12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, "5G ve ötesi teknolojileri halkımıza sunmak üzere çalışmalar yürütüyoruz. 5G teknolojilerini yerli ve milli ürünlerimiz ile ülkemizin hizmetine sunmayı amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Karagözoğlu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca düzenlenen 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şurası kapsamındaki Dijital Çağda Ulaştırmanın Geleceği Paneli'nde konuştu.

Türkiye nüfusunun hızlı şehirleştiğini anlatan Karagözoğlu, "TÜİK verilerine göre 1980 yılında 44,7 milyonluk Türkiye nüfusunun yüzde 43,9'u şehirlerde yaşarken, 2020 yılında 83,9 milyon nüfusun yüzde 93'ü şehirlerde yaşamaya başlamıştır. Yani mutlak rakam olarak şehirlerde yaşayan nüfus 2020 yılında 77,7 milyona ulaşmıştır. Dolayısıyla hızlı ve yüksek nüfus artışı ve kentleşme, ulaşım talebinin farklılaşması, trafik sıkışıklığı ve yol açtığı maliyetler, güvenlik ve çevresel etkiler gibi pek çok sorunu da yanında getiriyor." dedi.

Ulaştırmanın dijital imkanlardan faydalanarak daha etkinleştiğini belirten Karagözoğlu, "Verimli sağlanabilmesi için bu alanda oluşan bilgileri-verileri faydaya dönüştürmek oldukça önemli. Zira, ulaşımla ilgili kameralar, sensörler, cep telefonları gibi aletler ile muazzam miktarda ulaşım açısından veri oluşmaya başladı. Bu verileri doğru analiz ederek ekonomik açıdan daha etkin ulaştırma yatırımları planlanması mümkün olabiliyor. Aslına bakılırsa yapılabilecekler hayal gücümüzle sınırlı." diye konuştu.

Karagözoğlu, akıllı ulaşım sistemlerine ilişkin, "Hedeflenen; birbirine bağlanan araçlar, akıllı şehir altyapısı, ulaşım altyapısı, yollar, köprüler, trafik işaret ve işaretçileri için standardizasyon ve sistemlerin birlikte çalışabilirliğidir. Ülkemizde tüm ulaşım modlarına entegre, güncel teknolojileri kullanan, yerli ve milli kaynaklardan yararlanan, sürdürülebilir akıllı bir ulaşım ağı oluşturmak vizyonu ekseninde planlamalarımızı yapıyoruz. Her ülke gibi 5G ve ötesi teknolojileri halkımıza sunmak üzere çalışmalar yürütüyoruz. 5G teknolojilerini yerli ve milli ürünlerimiz ile ülkemizin hizmetine sunmayı amaçlıyoruz." ifadelerini kullandı.

Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi ile siber tehditlerin bertaraf edilmesi ve olabilecek saldırılara karşı, kurum, şirket ve vatandaşların önceden uyarılması için çalıştıklarını aktaran Karagözoğlu, şöyle konuştu:

"Küresel Siber Güvenlik Endeksi verilerine göre ülkemiz 2020 yılında Avrupa'da 11. sıradan 6. sıraya, dünya genelinde ise 20. sıradan 11. sıraya yükselme başarısını göstermiş bulunuyor. Başarımızın sürdürülmesi hedefi doğrultusunda, paydaşlarımızla birlikte çalışmalara hız kesmeden devam ediyoruz. Ayrıca, nesnelerin interneti ile de aslında yarının dünyasında 5G ile birlikte o nesneyi internete açmayı hedefliyoruz.

İnternete açmakla birlikte bugünkü risklerin belki çok daha fazlası bizleri bekliyor. Bu noktada dışarıya açmakla ilgili ne gibi kısıtımız var buna bakılabilir. IPv4'deki tahsis edilebilecek IP tükenmiş durumda. Biz IP Version 6'ya geçmek durumundayız. Bunun için de operatörlerimizle birlikte bunun altyapısını arka planda sürdürüyoruz. 5G ve beraberindeki güvenlik risklerine geldiğimizde ise hem kişisel verilerin korunması hem de siber güvenlik konusunda riskler bulunuyor."

"Türkiye mühendis ve teknisyen açısından Avrupa'daki en önemli ülkelerden biri"

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Prof. Dr. Temel Kotil ise Türkiye'nin drone teknolojisindeki çalışmalarına ilişkin, "Türkiye birçok treni kaçırmış olabilir ama şehir içinde bir noktadan bir noktaya droneleri uçurma konusunu yakalamak zorundadır. Bu konuda TUSAŞ olarak da bir ilgimiz var. Amacımız cihazlar üretip küçük firmaların önüne geçmek değil. Bunun emniyetli şekilde şehir içinde sertifika edilmesini destekleyeceğiz." dedi.

Kotil, TUSAŞ olarak yaptıkları çalışmalardan da örnekler vererek, "Ülkenin bekası için önemli olan birçok projemiz var. Ekonomik büyüme dünyada yüzde 3'se uçma rakamları yüzde 6 yani iki kat oluyor. Türkiye mühendis ve teknisyen açısından Avrupa'daki en önemli ülkelerden biri durumunda. Havacılık ve tasarımda mühendislerimiz çok güzel işler yapıyorlar. Yalnızca Airbus'a yılda 200 milyon dolardan daha fazla uçak parçaları yapıyoruz. Ülkemiz bu konuda gerçekten çok daha fazlasını yapabilir." şeklinde konuştu.

Türkiye'nin üretimde de güçlü olduğuna değinen Kotil, "Eşyaların ve bilginin hareketi artık çok iç içe girdi. Daha güçlü haberleşme için biz İHA'ların bir haberleşme üssü haline gelip gelmediği konusunda da çalışıyoruz. Tümüyle iç içe girmiş bir dünya yaşıyoruz. Türkiye'de drone teknolojisinde bir yapı kurup milyonlar üretebilecek çok gencimiz var.

Ülkemiz öne çıkabilir çok rahatça. İmalat teknolojisinde mesela çok iyi bir yerdeyiz, motor konusunda öyle özellikle hibritte. Gençlerimiz de çok hevesli, IDEF fuarında gördük ki gençlerimizin heyecanını ürüne üretime çevirmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.