Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından, Türkiye'deki üzüm çeşitliliğini artırmak amacıyla ithal edilen, aralarında çilek aromalı türün de bulunduğu 10 üzüm çeşidinden 9'unun üreticiden beklenen ilgiyi görmediği bildirildi.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Hayri Sağlam, Türkiye'de bin 400 civarında üzüm bulunduğunu, bunlardan 100'ünün ticari olarak üretimi yapılan çeşitlerden oluştuğunu söyledi.
Enstitü bünyesinde 690 çeşit üzüm yetiştirildiğini, tür çeşitliliğini artırmaya yönelik ürün geliştirme çalışmaları yapıldığını anlatan Dr. Sağlam, yurt dışından çeşit getirdiklerini belirtti.
1991 yılında, yurt dışından getirilen 10 çeşit üzümden sadece bir tanesinin günümüzde yaygın olarak kullanıldığını ifade eden Dr. Sağlam, “Yurt dışında çok rağbet gören üzüm türlerini getirmemize karşın, 9 çeşit üreticinin tutucu yaklaşımı nedeniyle yayılmadı” dedi.
KENDİSİ ÜZÜM, TADI ÇİLEK
Üzüm çeşitleri arasında, değişik amaçlara uygun, farklı özelliklere sahip olanların bulunduğuna dikkati çeken Dr. Sağlam, şöyle konuştu:
“Çeşitlerin yayılması durumunda, değişik tüketim şekillerine uygun üzümler olduğu için, üreticinin gelirinde önemli artış olacaktır. 2006'da başlatılan çalışma kapsamında da 10 üzüm çeşidi getirildi. Bunların ülkemize uygunlukları araştırılıyor. önümüzdeki yıllarda bunlar da yayılmaya çalışılacak. Üreticiye yaygınlaştırılamayan türler arasında misket aromalı olanlar var. Bronx Seedless türüyse yediğinizde çilek yiyormuşsunuz hissi veriyor. Tüketiciye ikram ettiğimizde çilek aromalı üzümü çok beğeniyor. Ancak üretici tercih etmediğinden, tüketici pazarda arasa da bulamıyor. Bu üzüm çeşitlerini getirirken, ürettiğimiz her fidan için 2,5 lira telif hakkı ödemeyi taahhüt etmişiz. Sanırım bu da çeşitlerin değerini gösteren bir kriterdir.”
Enstitüde yapılan çalışmalarda, yurt dışından getirilen üzüm çeşitlerinden başarılı verim elde edildiğini vurgulayan Dr. Sağlam, “Bronx Seedless, orta verime sahip, aroması nedeniyle tercih edilebilecek bir çeşit. Ancak ülkemizde yaygınlaşan tek çeşit, kırmızı renkli, ekim başında olgunlaşan ve 'geçci' çeşit olan Crimson Seedless çeşidi. Geç olgunlaşması nedeniyle özellikle Alaşehir civarında yoğun olarak üretiliyor” şeklinde konuştu.
Farklı çeşitteki üzümlerin yaygınlaşmasında karşılaşılan en büyük sıkıntının, üreticinin geleneklere bağlı tutumu olduğunu savunan Dr. Sağlam, son yıllarda şaraplık üzüm üretiminde yüksek kalitede çeşitlerin üretici tarafından kabul görmeye başladığını kaydetti.
KUŞ ÜZÜMÜ KOMŞUDAN
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Sağlam, Türkiye'de 670 bin hektar bağ alanında 4 milyon ton üzüm üretimi gerçekleştirildiğini, 70 bin hektar bağ alanına sahip Manisa'da, Türkiye üzüm üretiminin yüzde 40'ının gerçekleştirildiğini bildirdi.
Türkiye'nin üzüm üretimi bakımından şanslı bir ülke olmasına karşın, bazı çeşitlerin yurt dışından ithal edildiğine dikkati çeken Dr. Sağlam, şunları kaydetti:
“Türkiye'de tüketilen küçük taneli kuş üzümünün tamamına yakını yurt dışından getiriliyor. Ülkemizde yetiştirilebilecek, çok güzel uyum sağlamış bir üzüm çeşidi. Ancak çekirdeksiz Sultaniye üzümde, dekar başına 1 tona yakın ürün alınırken, kuş üzümünden 1 dekarda 250 kilogram elde ediliyor. Üretim ekonomik olmadığı için ithal ediyoruz. İthal etmek, daha ucuza mal olmuyor belki ama üretici kendini düşünmek zorunda. İşletmecilerin kuş üzümüne verdiği rakamın yükselmesinde fayda var. Belki tüketici de biraz yüksek bedel ödeyebilir. En azından kendi ülkemizde üretilmiş ürünü tüketmek çok başka bir şey.”
"
Son Dakika › Ekonomi › Çilek Tadında Üzüm Tutmadı - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?