Tüm dünyada erkeklerin gelirlerinin toplamı 23.4 trilyon, kadınlarınki ise 10.5 trilyon dolar. 5 yıl içinde dünya ekonomisine 5 trilyon dolar katkı sağlayacak kadınların, resesyon sonrası dünya ekonomisini yönetmesi de bekleniyor. “Sağlık ve eğitime daha çok harcayıp, daha fazla tasarruf yapan ve az risk alan kadınların yönettiği dünya daha farklı olabilir mi?” tartışması yaşanıyor.
DÜNYANIN globalleşme serüvenine büyük darbe indiren ekonomik kriz hep kötü haberler gelmesine neden oldu. Ancak son bir kaç aydır ekonomistler, danışmanlar ve uzmanlar en büyük ve en güçlü yeni bir gelişen pazara dikkat çekiyor: Kadınlar. Danışmanlık şirketi Boston Consulting Group’un bir araştırmasına göre, önümüzdeki 5 yılda ekonomiye kadınların kazandığı 5 trilyon dolar katılacak ve böylece kadınlar resesyon sonrası dünya ekonomisini yönetmede öne geçecek.
Fark kapanıyor
Tüm dünyada erkeklerin gelirlerinin toplamı 23.4 trilyon dolar ki, bu rakam 10.5 trilyon dolar olan kadın geirlerinin iki katından bile fazla. Fakat, kadınların iş dünyasında daha çok rol alması ve kazançlarının artmasıyla aradaki fark gelecekte azalacak. Aradaki farkın azalması alışverişi kadınların yönetmesi anlamına geliyor ve ekonomistler ekonomideki toparlanmanın böylece gerçekleşeceğini umut ediyorlar. Newsweek dergisinin ‘gerçek büyüyen market’ olarak andığı kadınların ekonomide yaratacağı büyüme, gelişen pazarlar Çin ve Hindistan’ın iki katı. Kadınlar tarihin en büyük gelişen pazarı olarak ekonominin yeni kaptanı olmaya aday.
Büyük ve derin değişim
Hem siyasi dünyada hem de ekonomide erkek egemen durumda kadınların lehine yaşanacak değişimin çok geniş ve derin olması bekleniyor. Gelecekte dünya ekonomisinin motorunun kadınlar olacağını vurgulayan Goldman Sachs’ın ağustos ayı raporu ‘Kadın Cüzdanının Güçü’ başlığını taşıyordu. Ayrıca sağlık, eğitim ve çocuklara harcamaya odaklanan kadının insan sermayesini destekleyip, geliştirmesi bekleniyor. Rapor, ekonomideki büyümenin kadın ve erkek cinsiyetlerini daha eşit hale getireceğine de dikkat çekiliyor. Sağlık ve eğitime daha çok harcayıp, daha fazla tasarruf yapan ve daha az risk alan kadınların yönettiği dünyada, daha az savaş daha az ekonomik kriz yaşanacağı varsayılıyor.
Kadın eğitimi artıyor
Kadınların eğitimden erkekler kadar yararlanmaya başlamaları da kadının ekonomi, politika ve iş yaşamında daha etkin olmasını sağlıyor. Son yıllarda pek çok ülkede eğitim alamayan kız sayısı azalırken, ABD ve Avrupa’da üniversitelerde kız öğrenci sayısının erkekleri çoktan geçtiği biliniyor. Hatta gelişen ülkelerde bile kız öğrencilerin eğitim oranı ilk ve orta öğretimde erkekleri yakalamak üzere. Zengin ülkelerde kadınların iş gücüne katılım oranı oldukça yüksek.
Krizde iş kayıplarının yüzde 80’i erkeklerin
Gelişmiş ülkelerde kadınlar daha çok kazanmaya, yoksul ülkelerde de kadınlar daha fazla istihdam edilmeye başlandığı için kadınların
geliri yüzde 8.1 artıyor. Erkeklerinki ise yüzde 5.8.
Ekonomik krizle erkekler daha çok işsiz kaldı. ABD’de kriz nedeniyle işini kaybedenlerin yüzde 80’i erkek.
Yeni işlerin çoğu da belki daha ucuz olduğu için kadınlara gitti.
Erkek tüketicilerin hakim olduğu alkol, sigaradaki büyüme oranı kadınların hakim olduğu gıda, sağlık, çocuk bakımının gerisinde.
Kadınların tasarruf alışkanlığı bankacılığın yeni gücü olabilir. Hindistan’da aile varlıklarının yarısı arazi ve makina gibi fiziksel kategoriler.
Fortune 500’de sadece 15 kadın CEO var
Dünyanın en büyük 500 şirketinin listelendiği Fortune 500’de sadece 15 şirket kadınlar tarafından yönetiliyor. Bu sayı önceki yıl sadece 12 idi.
Fortune 500’deki kadın CEO’lar: Brenda Barnes (Sara Lee), Carol Bartz (Yahoo), Angela Braly (WellPoint), Lynn Elsenhans (Sunoco), Christina Gold (Western Union), Susan Ivey (Reynolds American), Andrea Jung (Avon), Ellen Kullman (DuPont), Carol Meyrowitz (TJX), Anne Mulcahy (Xerox), Indra Nooyi (PepsiCo), Irene Rosenfeld (Kraft Foods), Mary Sammons (Rite Aid), Laura Sen (BJ’s Wholesale Club), Patricia Woertz (Archer Daniels Midland).
Forsbes dergisinin seçtiği Dünyanın En Güçlü Kadınları listesinin başında Angela Merkel otururken, Türkiye’den de Güler Sabancı 27’inci
sırada yer aldı.
Kadın politikada güçlendikçe makroekonomide etkisi artıyor
NEWSWEEK dergisi, İngiltere ve Hindistan’da yapılan bir araştırmayı şöyle aktarıyor: “İngiltere Parlemantosu’nda 1997’de kadın sayısı iki katına (yüzde 18.2) çıktığından buyana vergi kredisi, sağlık harcaması, çocuk bakımı ve eğitim gibi aile konuları daha çok ödenek aldı ve ilgi gördü. Hindistan’da da 1992’de yerel hükümetlerde kadın katılımının artırılmasıyla kadın liderler erkeklere kıyasla su projelerine yüzde 60 daha fazla ilgi gösterdi.”
Siyasette durum kotayla değişiyor
KADIN varlığının en zayıf kaldığı alan siyasette, son yıllarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Uganda, Burundi ve Makedonya gibi ülkelerde kota uygulamaları ile milletvekilleri arasında kadınların oranı yüzde 30’u buldu. Tüm dünyada mülkiyet, miras ve boşanmada kadınlara eşit haklar verilmeye başlandı.
Son Dakika › Ekonomi › Dünyayı Kadınlar Yönetecek - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?