Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Türk sermaye piyasalarının yasal altyapı yönünden önemli aşamalar kaydettiğini belirterek, "İnanıyoruz ve iddia ediyoruz ki geldiğimiz noktada sermaye piyasası mevzuatımız muhtemel ihtiyaçlara cevap verebilecek ve uluslararası çapta örnek alınabilecek dünyanın, en yeni ve en ileri mevzuatlarından biridir" dedi.
Ertaş, Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun (MKK) geliştirdiği "e-GKS: Elektronik Genel Kurul Sistemi"nin birinci yılına ilişkin tanıtım toplantısında, küresel ekonomi, sermaye piyasası uygulamaları ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
ABD Merkez Bankası (Fed), Başkanı Ben Bernanke'nin 22 Mayıs 2013 tarihinde yaptığı konuşmayla dünya piyasaları için yeni bir dönemin başladığını hatırlatan Ertaş, şunları kaydetti:
"Aralık 2013'te Fed tahvil alım programında ilk kez 10 milyar dolar tutarında azaltıma gitti, azaltım politikasının 2014'de de artarak devam edeceğine ilişkin beklenti piyasalarda hakimdir. Yeni dönem, daha düşük likidite ve daha yüksek faiz oranlarına dayalı bir politika tercihine dayanmaktadır. Son 5 yılda sadece Fed tarafındaki parasal genişlemenin boyutu 2,5 trilyon dolar gibi devasa bir büyüklüktedir. Dolayısıyla politika değişikliğinin etkileri de tüm dünyada büyük bir yankı yaptı. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler üzerinde önemli bir baskı unsuru oluşturdu."
Faiz, kur ve borsa endekslerinde geçmiş dönemle karşılaştırıldığında oldukça volatil bir dönemin başladığını anlatan Ertaş, küresel piyasalarda kriz öncesi dönemde olduğu gibi normalleşme sürecine geçişin de birkaç yıl süreceğini belirtti.
"Çin ve Japonya'nın başarısında bu ülkelerin şirketlerinin halka arzları vardır"
Uzun vadeli ve sürdürülebilir finansmanın önemine dikkati çeken Ertaş, şöyle devam etti:
"Bu geçiş döneminde tüm yatırımcıların sakin, soğukkanlı, kısa vadeli spekülatif işlemler yerine uzun vadeli bir perspektifle hareket etmesi, şirketlerimizin de kur riskine karşı dikkatli olmaları, risklerini olabildiğince hedge etmeleri, yatırımlarını kısa vadeli kredilerle finanse etmek yerine uzun vadeli sermaye piyasası araçları ile finansmana yönelmeleri gerektiğine inanıyoruz. Gerek normalleşmeye geçiş, gerekse takip eden dönemde ekonomik göstergeleri güçlü, büyüme potansiyeli yüksek, uluslararası normlarda hukuki alt yapıya sahip, güçlü projeleri ve hedefleri olan ülkeler avantajlı konuma geçecek, daha fazla küresel sermayeye ev sahipliği yapacaktır."
Dünya genelindeki milli hasıla artışının son yıllarda gelişmekte olan ülkeler lehine hareket ettiğini aktaran Ertaş, 2005'te küresel GSYH'nın yüzde 41'i gelişmekte olan ülkelerde, yüzde 59'u gelişmiş ülkelerde üretilirken, 2012 yılında paylaşımın yüzde 50-50 olarak gerçekleştiğini, OECD'nin, 2030 yılında gelişmekte olan ülkelerin payının yüzde 57'ye ulaşacağını tahmin ettiğini belirtti.
Ertaş, gelişmekte olan ülke ekonomileri aleyhine işleyen makro ekonomik göstergelere karşın, Türkiye'nin sahip olduğu genç nüfusuyla, başta enerji ve ulaşım olmak üzere başaracağı önemli projelerle yeni dönemde küresel hasıladan daha fazla pay alabileceğini kaydetti.
Yükselen ekonomilerde yatırımların nasıl finanse edildiğine bakıldığında, başta Çin olmak üzere, Güney Doğu Asya ülkelerinde sermaye piyasalarının artan rolünün dikkati çektiğini aktaran Ertaş, şöy konuştu:
"Gelişmekte olan ülke şirketleri 1993-2003 döneminde toplam küresel halka arz gelirinin yüzde 20'sinden daha azını elde etmekteyken, bu oran son beş yılda yüzde 60 düzeyine ulaşmıştır. Çin ve Japonya'nın başarısında bu ülkelerin şirketlerinin halka arzları vardır. Yapılan tahminlerde, önümüzdeki on yılda yükselen ekonomilerin bugünkü New York Borsası'nın büyüklüğü kadar, yaklaşık 10 trilyon dolar, bir ek öz kaynağa ihtiyaçları olacağı ifade edilmekte" diye konuştu.
"Bizlere düşen görev, şirketlerimizi küresel rekabete hazırlamaktır"
Gelişmekte olan piyasaların son dönemde büyük kolaylıklarla karşılaştığını, ancak gelecek 10 yılın böyle olmayacağını dile getiren Ertaş, "Bir ayrışma süreci yaşanacak, her ülke kendi performansına göre değerlendirilecek, teknolojiye yatırım yapan, hukuki alt yapısı güçlü, küresel rekabete dayanıklı firmalar ve ülkeler, küresel hasıladan daha fazla pay alacaktır. Bu süreçte bizlere düşen görev, teknolojiye yatırım yapan kuruluşlarımıza destek olmak, şirketlerimizi küresel rekabete hazırlamak, dünya standartlarında mal, hizmet ve teknoloji üreten küresel bir ekonomi olmaktır" diye konuştu.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan Ar-Ge Merkezi olma yetkisini alan MKK'ya, İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi olması sürecinde önemli görevler düştüğünü, Türk sermaye piyasalarında yaşanan başarılı gelişmelerin Türk ekonomisi adına umut verici olduğunu dile getiren Ertaş, şunları kaydetti:
"İnanıyoruz ve iddia ediyoruz ki geldiğimiz noktada sermaye piyasası mevzuatımız günümüz ve gelecekte karşılaşacağımız muhtemel ihtiyaçlara cevap verebilecek ve uluslararası çapta örnek alınabilecek dünyanın, en yeni ve en ileri mevzuatlarından biridir. Küresel ortamın sakinleşmesi ve piyasalardaki volatilitenin azalmasıyla birlikte ülkemiz uluslararası sermayenin önemli bir cazibe merkezi olmaya devam edecek, sermaye piyasalarımız ülkemizin büyümesinde ve gelişmesinde, yatırımlara kaynak sağlanmasında, önemli bir araç olacaktır."
"Şu anda bunun (e-GKS) yurtdışına ihracı konusunda ciddi görüşmeler yapıyoruz"
MKK Genel Müdürü Doç. Dr. Yakup Ergincan ise e-GKS'ye ilişkin istatistiki bilgiler verdi. e-GKS üzerinden 30 Ocak 2014 itibariyle 420 tane genel kurul yapıldığını aktaran Ergincan, elektronik ortamda katılımın en fazla olduğu genel kurulun 756 elektronik katılımcı ile gerçekleştiğini söyledi.
Hedeflerinin e-GKS'yi tüm dünyada kullanılabilir hale getirmek ve diğer ülkelere de ihraç etmek olduğunu belirten Ergincan, "Şu anda bunun (e-GKS) yurtdışına ihracı konusunda ciddi görüşmeler yapıyoruz. 2014 yılında bir ülkede daha e-GKS'yi devreye almayı hedefliyoruz" dedi.
e-GKS istatistikleri
Ergincan'ın aktardığı verilere göre, 1 Ekim 2012 tarihinden itibaren 292 şirketin toplam 415 genel kurul toplantısı yapıldı. Toplantıların 92'si 25-29 Mart tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Bu toplantılara asaleten veya temsilcisi vasıtasıyla toplam 13.556 kişi e-GKS'den katılmış ve haklarını kullandı, toplam 6 bin 88 kişi ise fiziken katıldı.
2011 ve 2012 yıllarına oranla genel kurullara katılımda yüzde 124'lük bir artış yaşanırken, e-GKS üzerinden toplantılara başta ABD, İngiltere ve Lüksemburg olmak üzere 41 farklı ülkeden katılım sağlandı.
Elektronik ortamda oylamalar ortalama 10 saniyede tamamlanırken, yine elektronik ortamda katılan hak sahipleri 241 soru ve öneri, 224 muhalefet beyanı gönderdi.
Bir günde en fazla genel kurul 32 toplantı ile 29 Mart 2013 tarihinde gerçekleştirildi. TTNET ve Medianova işbirliğiyle 23 farklı ilden 207 farklı lokasyondan yaklaşık bin 13 saat canlı genel kurul yayını yapıldı.
Sermaye Piyasası Lisanslama Sicil ve Eğitim Kuruluşu işbirliğiyle bin 500 kişiye uzaktan eğitim verildi. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › E-Gks: Elektronik Genel Kurul Sistemi' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?