Çelik: "Bir Elde Silah, Bir Elde Zeytin Dalı Olmaz"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, Artvin'de- Bakan Çelik: (1) "Çözüm sürecini mutlaka iyi kullanmak ve tamamlamak durumundayız. Buradan teröristlere de her yerden olduğu gibi sesleniyoruz; bir elde silah, bir elde zeytin dalı olmaz. ya zeytin dalından ya silahtan yana olacaksın. Bu tercih noktasına gelmiş bulunuyorsunuz. Türkiye artık zeytin dalı ile silahı yan yana tutan bir anlayışa uzun süre tahammül edemez"- "Bu ülkeye düşman ayağı basamaz diyenler, bugün birbirine düşman olma noktasına getiriliyor. Yani millet bu dönem içinde ağladı. Ağlamayan kim biliyor musunuz? Silah baronları. Silah baronları, çok memnun ve mutlu. Millet ağlarken onlar gülüyor"- "Bu millete kendi evlatları üzerinden plan yapanlara 'dur' demek durumundayız. Yoksa kuru milliyetçilik yapmak, çözüm üretmeden bu işleri konuşmak sorunu çözmüyor. Çözüm üretmek zorundayız" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Çözüm sürecini mutlaka iyi kullanmak ve tamamlamak durumundayız. Buradan teröristlere de her yerden olduğu gibi sesleniyoruz; bir elde silah, bir elde zeytin dalı olmaz. ya zeytin dalından ya silahtan yana olacaksın. Bu tercih noktasına gelmiş bulunuyorsunuz. Türkiye artık zeytin dalı ile silahı yan yana tutan bir anlayışa uzun süre tahammül edemez" dedi.Çelik, Ali Nihat Gökyiğit Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti 5. Artvin Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Artvinliler'e 30 Mart Mahalli İdareler seçimlerinde AK Parti'ye verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek, "Siz 30 Mart akşamı Türkiye'de deprem yaptınız, deprem. Artvin'de olması gereken oldu, ellerinize, yüreğinize sağlık" diye konuştu.AK Parti'nin 13 yıldır memlekete hizmet ettiğini belirten Çelik, "Çığ altında kalan Türkiye'ye çağ atlattık. Çığ altında kalan, çaresiz bırakılmak istenen bu ülkeye gerçekten 13 yıl içinde çağ atlatacak her alanda son derece önemli hizmetlere imza attık" ifadelerini kullandı.Hükümetin yaptığı hizmetlere değinen Çelik, paradan sıfırları attıklarına işaret ederek, şöyle devam etti: "Sıfırların, ekonomiyi parayı ne hale getirdiğini, enflasyon canavarını gençlerimizin unutmaması gerekiyor. Ne feci, ne sıkıntılı günlerdi. Sosyal güvenlik reformlarını yapacağız, millet hastaneye gidemiyor, binbir türlü problem var. IMF komiseri başımızda oturuyor, gidiyor Hazine'ye, geliyor Çalışma Bakanlığına, 'o cümle yanlış, bu cümle doğru', 'bunu yazacaksın, bunu çizeceksin'. Hey be.. Sayın Cumhurbaşkanım ne büyük lidersin sen 'çekin, gidin' dedi ve çekti, gittiler. Gittiler ve memleket bir özgürlüğe, rahata kavuştu. Bu, sıradan bir olay değil." Bakan Çelik, 2002 öncesi Türkiye'de yaşanan olayların unutulmaması gerektiğini belirterek, "İşkenceler, faili meçhuller. Say sayabildiğin kadar, bunların hepsini çok şükür tarihin çöp sepetine attık. Türkiye'yi 13 yıldır dengeli büyütüyoruz. Kişi başı milli geliri 3 dolarlardan 11 bin dolarla taşıdık. Bakınız 2 rakam vereyim. Artık günlük 2 dolar geliri olan insan sayısı neredeyse kalmadı, 4 dolar geliri olan 22 milyon insan vardı Türkiye'de 2002 öncesi, şimdi 2 milyon insan var. Yoksulluğun nasıl hızlı şekilde ortadan kalktığını gösterme açısından önemli. 2008-2009'da kriz var, 5,5 milyon insanı 2009'dan sonra işe başlattık" diye konuştu."Temel at, Ankara'da yat" anlayışında olmadıklarını, temelini attıkları projeleri bitirdiklerini ifade eden Çelik, siyasi istikrar sayesinde 81 ilde çok yoğun şekilde çalışmalarını eşit ve adil şekilde yürüttüklerini anlattı. - Çözüm süreci-Türkiye'de konuşulamayan konuları çözüme kavuşturan iktidarın AK Parti iktidarı olduğunu belirten Çelik, çözüm sürecine değinerek, şunları kaydetti: "Hem Bursa'da siyaset yaptım, bu toprakların çocuğuyum, şimdi de Şanlıurfa'dayım. Öyle olaylar oluyor ki Artvinlilerin sigortası atıyor. Diyorsunuz ki 'nedir bu olan biten, yeter ya olur mu böyle şeyler' diyorsunuz. Sabrınızı zorlayan bazı görüntüler var. Eyvallah, haklısınız ama bu konu hissi değerlendirilecek konu değil. Terörden çok çektik. Ben, Karadeniz Sahil Yolu'ndan geliyorum, bütün üst geçitlerin üzerinde şehit kardeşlerimizin isimleri var. Her köprünün üzerinde bir şehit kardeşimizin ismi var. Çok çektik terörden. Kan ve kin enerjimizi aldı götürdü, bütün gayretlerimiz adeta kinlenmeye ve kan dökmeye dönüştü. Güneydoğu'da bir kardeşimiz, polisimiz, askerimiz şehit olunca bütün illerde büyük katılımlarla yürüyüşler oluyor. Muazzam bir kin oluşuyor. Terörist öldürülüyor, o teröristin de nüfus cüzdanında Türkiye Cumhuriyeti yazıyor. O da bölgeye getirilip defnedilirken kalabalıklar oluşuyor. Orada kin oluşuyor, burada kin oluşuyor. Kim peki bu kini oluşturanlar?"" Çanakkale'de bu ülkeyi kurtaranlar, bu ülkeye düşman ayağı basamaz diyenler, bugün birbirine düşman olma noktasına getiriliyor" diyen Çelik, "Yani millet, bu dönem içinde ağladı. Ağlamayan kim biliyor musunuz? Silah baronları. Silah baronları çok memnun ve mutlu. Millet ağlarken onlar gülüyor. Bu millete kendi evlatları üzerinden plan yapanlara 'dur' demek durumundayız. Yoksa kuru milliyetçilik yapmak, çözüm üretmeden bu işleri konuşmak sorunu çözmüyor. Çözüm üretmek zorundayız" ifadelerini kullandı.Son 3 yıldır büyük ölçüde şehit cenazelerinin gelmediği bir Türkiye olduğunu belirten Çelik, "Çözüm sürecini mutlaka iyi kullanmak ve tamamlamak durumundayız. Buradan teröristlere de her yerden olduğu gibi sesleniyoruz; bir elde silah, bir elde zeytin dalı olmaz. ya zeytin dalından ya silahtan yana olacaksın. Bu tercih noktasına gelmiş bulunuyorsunuz. Türkiye artık zeytin dalı ile silahı yan yana tutan bir anlayışa uzun süre tahammül edemez" değerlendirmesinde bulundu. (sürecek) -Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik