Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sait Koca, bu yıl kanatlı eti tahmini cirosunun 13 milyar lira olacağını, bunun için sektörün yüzde 5 büyümesi gerektiğini belirterek, "Bu yıl üretim ilk kez 2 milyon tonu geçecek" dedi.
Koca, Türkiye kanatlı eti sektörünün 2013 yılı performansını değerlendirmek ve gelecek dönem projelerini açıklamak üzere düzenlenen basın toplantısında, geçen yıl kanatlı eti sektörünün üretimde, tüketimde ve ihracatta büyüdüğünü vurguladı.
Sektör cirosunun 4,5 milyar dolara, kanatlı eti ihracatının ise 656 milyon dolarlık büyüklüğe ulaştığını ve bu rakamın 2012 yılında 567 milyon dolar olduğunu kaydeden Koca, "Bu yıl ise kanatlı eti tahmini cirosu 13 milyar TL olur. Bu da sektörün yüzde 5 büyümesi gerçekleşirse mümkün" ifadelerini kullandı.
Sektörün 2013'te 1 milyon 900 bin ton kanatlı eti üretimine ulaştığına dikkati çeken Koca, 2014 yılında üretimin ilk kez 2 milyon tonu geçeceğini söyledi.
Koca, sektör olarak 2025 yılı kanatlı eti üretim hedeflerinin yılda 3,3 milyon ton olduğunu dile getirerek, "Bunun gerçekleşmesi için gerekli koşullar, yeterli sayıda yetiştirme kümesinin devreye girmesi, hammadde temininde, ihracatta sorun yaşanmaması ve sektörün karlılığını devam ettirmesi..." dedi.
"2013'te kişi başı tüketim 20,7 kiloya yükseldi"
Sait Koca, gelecek yıllarda ihracattaki artışın hızla gelişeceğini umduklarını belirterek, üretime bağlı olarak kanatlı eti tüketiminde de artış yaşandığını söyledi.
Geçen yıl kişi başı kanatlı eti tüketiminin 20,7 kilograma yükseldiğini ifade eden Koca, "2014 yılında kanatlı eti tüketiminde 21 kilogram öngörümüz var. Tüketimde en büyük pay piliç etinin ve bu durumun önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini düşünüyoruz. Tüketimi artırabilmek için ürünlerimizi Türkiye'nin her yerine ulaştıracak ağ geliştirildi. Türkiye'de dünyada olmayan kadar çeşitli ürün var. Bu sayede tüketimin artmasına katkı sağlamak istiyoruz. 1990 yılında 3,8 kilogram olan kişi başı tüketim 2000 yılında 9,7 kilogram, geçen yıl 20,7 kilogram olarak gerçekleşti. Bu yıl 21 kilogram üzeri, 2025 yılında ise 25 kilogramı bulacağını umuyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Kanatlı eti ve ürünleri ihracatının 2013 yılında ayak dahil 395 bin tona ulaştığı bilgisini veren Koca, ihracatta son 5 yılda bu kadar hızlı büyümeyi kendilerinin de beklemediğini dile getirdi.
Koca, ihracat yapılan ülkeler incelendiğinde Irak'ın en büyük pazarları olduğunu belirterek, "Türki cumhuriyetlerinin yanı sıra Suriye ciddi ithalatçı konumuna geldi. Buraya ihracatımız sürekli artıyor, ancak Suriye ile ilgili son durumlar, ihracatımızda soru işareti oluşturuyor. Libya ciddi pazar olarak bizden alımını sürdürüyor. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ciddi bir pazar... Bu pazarlara girmek fiyat ve kaliteyle de ilgili. Önümüzdeki zamanlarda buradan önemli pazar payı alabileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Rusya'nın kendileri için hedef pazar olmaktan çıktığını, zaten başlangıçta da hedef pazarları olmadığını dile getiren Koca, Rusya'nın kendi üretimini en kısa zamanda karşılayıp ihracatçı konumuna geçmeyi hedefleyen ve Türkiye gibi hızlı büyüyerek üretimini artıran ülkelerden birisi olduğunu anlattı.
Sait Koca, "Rusya'nın Türkiye'den doğru düzgün mal almadığının" da altını çizerek, "Amerika'nın çok ucuza sattığı butlar var. Onun sattığı hiçbir pazarda bizim rekabet yapabilme imkanımız yok. Onun için hedef koymamıştık. Rusya'yı hedef pazar olarak görmüyoruz" dedi.
Şu anda hedef pazar olarak Japonya'yı belirlediklerini açıklayan Koca, şunları kaydetti:
"Bu tür ülkelere ihracat yapabilmek için normal kurallar işlemiyor. İkili onaylar, izinler isteniyor. Önümüzdeki aylarda Japon bir heyet gelip inceleme yapacak. 2 ay içerisinde de Japonya'yı listemize dahil etmiş olacağız. Bu pazarla ilgili yasal süreci tamamlamamız gerekiyor. Burayı önemsiyoruz, çünkü mevcut pazarlarımızdan farklı. Katma değeri daha yüksek, daha pahalı ürünleri alabilen bir pazar."
Bu yılın ilk iki ayında ihracatın 66,4 bin ton olarak gerçekleştiğine işaret eden Koca, 2012 yılının aynı dönemine göre artış oranının yüzde 4,42 olduğunu, sektörün bu yıl ise 455 bin ton ihracat hedeflediğini söyledi. Koca, 2025 yılında ihracatın 1,2 milyon tonu aşması ve 2,5 milyar dolar döviz girdisi sağlayacakları tahmininde bulundu.
"Tavukla ilgili popülist konuşmalar bilgi kirliliği oluşturuyor"
BESD-BİR Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Görener ise bu yıl içinde dört araştırmanın gerçekleştirileceğini bildirerek, yaptıkları ilk araştırmanın ocak ayında tamamlandığını söyledi.
Türkiye genelinde, 18-64 yaş arası 910 kişiyle görüşülerek yapılan araştırmanın dikkati çekici sonuçlar ortaya koyduğunu kaydeden Görener, şöyle devam etti:
"Tüketicinin tavukla bir sorunu yok ama tavuk hakkındaki dedikodular sorun algısı oluşturuluyor. Bu iletişim sorununu çözmek biz üreticilere düşüyor. Yaptığımız araştırmada, katılımcıların yüzde 60'ını haftada bir kez ve daha sık tavuk ve tavuk ürünleri tüketenler oluşturdu. Düzenli ve sık tavuk tükettiğini açıklayanların yüzde 31'i fiyatını uygun bulurken, yüzde 24'ü lezzetli, yüzde 23'ü sağlıklı ve faydalı, yüzde 15'i ise damak zevkine uygun olduğunu belirtti. Yine tavuk etini düzenli ve sık tüketenlere sorulan 'Son bir yılda tavuk tüketiminiz değişti mi?' sorusuna ise katılımcıların yüzde 14'ü eskisine oranla daha çok tüketiyorum, yüzde 75'i bir değişiklik olmadı, yüzde 11'i ise daha az tüketiyorum yanıtını verdi. Bu yüzde 11 çevre etkisiyle tüketimini azalttığını söylüyor. Olumsuz haberler, 'tadını sevmiyorum' gibi nedenlerle tüketmiyorlar."
Düzenli ve sık tüketenlerin ise sağlıklı, faydalı, lezzetli, fiyatını ve damak zevklerine uygun olduğu için tüketim artırdığına işaret eden Görener, tavuk etini düzenli ve sık tüketenlere "Son bir yılda tavuk tüketiminiz değişti mi?" diye sorulduğunda, yüzde 14'ünün eskisine oranla daha çok tükettiği sonucunun ortaya çıktığını söyledi. Görener, bu kişilerin, tavukla ilgili duydukları olumsuz haberlerle tavuk yeme alışkanlığını değiştirip değiştirmediğine yönelik sorulan soruya ise yüzde 60'ının "hayır" cevabını verdiğini dile getirdi.
Tüketicide tavuk tüketimi azaltma davranışı bulunmadığını, üretim, tüketim ve ihracattaki artışın bunu gösterdiğini belirten Görener, "Türkiye'de yapılan üretimle ilgisi olmayan, somut bilgi ve veriye dayanmayan olumsuz konuşmalar, tavuk hakkında az da olsa algı kirliliği oluşturuyor. Tüketiciyi daha iyi bilgilendirme görevi üreticilere düşüyor" dedi.
"Tavukla ilgili Facebook ve Twitter hesapları oluşturuldu"
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi ve Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akan da tavuk üretiminde hormon kullanılmadığını vurgulayarak, dünya piyasasında da tavuklar için endike herhangi bir hormon bulunmadığını söyledi.
Akan, tavuklarda büyütme amaçlı antibiyotik kullanımının da hem Avrupa Birliği ile birlikte 2006 yılında yasakladığını ve bu tarihten itibaren bu grup antibiyotiklerin tavuk üretiminde kullanılmadığını belirterek, "Hayvan refahı kapsamında değerlendirilen konularda (bakım-idare, beslenme, çevresel koşullar, aydınlatma vb.) üretim standartları iyi durumda" dedi.
BESD-BİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Süleyman Öztürk ise tüketicilerin doğru ve şeffaf biçimde bilgilenmesini sağlamak amacıyla dijital platformlarda yeni hesaplar hayata geçirdiklerini belirterek, öncelikle BESD-BİR'in ve Sağlıklı Tavuk Bilgi Platformu'nun ara yüzlerinde değişikliğe giderek kullanıcı dostu iyileştirmeler yaptıklarını anlattı.
Öztürk, Facebook, Twitter ve Youtube hesaplarını oluşturduklarını da dile getirerek, bu hesaplarla hem tüketicilerin sorularını doğrudan yanıtlayacaklarını hem de yaşanan bilgi kirliliğini en aza indireceklerini kaydetti.
Bir tüketicinin, aklını karıştıran bir iddiayla ya da soruyla karşılaştığında, direkt olarak üreticiye Facebook ya da Twitter üzerinden ulaşabileceği bilgisini veren Öztürk, sorulara en kısa sürede ve gerekli tatmini oluşturacak derinlikte yanıtlar vermeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. - İstanbul
Son Dakika › Ekonomi › Bu Yıl Kanatlı Eti Üretimi İlk Kez 2 Milyon Tonu Geçecek' - Son Dakika
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.
Sizin düşünceleriniz neler ?