendirmeler Sürüyor

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, füze savunma sistemleri görüşmelerine ilişkin değerlendirme sürecinin devam ettiğini ve henüz tamamlanmadığını belirterek, "Eğer teknoloji transferine imkan vermiyorsa bir ülke, o zaman diyorsunuz ki kusura bakmayın sizden alamayız. Artık Türkiye, teknoloji transferine, ortak üretime imkan veren politikalar yürütüyor. Eskisi gibi parayı ver, al değil" dedi.

Bakan Ergün, Samanyolu Haber'de katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Füze yapımına ilişkin Türkiye'nin önemli yetkinlikler kazandığını belirten Ergün, daha önce gözlem uydusu bile yapabilme imkanının olmadığını ancak son yıllarda yapılan çalışmalarla Türkiye'nin bunu kendisi yapabilen bir ülke haline geldiğini kaydetti.

Ergün, şu anda füze fırlatma üzerinde çalıştıklarını söyleyerek, "Şu anda bir füze kiralanıp onun fırlatması başka ülkelerden yapılıyor. Çünkü, birkaç uydu birden o füzeyle fırlatılıyor. Tek bir uydu gitmediği için anlaşma yaptığınız yerden birkaç uyduyu birden fırlatacak füze kiralıyorsunuz. Mesela, onu da Çin'den kiraladık. Biz Göktürk 2 uydusunu Çin'den fırlattık, Çin'den füze kiraladık ve fırlattık. Neden? Ekonomik olan oydu, çalışmalarımızı ona göre yapmıştık ama bunlar bize uydu yapma yetkinliği kazandırdı" diye konuştu.

Şimdilerde haberleşme ve takım uydularına başladıkları bilgisini veren Ergün, bununla ilgili kavramsal tasarım çalışmalarının başladığını ve gerekli kararların alındığını dile getirdi.

Ergün, bu çerçevede füze savunma sistemleri üzerinde çalışmaların yürütüldüğünü anlatarak, "Yani uydu fırlatma sistemleri, balistik füze sistemleri, bütün bunların hepsi bu yetkinliklerle birlikte yürüyor" dedi.

Türkiye'nin şu anda gelecek 10 yıl içerisinde hem haberleşme uydularını yapmayı, hem bunları fırlatmayı, hem de kendi füze savunma sistemleri konusunda kendine özgü teknolojileri geliştirmeyi başarabilecek nitelikte olduğunu söyledi.

Mevcut savunma ihtiyaçlarının o günlere varana kadar birtakım kaynaklardan karşılanması gerektiğini vurgulayan Ergün, şunları kaydetti:

"Yani yapılan ihalelerle şartlar var. Yeni teknolojilerin transfer edilmesine de o ihaleler imkan verecek şekilde hazırlanıyor. Eğer teknoloji transferine imkan vermiyorsa bir ülke, o zaman diyorsunuz ki kusura bakmayın sizden alamayız. Artık Türkiye, teknoloji transferine, ortak üretime imkan veren politikalar yürütüyor. Eskisi gibi parayı ver, al değil. Ben bu ihtiyacımı karşılayacağım ama bunun için teknoloji transferi ve birlikte üretim şartı getiriyorum. Bu üretim şartlarını karşılayan taahhütler daha önemli hale geliyor bizim açımızdan."

"Artık hakkını arayan ve alan bir Türkiye var"

Artık hakkını arayan ve alan bir Türkiye olduğunu ifade eden Ergün, şunları söyledi:

"Mesela bugün diyelim ki Çin'le alakalı füze savunma sistemleri görüşmelerinde, NATO'dan, Avrupa'dan, Amerika'dan farklı sesler geliyor. Ama bu sesler karşısında Türkiye'nin güçlü argümanları var. Türkiye hakkını arıyor. Türkiye diyor ki; ben en uygun fiyata teknoloji transferi ve birlikte üretim yapacak şartlarda ihaleye çıktım. Siz eğer bu şartlara uysaydınız, sizinle birlikte hareket ederdik.

Ben uluslararası bir ihaleye çıktım, şeffaf bir ihaleye çıktım ve şartlarım da belli. Dolayısıyla, siz şimdi şöyle bir algı oluşturamazsınız, oluşturmamalısınız. Yani, ABD, Avrupa ülkelerinden bazıları, NATO içindeki birtakım ülkeler şimdi ihaleyi almak için bir baskı unsuru mu devreye sokuyorsunuz? Baskıyla ihale alma imajı oluşmuyor mu burada? Baskıyla ihale almak diye bir şey yok. O zaman dünyadaki şeffaflığın, yolsuzlukları önlemenin mücadelesini kim verecek? Yani bu tür sorunlarla da karşı karşıya kalıyoruz."

Bakan Ergün, artık Türkiye'nin, yaptığının doğru olduğuna inandığı zaman muhataplarına açık açık "Hayır, yaptığınız şey doğru değildir, benden bunu isteyemezsiniz" diyebilecek imkana sahip olduğuna dikkati çekti.

Füze savunma sistemleri görüşmelerinde yeni tekliflerin verilip verilmeyeceğine ilişkin olarak Ergün, "Tabii, sonuçlanmış bir şey yok ama bugün geldiğimiz tabloda avantajlı görünen, teknoloji transferine, birlikte üretim yapmaya imkan veren ve Türkiye'nin şartlarına daha uygun olan, Çinli firmaların vermiş olduğu tekliflerdir. Teklifler değişir, revize edilir, ondan sonra daha avantajlı noktalara gelinir, o zaman tablo değişir. Türkiye ne istediğini açık açık ortaya koymuştur, bu istekler ihalede hangi firmalar tarafından karşılanıyorsa o firmalarla iş yapılacaktır" değerlendirmesini yaptı.

Ergün, füze savunma sistemleri konusunda, değerlendirme sürecinin devam ettiğini ve henüz tamamlanmadığını sözlerine ekledi. - İstanbul