Erzincan'da Mayıs aylarında yaylalara çıkan göçerler Ekim ayı'nın gelmesi ile beraber mahsullerini alarak şehir merkezine inmeye başladılar. Uzun yayla sezonunun ardından yaylalardan kışlaklarına dönmeye başlayan tulum peyniri üreticileri, bu yıl verim alamamaktan yakındılar.
Erzincan'da yaz aylarında yüksek rakımlı yaylalara çıkan Şavak Aşireti mensupları 4 aylık bir sezonun ardından tekrar dönüş yoluna girdiler. 4 ay boyunca elde ettikleri kazançlarını alarak dönüş yoluna giren üreticiler yaz aylarının kurak geçmesinden dolayı verim alamadıklarını ifade ettiler.
2200 rakımlı Munzur yaylalarında dönüş yoluna giren Hıdır Dalcan isimli üretici, geçmişten bu yana hayatlarını göçebe olarak devam ettirdiklerini ve büyük sıkıntılar içerisinde bu işi yaptıklarını söyledi.
Hıdır Dalcan, "Dört ay sonunda geri dönüş yapıyoruz, şu anda evlerimizi yüklüyoruz. Baktığımız zaman üreticinin yüzü pek gülmüyor verim almadıkları için. Mayıs ayında yaylaya çıkıyoruz Ekim'de yayladan dönüş yapıyoruz. Gördüğünüz gibi hayatımız böyle göçebelikle geçiyor, büyük sıkıntılar çekiyoruz. Bu iş dedelerimizden beri bu güne geliyor. Hayatımız hep göçebelikle, yaylalarda geceleri keçenin altında yatmakla geçiyor, büyük sıkıntılar içerisindeyiz. Burada tulum peyniri üretiyoruz. Kuzularımızı yaylımda otlatıp dört ay içerisinde et aldırıp kestirip satıyoruz tüccarlara. Tulum peynirimizin değerlendirilmesini istiyoruz, çünkü tulum peyniri konusunda sıkıntılarımız var. Tulum peyniri üreticinin elinde fiyatları çok düşük, arpa fiyatları yüksek, saman fiyatları yüksek" dedi.
Bu mesleğin öğrencilerin eğitim hayatını da etkilediğini dile getiren Hıdır Dalcan, çocuklarının bu mesleğe sıcak bakmadığını, gelecekte de bu mesleği icra etmeyeceklerini söyledi.
Hıdır Dalcan konuşmasının devamında şunları söyledi; "Okulların kapanmasına yaklaşık bir hafta on gün kala çocuklarımızı yaylaya getirmek zorunda kalıyoruz. Okullar açıldığında da okula bir hafta geç başlıyorlar. Bu konuda öğrencilerimiz çok sıkıntı çekiyorlar. Biz derslerden geri kaldık sıkıntı çekiyoruz diyorlar ama biz de mecburen çocukları yaylaya götürmek zorundayız. Eğer böyle devam ederse bu işin geleceği olamaz çünkü artık çocuklarımız bile bu meslek konusunda bizlere destek olmuyor. Gelecekte bu işimiz devam etsin istiyoruz ama kimse devam ettirmek istemiyor. Bizlerde bu işi bırakırsak gelecekte kimse bu işi yapmaz ve Erzincan'da hayvancılık biter."
Erzincan'da gelecekte hayvancılığın bitme noktasına gelebileceğine işaret eden Erzincan Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Kenan Doğan, hayvancılığın Erzincan'da ayakta kalması için yeni projelerle desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Kenan Doğan'da, "Erzincan'ımızın 2200 rakımlı Munzur Yaylalarında üreticilerimiz ile beraberiz. Üreticilerimiz Mayıs Ayı'nın başında havaların ısınması ile buralara çıkıp burada Erzincan tulum peynirini üretip geçimini sağlamaya çalışıyorlar. Üreticiler Mayıs ayında bu yaylalarla çıktıklarında sıkıntı çektiği belli noktalar yol sorunu ve mera fiyatlarının yüksek olması. Burada üreticilerimiz hayvan başı 35 40 TL'lik bir para ödüyorlar. Bu da üreticilerimiz için büyük bir yük oluyor. Bu konuda ihale bedellerinin düşürülmesi ve üreticilerimize uzun vadeli kiralama usulüne gidip meraların üreticiye tahsis edilmesi konusunda bir takım bizim önerilerimizi var ve bu konu ile ilgili inşallah üreticilerimize bu desteği sağlayacağız. Üreticilerimiz burada yaklaşık 4 ay göçebe hayat yaşıyorlar. Bunun sıkıntısı da sürekli yayla değiştirdikleri için kurulu hiçbir düzenleri yok. Bu da gelecekte hayvancılığın parlak olmayacağını gösteriyor. Bu nedenle herkesin, gerek valiliğimizin, gerek tarım il müdürlüğümüzün, gerek belediyemizin, gerekse biz birlikler olarak bu konuda ciddi çalışmalar yapmamız lazım. Sadece otel odalarında toplantılar halinde değil, gerçek ve hızlı şekilde hayata geçirilecek projeler yapmamız lazım" dedi. - ERZİNCAN
Son Dakika › Ekonomi › Erzincanlı Göçerler Dönüş Yolunda - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?