Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, "Bugün gelinen aşamada 21 bin megavatı son 6 yılda olmak üzere son 10 yılda 23 bin megavata yaklaşan özel sektör yatırımı devreye girmiştir. Bu yıl devreye alınan 5 bin megavata yaklaşan özel sektör yatırımı Cumhuriyet tarihimizin rekoru olacaktır" dedi.
EPDK'nın 12. yılı dolayısıyla düzenlenen törene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji-Tabii Kaynaklar ve Bilim Komisyonu Başkanı Nihat Zeybekçi, SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Enerjii Uzmanları Derneği Başkanı Murat Gidiş, bürokratlar, özel sektör temsilcileri katıldı.
Köktaş, açılış konuşmasında, 6 yıldır sürdürdüğü EPDK başkanlık görev süresinin dolduğunu, bu nedenle bu sürenin muhasebesini yapacağını dile getirdi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun devlet garanticiliğini değil rekabeti esas alan, risk üstlenmeye ve doğru hesap yapmaya dayanan ve geleceği öngörülebilen bir piyasa yapısını kurduğuna işaret eden Köktaş, Kurumun bu yolda "olmaz", "yapılamaz" denilen birçok hususu hayata geçirdiğini söyledi.
Piyasa koşullarında bir elektrik üretimi ve toptan satışı planlandığında geniş bir kesim tarafından "Türkiye enerji sektörü buna hazır değil" itirazlarının, EPDK üretim lisansları vermeye başladığında "özel sektörün devletin alım garantisi olmadan yatırım yapamayacağı veya finansman bulamayacağı" eleştirisinde bulunulduğunu anlatan Köktaş, "Halbuki bugün gelinen aşamada 21 bin megavatı son 6 yılda olmak üzere son 10 yılda 23 bin megavata yaklaşan özel sektör yatırımı devreye girmiştir. Bu yıl devreye alınan 5 bin megavata yaklaşan özel sektör yatırımı Cumhuriyet tarihimizin rekoru olacaktır" diye konuştu.
Kurulu gücü 2 bin 700 megavata ulaşan rüzgar tesisinin işletmeye geçtiğini bildiren Köktaş, Türkiye hidroelektrik santrallerinin yapılamayacağı ifade edilmesine karşına son 10 yılda kurulu gücün yüzde 78 artışla 22 bin megavata ulaştığını ve bu yıl en fazla özel sektör yatırımının bu alanda tamamlandığını kaydetti.
"72 şehirde kaliteli ve kesintisiz doğal gaz hizmeti veriliyor"
Köktaş, son yıllarda enerji sektörünün yerli ve yabancı finansman akışı ve bankacılık sektörü açısından en başta gelen sektör olduğunu, hem yurtiçi gayri safi milli hasıla artışında belirleyici konum kazandığını hem de 500 büyük sanayi kuruluşu içinde sektörü temsil eden şirketlerin sayısının en başlarda yer aldığını söyledi.
İkincil mevzuat hazırlıkları sırasında enerjinin tabana yayılması halkın kendi enerjisini kendisinin üreterek satabileceği lisanssız elektrik üretimi uygulamasına "fantezi ve hayal" gözüyle bakıldığına dikkat çeken Köktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün ülkemizin her yerinde sayısı bini aşan başvuru yapılmış, önemli bir kısmı olumlu değerlendirilerek yatırımlarına başlanmış ve işletmeye geçenler olmuştur. Bir diğer alanda, elektrikte serbest tüketici uygulamasının mevcut kamu ağırlıklı yapıda ya da dağıtım şirketlerinin özelleştirileceği ortamda mümkün olmayacağı da savunulmuştur. Ancak geldiğimiz aşamada şimdi ülkenin her yerinde yüzde 15-20'lere varan daha ucuza elektrik satmak üzere ellerine çantaları alarak kapı kapı dolaşmaya ihalelere girmeye başladı."
Bugün itibarıyla dağıtım bölgelerinin tamamının özel sektöre geçtiğini, yatırımların başladığını, kayıp kaçak oranları azalırken tahsilat oranlarının yükseldiğini ifade eden Köktaş, EPDK ihaleleri sonrasında Türkiye'nin 72 şehrin milyonlarca aboneye kaliteli ve kesintisiz doğal gaz hizmeti verildiğini aktardı.
Akaryakıt ve LPG piyasalarında lisanslandırma, ulusal marker ve denetim altyapısı gibi uygulamaların sektörü disipline etmeyeceği, aksine gelişimine ket vuracağına yönelik eleştirileri anımsatan Köktaş, bugün sektör temsilcilerinin sektörün disipline edildiği ve gelişim içinde olduğuna yönelik açıklamalar yaptığını söyledi.
"EPDK personel eğitimi için bütçe 3,5 milyon lira"
EPDK'nın bir yandan sektöre katkı sağlarken bir yandan kurumsal olarak büyük dönüşüm ve gelişim gösterdiğini dile getiren Köktaş, Kurumun ve sektörün geleceği için personel eğitimine özel bir önem verdiklerini, sadece bu yıl EPDK personelinin yurt içi ve yurt dışı eğitimleri için harcadığı bütçenin 3,5 milyon lira olduğunu kaydetti.
Köktaş, "2012 yılı içerisinde yurt içinde eğitim, kurs, seminer, konferans ve benzeri programlara 400 personelin katılımı sağlanmıştır. 2013 yılının ilk 10 ayında ise bu sayı yaklaşık olarak 350'dir. Bugüne kadar 55 personelimiz de yüksek lisans ve doktora gibi programlar çerçevesinde yurtdışında uzun süreli eğitim almıştır " bilgisini verdi.
"Tek başına, kendi içine kapalı bir ortamda kesinlikle mümkün değil"
Nihat Zeybekçi de Türkiye'de 2002 yılı öncesinde enerji alt yapısının "dokunulduğunda elde kalan bir noktada olduğunu" söyledi. Enerjide kıt kaynak, çok kötü bir altyapı varken dünyayla rekabet etmeye çalışan bir Türkiye bulunduğunu anlatan Zeybekçi, AK Parti hükümetleriyle beraber 36 milyar dolarlık ihracatın 150 milyar dolara yükseldiğini ifade etti.
Enerji dağıtımı ve iletiminin Türkiye'de yeni yeni dünya standartlarına uygun hale gelmeye başladığını belirten Zeybekçi, Denizli Belediye Başkanlığı yaptığı süreçte enerji dağıtımına dünya standartlarında bir altyapıyı kazandırdıklarını, bu altyapının Türkiye'nin tamamında uygulanabilir hale geldiğini bildirdi. Zeybekçi, şunları kaydetti:
"Millet olarak 'devlet bana elektrik veriyor, daha ne versin, arada sırada da kesilsin' diyoruz. Türkiye 2002'deki bir enerji üretimini ve tüketimini ikiye çıkardı. Türkiye'nin 2023'te, Cumhuriyetin 100. yılında 2002'deki biri dört yapmak üzere bir hedefi var. Yapmak zorunda zaten. Bu kadar enerjiyi üretmek ve tüketmek zorunda. Bu kadar enerjiyi üretmesi tek başına, kendi içine kapalı bir ortamda kesinlikle mümkün değil. Türkiye dünyada çok etkin bir enerji aktörü olmak zorunda. Türkiye enerji transfer noktasında olan bir ülke, büyük bir enerji üretici aktör, büyük bir enerji satıcı ve dağıtıcı olmak zorunda ki o noktaya gelebilsin."
Türkiye'nin enerji konusunda dünya ile entegrasyonu konusunda teknik ve hukuki altyapısını hızlı bir şekilde değiştirmeyi büyük oranda başardığını vurgulayan Zeybekçi, Türkiye'nin elindeki kıt kaynaklarla, kamunun hükmeden anlayışından vazgeçerek dağıtım işini özel sektöre verdiğini söyledi.
"Özel sektör üretimi yüzde 60'ların üzerine çıktı"
Enerjide 2002 yılında Türkiye özel sektör üretim oranı yüzde 30'lar civarındayken bugün yüzde 60'ların üzerine çıktığına işaret eden Zeybekçi, Türkiye'nin enerji üretim ve tüketiminde yüzde 100 özel sektöre geçerek başarılı olabileceğini, buna yönelik hukuki düzenlemelerin de son yıllarda yürürlüğe girdiğini dile getirdi.
Zeybekçi, Türkiye'nin yenilenebilir ve nükleer enerji konusunda önemli adımlar attığını belirterek, "Iskalamamamız gerekiyor, içinde olmamız ve kendi teknolojimizi üretmemiz gerekiyor. Nükleer santrallerini kendi sermayedarlarıyla, kendi bilim insanlarıyla Türkiye'de yapabilir hale gelerek çağı yakalayacaktır" diye konuştu.
Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmak için kendi enerji güvenliğini sağlaması gerektiğini vurgulayan Zeybekçi, Bakan Yıldız'a Türkiye'nin, Avrupa'daki en ucuz doğal gaz ve elektriği tükettiği için teşekkür etti. Zeybekçi, Türkiye'nin hedefinin Avrupa'nın değil dünyanın en ucuz enerjisini yakalamak olduğunu ifade etti.
Murat Gidiş ise enerji sektöründe vizyon sahibi, referans oluşturacak örgütlenmelere ihtiyaç olduğunu belirterek, kamu kesiminin etkin, verimli ve şeffaf yönetim anlayışıyla Türkiye'yi ileri noktalara taşıyacağını söyledi. Gidiş, Dernek olarak enerji enstitüsü kurma çalışmaları yürüttüklerini de sözlerine ekledi. - Ankara
Son Dakika › Ekonomi › Epdk'nın 12. Kuruluş Yıl Dönümü - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?