Fındık Araştırma Enstitüsü (FAE) ile Giresun Üniversitesi Fındık Araştırma ve Uygulama Merkezince "Fındıkta Külleme ve Dalkıranla Mücadele Paneli" düzenlendi.
FAE Müdürü Aysun Akar, üniversitenin Sosyal Tesisler Konferans Salonu'nda yaptığı konuşmada, fındıkta özellikle Ordu, Giresun ve Trabzon'da son yıllarda verimde kayıplar görüldüğünü söyledi.
Birim alandan alınan verimin normalin altına düşmüş durumda olduğunu dile getiren Akar, verimle beraber yine kalite kayıplarının da görüldüğünü belirtti.
Akar, bunların birçok sebebi olduğuna işaret ederek, "Özellikle birincil standart bölgedeki fındık üretimi yaptığımız alanın altıncı, yedinci sınıf tarım arazisi niteliğinde olmasından, hastalık ve zararlılara kadar bahçelerimizin bir kısmının ekonomik ömrünü tamamlamış olmasından tutun da kültürel ve kimyasal mücadelenin yeteri kadar yapılmaması gibi pek çok neden sayılabilir." dedi.
Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan da 2014 yılında bölgede yaşanan don afetiyle beraber fındık bahçelerinde külleme hastalığının da etkin şekilde görülmeye başlandığına dikkati çekerek, "Tabii bununla ilgili etkin bir mücadele yöntemi belirleyemedik ve etkin bir mücadele edemedik. Çiftçilerimizin yaşlanması, bahçelerimizin yaşlanması ve hastalığın da ilerleyerek devam etmesiyle ilgili bir mücadele yöntemi belirleyemedik. İnşallah bu toplantının sonucunda etkin bir yöntem belirleyerek, etkin bir mücadele yapılmasını sağlarız." diye konuştu.
Külleme hastalığıyla mücadele yöntemlerini anlatan FAE Bitki Sağlığı Bölümü görevlisi Dr. Arzu Sezer ise kültürel önlemler kapsamında, külleme kaynaklarının azaltılması için dökülen yapraklar ile hastalıklı bitki artıklarının toplanması ve bulaşık dip sürgünlerinin kesilerek imha edilmesi gerektiğini belirtti.
Kışlık spor yapılarının yapraklar, bitki artıkları ve dip sürgünleri üzerinde olduğu için ne kadar yok edilebiliyorsa hastalığın diğer sezona geçişinin engellendiğine dikkati çeken Sezer, "Popülasyonu düşürmüş oluyoruz en azından. Yine bahçede nem azaltmak, iyi bir hava sirkülasyonu sağlamak için budama ve yabancı ot mücadelesini önem vermemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.
Sezer, yabancı ot mücadelesini üreticilerin sadece hasada hazırlık olarak gördüğüne işaret ederek, "Aslında öyle değil, hastalık etmenleri için uygun ortam oluşturmaması, hem de bitki besin maddeleriyle rekabet edilmesi açısından bu yabancı otlarla mücadele yapmamız gerekiyor. Onun için daha erken dönemde de mayıs başında olmak üzere yabancı ot kontrolünün yapılması gerekli." diye konuştu.
Külleme hastalığıyla kimyasal mücadele
Kimyasal mücadele yöntemleri hakkında da bilgi veren Sezer, "Hastalığın bir yıl önce görüldüğü bahçelerde çotanak bağlama döneminde, diğer bahçelerde de belirtiler görülür görülmez ilaçlama yapılmalı diyoruz ama biz kendi bölgemiz için şunu biliyoruz ki hastalık artık her yerde görülüyor. O yüzden belirtileri beklemeden uygun dönemde mücadeleye başlamamız gerekiyor. Tabii bunda tek bir uygulama yetmiyor, alışılmışın dışında olarak, iklim koşulları ve ilacın etki süresine göre hasada kadar da ilaçlamalara devam etmemiz gerekiyor. Burada önemli olan nokta hasatla son ilaçlama arasında bırakılması gereken belli bir süre var, onlara dikkat edilmesi gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Panele, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Bitki Sağlığı Şube Müdürü Arif Kahya, Giresun Üniversitesi Fındık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Mükrimin Şevket Güney, Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Kibar Ak, Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Gülcan ve çiftçiler katıldı.
Son Dakika › Ekonomi › Fındıkta Külleme ve Dalkıranla Mücadele Paneli - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?