Ekonomistler, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışın enflasyondaki yükselişin temel sebebi olduğunu belirtirken, döviz kurlarında yaşanan yükselişin ve yılın başında yapılan vergi ayarlamalarının Ocak ayı enflasyon verileri üzerinde etkisinin sınırlı kaldığını ifade ediyor.
2014 yılı Ocak ayı TÜFE enflasyonu yüzde 1,72'lik artışla son 4 yılın en yüksek Ocak ayı enflasyonu oldu. Son 10 yılın en yüksek ocak ayı enflasyon artışı 2010 yılında yüzde 1,85 ile gerçekleşmişti. 2013 yılını yüzde 7,40 ile tamamlayan TÜFE enflasyonu, ocak ayındaki artışla yıllık bazda yüzde 7,48'e yükseldi.
MERKEZ'DEN BAŞKA FAİZ ARTIŞI BEKLENMİYOR
İş Yatırım Araştırma Müdürü Yasin Demir, Ocak ayı enflasyon verisinin bono piyasası üzerinde çok etkisi olmayacağını belirterek, verim eğrisinin uzun tarafının sadece kuru takip ettiğini söyledi.
Demir, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndan başka bir artış beklenmediği için uzun vadeli faizlerde düşüş, kısa vadeli faizlerde yükseliş beklemiyoruz" dedi.
MAYIS AYINDA ZİRVE BEKLENİYOR
Burgan Yatırım Başekonomisti Haluk Bürümcekçi ise Ocak ayında kaydedilen artışın endeks tarihinin en yüksek ikinci Ocak ayı artışı olduğunu belirterek, "Bu yıl Ocakta gözlenen artışta işlenmemiş gıda fiyatlarının yüksek seyrini koruması, ÖTV düzenlemelerinin otomobil ve içki-tütün gibi fiyat gruplarındaki yansımaları ve Aralık-Ocak döneminde TL'de gözlenen yüksek boyutlu değer kaybı etkili oldu" dedi.
Bu yıl yağışların Türkiye genelinde önceki yıl ortalamalarının altında seyrediyor olmasının bu gruptaki risklerin belirgin olarak yukarı yönlü olmaya devam edebileceğine dikkati çeken Bürümcekçi, "Yıllık enflasyonun Mayıs ayında yüzde 9 civarında zirve noktasını göreceğini düşünüyoruz. Yüksek boyutlu faiz artışı ve öncesinde gerçekleşen rekor döviz satım müdahalesine rağmen kurların yılsonu tahminimizin üzerinde seyretmesine karşılık 2014 yılsonu TÜFE tahminimizi şimdilik yüzde 7,5 düzeyinde korumaya devam ediyoruz. Ancak, bu tahmin üzerindeki riskler TL'nin istikrarsız seyri ve yerel seçim sonrası idari fiyat ayarlamaları olasılığı nedeniyle yukarı yönde kalmaya devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
Bürümcekçi, salı günü açıklanacak olan Ocak ayı reel kur endeksinin (REK) enflasyon gerçekleşmesi sonrası önceki 106,9 değerinden 101 civarına düşeceğini ve şu anda bulunulan 2,6700 kur sepeti seviyesinde seyrin şubat ayı boyunca sürmesi durumunda da endeksin 99,0 seviyesine ineceğini hesapladıklarını belirtti.
ÖTV ZAMLARININ YANSIMASI SINIRLI OLDU
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı da Ocak enflasyonunda beklentiler paralelinde işlenmemiş gıda fiyatlarının baskısının yüksek düzeyde gerçekleştiğini belirtti.
Tokalı, kur etkisinin işlenmiş gıda fiyatlarındaki yansıma etkisinin devam ettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bu grupta yıllık enflasyon yüzde 7 düzeyinden yüzde 8 seviyesine yükseldi. Diğer taraftan, ÖTV zamlarının etkisinin sınırlı gerçekleştiğini görüyoruz. Temel enflasyon göstergelerinde de yukarı eğilim hakim. "I" çekirdek göstergesinde yıllık enflasyon yüzde 7,1'den yüzde 7,6'ya yükseldi. Kurda devam eden oynaklık gözönüne alındığında yükseliş trendinin devam etmesi beklenebilir. Yılsonuna ait enflasyon tahminimizi yüzde 8,2'ye revize etmiştik. Bu tahminimizi koruyoruz."
MERKEZ'İN ŞAHİN DURUŞU FAİZLER İÇİN OLUMLU
Ata Portföy Fon Yönetim Direktörü Cem Tözge ise yüzde 1,60 beklenen Ocak ayı enflasyon verisinin beklentilerin bir miktar üzerinde yüzde 1,72 olarak açıklandığını ifade etti.
Kurlarda yaşanan yükselişin ve yılbaşı vergi ayarlamalarının beklentinin bir miktar üzerindeki enflasyon verisinin ana sebepleri olarak gözüktüğünü ifade eden Tözge, TCMB'nin son faiz kararı sonrası ve uygulamaya devam ettiği sıkılaştırıcı önlemlere ek olarak yükselme trendindeki enflasyonun kısa vadeli faizler üzerinde baskı oluşturmaya devam edebileceğini kaydetti.
TCMB'nin şahin duruşunun uzun vadeli faizler için olumlu karşılandığına dikkati çeken Tözge, "Verim eğrisinin bir süre daha ters yönde hareket etmesi beklenmeli yani başka bir değişle uzun vadeli faizler kısa vadeli faizlerin altında kalmaya devam edebilir. Önümüzdeki süreçte enflasyon ve kur cephesinde belirgin bir iyileşme görmediğimiz takdirde faizlerin çift hanede seyri daha olası gözükmekte" değerlendirmesinde bulundu.
ENFLASYON ÇOK OLUMSUZ GELMEDİ
Şekerbank Başekonomisti Ozan Gazitürk de vergi, kur ve gıda etkilerinin enflasyonu olumsuz etkilediğinin fakat enflasyonun beklentilere kıyasla çok olumsuz olmadığını ifade etti.
Gelecek aylarda enflasyonun yüzde 9 seviyesine yükselmesi beklentilerini koruduklarını belirten Gazitürk, tüketici enflasyonunun yılsonunda yüzde 8,1 olmasını beklediklerini belirterek, "TCMB 28 Ocak'taki güçlü faiz artırımının kurlar ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerini gözlemeyi seçecektir. Dolayısıyla, 18 Şubat'taki Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 10,00 olan haftalık repo faizinin ve yüzde 12,00 olan Marjinal Fonlama Oranının sabit bırakılmasını bekliyoruz. Kısa vadede yeni bir faiz artırımı beklemiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"YILIN İLK 4 AYI ENFLASYON YÜKSELECEK"
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise yılbaşında sepet ağırlıklarının değiştirilmesinin manşet enflasyonun yüzde 0,15 daha düşük kalmasını sağladığını belirterek, böylece yıllık enflasyonun aralık ayında yüzde 7,4'ten ocak ayında yüzde 7,5'e yükseldiğini aktardı.
Ocak ayında çekirdek enflasyonun TL'deki değer kaybı ve vergi artışlarıyla aylık bazda yüzde 0,3 artarken, yıllık bazda yüzde 7,1'den yüzde 7,6'ya yükseldiğini belirten Sözer, üretici enflasyonun ise aylık bazda yüzde 3,3 artarak, yıllık bazda bir önceki aydaki yüzde 7,0'den yüzde 10,7 ile iki yılın en yükseğine ulaştığını ifade etti.
Sözer, enflasyonun yıllık bazda mayıs ayına kadar yükseliş patikasında olacağını, yılın ikinci yarısında ise baz etkisinin de katkısıyla gevşeyeceğini tahmin ettiklerini söyledi.
Son Dakika › Ekonomi › Ekonomistler, Enflasyon Verisi İçin Ne Diyor? - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?