Blackstone: Türkiye'de Ölmüş Değil, Canlı 'Eşek' Arıyoruz - Son Dakika
Ekonomi

Blackstone: Türkiye'de Ölmüş Değil, Canlı 'Eşek' Arıyoruz

Blackstone: Türkiye\'de Ölmüş Değil, Canlı \'Eşek\' Arıyoruz

Yönettiği 100 Milyar Dolarlık Varlıklar ve Yatırımlarıyla Dünyanın En Büyük Şirketlerinden Hilton Otellerinin Sahibi Blackstone'un Patronu Stephen Schwarzman, Türkiye'de Büyük Potansiyel Gördüğünü Söylüyor. Geçen Yıl Migros'a Talip Olunca Türkiye'de Adı Öne Çıkan Blackstone, "Kaliteli ve Başarılı" Şirketlerle İlgileniyor. Schwarzman, "Türkiye'de Ölmüş Değil, Canlı Eşek Arıyoruz" Diyor.

19.10.2009 02:26

Yönettiği 100 milyar dolarlık varlıklar ve yatırımlarıyla dünyanın en büyük şirketlerinden Hilton otellerinin sahibi Blackstone’un patronu Stephen Schwarzman, Türkiye’de büyük potansiyel gördüğünü söylüyor. Geçen yıl Migros’a talip olunca Türkiye’de adı öne çıkan Blackstone, “kaliteli ve başarılı” şirketlerle ilgileniyor. Schwarzman, “Türkiye’de ölmüş değil, canlı eşek arıyoruz” diyor.

TÜRKİYE’nin adını Migros’a talip olmasıyla duyduğu, yönettiği varlıkların büyüklüğü 100 milyar doları bulunan Blackstone’un kurucu ortağı Stephen A. Schwarzman geçen hafta yatırım ortamını görmek ve çeşitli temaslarda bulunmak için iki günlüğüne İstanbul’a geldi. ‘Ölmüş eşek fiyatına almak’ deyimini duyduğunda Schwarzman, önce “Eşek alacaksam ölüsünü neden alayım; canlısını isterim” dedi. Fakat deyimin gerçek anlamını öğrendiğinde, fiyat kadar şirketlerin kalitesi, özellikleri ve başarılarıyla da ilgilendiklerini söyleyen Schwarzman, Türkiye ekonomisi için iyimser olduğunu vurguluyor. Bünyesinde girişim sermayesinden hedge fonlara pek çok şirket bulunan ve gayrimenkulden otelciliğe, camdan enerjiye çok sayıda sektörde yatırımları olan Blackstone, Hilton otellerinin de sahibi. 7.8 milyar dolar servetiyle ABD’nin en zengin 53’üncü kişisi olan, Times dergisinin “Dünyanın En Etkili 100” ismi arasında sıraladığı Stephen A. Schwarzman, 702 milyon dolar geliriyle en çok kazanan CEO unvanına da sahip. Kolunda en fazla 150 liralık Swatch saat bulunan Stephen A. Schwarzman ile krizden Türkiye ekonomisine, Paris Hilton’dan CEO’ların kazançlarına pek çok konuyu konuştuk.

İki anlaşmanın ucundan döndük

Türk ekonomisi iyiye gidiyor mu? Türkiye’de ilgilendiğiniz şirketler var mı? Özellikle odaklandığınız alanlar...

- Türk ekonomisini değerlendirebilecek bir uzman değilim ama çok potansiyel görüyoruz. Son yıllarda iyi gelişmeler gösterdi. Özel olarak odaklandığımız bir sektör yok. Ne satıştaysa onunla ilgileniriz; ne ödeyebileceğimize bakarız. Uyarsa alırız. Türkiye’de iki kere anlaşmanın ucundan döndük. Henüz hiçbir satınalma işlemi gerçekleştirmedik.

‘Ölmüş eşek fiyatına almak’ diye Türkçe bir deyim vardır. Kriz nedeniyle şirketlerin değerleri düştü ve satın almak da kolaylaştı.

- Ölü eşek istemem. Ölü eşek ne işime yarar ki? Satın alacaksam canlısını isterim. Evet kriz nedeniyle tüm dünyada şirketlerin fiyatları düştü. Şirket almak kolaylaştı ancak biz fiyat kadar şirketlerin kalitesi, özellikleri ve başarılarıyla da ilgileniyoruz. Danışmanlık hizmetlerimiz de var. Ölmüş eşeğin avukatıyız yani.

Migros tipimizdi

Migros’un satışında en güçlü adaydınız ancak İngiliz BC Partners aldı. Pişmanlık duyuyor musunuz?

- Biz Migros’u çok sevdik. Son derece kaliteli bir şirket fakat fiyatı bize biraz pahalı geldi. Biz büyük, kaliteli, özellikleri, becerileri olan şirketlere ilgi duyuyoruz. Migros bu anlamda bizim tipimizdi ancak en yüksek fiyatı vermeye hazırlıklı değildik. Doğru karar verip vermediğimizi zaman gösterecek.

Türkiye için iyimserim

Türkiye ekonomisine ilişkin öngörünüz nedir?

- Gelecek yıl diğerleri gibi Türkiye’de de toparlanmanın başlayacağını düşünüyorum. Türkiye önemli adımlar attı. Türkiye için iyimserim. Bunun için çok neden var.

Private equity (girişim sermayesi) şirketlerinin geleceği nasıl olacak?

- Private equity için önemli olan bir şirketi satın aldığınızda ve sattığınızdaki değeri. Arada olanlar çok da önemli değil. Bence private equity’ler en iyi performans gösteren varlık yönetimidir. Bu tür şirketlerin geleceğiyle ilgili genel olarak iyimserim.

Zenginim ama işim bitince ben de eve gidiyorum

En zenginler, en büyük şirketler listelerinde sürekli yer alıyorsunuz. Yaşamınız çok farklı mı?

- Listeler bir şekilde yapılıyor. Ben de herkes gibi bir hayat yaşıyorum. Hayatım çok farklı değil aslında. İşim bitice ben de eve gidiyorum.

Lehman’ın batışı ağır kalp kriziydi, hasta ölebilirdi

Ekonomik krizi ve şu ana kadarki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Lehman Brothers’ın batışı hastanın ağır bir kalp kiriz geçirdiği andı ve hasta neredeyse ölüyordu. Son anda kurtarıldı. İstikrar için çok adım atıldı. Merkez bankaları önemli roller oynadı. Mevduatlara verilen garanti hayati nitelikteydi. ABD başta ülkelerin kurtarma paketleri işe yaradı. Ekim gibi global bir depresyona girmeyeceğimiz anlaşıldı. Bütün manşetler kriz haberleriyle doluydu. Zaten tedirgin olan tüketici bunları gördükçe tüketimi iyice kesti. Bu firmaların gelirlerini düşürdü. Firmalar tedariği ve yatırım kesti. Bunun sonucu işsizlik rekor seviyelere geldi. İşsiz insan da tüketim yapmıyor. Bu dünyanın neresinde bulunduğunuza bağlı olarak 3-6 ay sürdü.

Bu kısır döngüde ne zaman kırılma oldu ya da olacak?

- İnsanlar uzun süre panik halinde kalamazlar; en kısa sürede normale dönmeye çalışırlar. Pek çok ülkede şirketlerin gelirlerindeki azalmanın durduğunu söyleyebilirim. Ülkelerin GSMH’leri pozitif büyümeye döndü. Ekonomiyi canlandıran kesinlikle Asya oldu. Doğal kaynakları olan ülkeler daha iyi durumda. Ben iyimserim ve üçüncü, dördüncü çeyrekte büyüme rakamları göreceğiz. ABD’de gelecek yıl da tüketimdeki durgunluk nedeniyle ekonomi baskı altında olacak. Ev alma oranları düştü. İnsanlar tasarruf eğiliminde. Tüketicinin tutucu eğilimi bir iki yıl daha sürer.

Lehman sizin ilk çalıştığınız şirketlerden biri. Şimdi emekli olan ortağınız Peter G. Peterson ile de orada tanıştınız. İflas haberini duyduğunuzda neler hissettiniz?

- Berbat bir duyguydu. Aslında Lehman’la ilgili söylentiler vardı. Bir yıldır sıkıntıda olduğunu biliyorduk. CEO Richard Fuld ile aynı dönemde Lehman’da çalışmaya başlamıştık. İyi bir dosttur. Lehman’ın batışı feci bir şeydi.

Sekiz şirketini daha halka açacak

Blackstone krizi nasıl hissetti?

- Bizim private equity, hedge fon ve gayrimenkul gibi 5 alanda büyük şirketlerimiz var. Hepsi krizden farklı etkilendi. Toplamda 55 şirketimiz var ve bunların ciroları 110 milyar dolar civarında. Şirketlerimizde çalışanların sayısı 1 milyonu buluyor. Nakitte olmak iyiydi. 8 şirketimizi halka açmayı planlıyoruz. Mayıstan buyana sermaye piyasaları daha sağlıklı olmaya başladı.

Yıllık kazancım 702 milyon dolar değil, 350 bin dolar

702 milyon dolar ile dünyada en çok kazanan CEO olarak listelendiniz.

- Bu listeleri gördüğümde çok kızıyorum aslında. Çünkü yılın sonunda bakıyorum sadece 350 bin dolar kazanmışım. Hayal kırıklığı yaratıyor bende yani. Şirketi kurarken oraya koyduğum parayı alıp hesaba katıyorlar, ortaya 100 milyon dolarlar çıkıyor.

Krizde CEO’ların kazançları da eleştirildi. Bunun üzerine en çok kazanan CEO ilan edilmek rahatsız etti mi?

- Evet ama CEO’dan CEO’ya fark var. Şirket kâr ederken, çok kazanırken CEO’ların kazanmaları normal. Buradaki sorun şirket zarar ederken çok kazanmayı sürdürmeleri. Batan şirketin CEO’sunun çok kazanmayı sürdürmesi mantıklı değil. Kamuoyunda oluşan tepkileri haklı buluyorum. Örneğin 2006, 2007 yıllarında şirket daha iyiyken kazancım daha yüksekti. 2008’de yüksek değil.

Paris Hilton kendi şöhret kariyeriyle meşgul

Hilton otellerini 2007’de 26 milyar dolara satın aldınız. Dünyada otel işinde şu anda en büyük sizsiniz. Bu alanda yatırımlar sürecek mi?

- Otelcilik kırılgan bir iş. Krizlerden çok etkileniyor. Örneğin insanlar seyahat etmeyi azalattı. 18-24 aylık bir iştir otelcilik, tarihi olarak. Bu alanda 2011’de önemli gelişmeler olabilir.

Hilton otelleriyle şu anda bir bağı olmasa da Paris Hilton’dan herhangi bir rahatsızlık hissediyor musunuz?

- Paris’in büyük büyük babası Hilton zincirini kurmuş. Aynı ismi taşımanın dışında ailenin uzun bir zamandır hiçbir bağı yok. Aslında ben hem Paris’i hem de anne ve babasını tanıyorum. Paris kendi şöhret kariyeriyle meşgul biri. İyi bir insandır.

Kemal Kaya Blackstone Grubu’nun danışmanı

İTALYAN Unicredito’nun Koçbank’ın bünyesinde bulunduran Koç Finansal’a ortak oluşunun, daha sonra Yapı Kredi Bankası’na aynı ortaklığın taşınmasının mimarlarından Kemal Kaya, Blackstone Grubu’nda, Nisan 2008’de küresel özel sermaye ekibine üst düzey danışman olarak atandı. Blackstone’dan yapılan açıklamada, Türkiye’de yerleşik olacak olan Kaya’nın, grup bünyesinde stratejik yatırım imkanlarının geliştirilmesinden sorumlu olacağı ve bölgedeki potansiyel yatırımlar konusunda gruba destek vereceği duyurulmuştu.

Rakamlarla Blackstone

1985’te Stephen Scharzman, ABD Ticaret Bakanlığı da yapmış Peter G. Peterson ile 400 bin dolar sermaye ile küçük bir ofiste Blackstone’u kurdu.

Yönettiği varlıkların büyüklüğü 93.5 milyar dolar.

Tüm dünyada 1.300 çalışanı ve 15 ofisi bulunuyor.

Sahip ve ortak olduğu 55 şirkette çalışanların sayısı 1 milyonu buluyor.

Bu 55 şirketin ciroları toplamı 110 milyar dolar civarında.

Kaynak: DHA

Son Dakika Ekonomi Blackstone: Türkiye'de Ölmüş Değil, Canlı 'Eşek' Arıyoruz - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    SonDakika.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve sondakika.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Advertisement