"Bireysel Kredi Faizlerinde Dip Noktanın Görüldüğünü Düşünüyoruz"

ÜMİT ÇEVİK - Yılın ilk altı ayında piyasa faizlerinde gerçekleşen yükselişe rağmen tüketici kredi faiz oranlarında düşüş görüldü.

AA muhabirinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, yılın ilk altı ayında ihtiyaç, taşıt ve konut kredi faiz oranlarında düşüş gerçekleşti. 2013 yılı Ocak-Haziran döneminde ihtiyaç kredilerinde 220 baz puan düşüş kaydedildi. Ocak ayında yıllık ortalama yüzde 14,06 düzeyinde olan ihtiyaç kredisi faiz oranları haziran ayında ortalama yüzde 11,82 düzeyine geriledi.

Söz konusu dönemde taşıt kredileri faiz oranlarında ise yaklaşık 150 baz puan indirim gerçekleşti. Ocak ayında yıllık ortalama yüzde 11,06 düzeyinde olan taşıt kredi faiz oranları haziran ayı sonu itibariyle yüzde 9,61 düzeyine düştü.

Öte yandan yine aynı dönemde konut kredi faiz oranlarında da yaklaşık 150 baz puanlık indirim görüldü. Yılın ilk ayında yıllık ortalama yüzde 9,78 düzeyinde olan konut kredi faiz oranları da yüzde 8,30 düzeyine geriledi

Yılın ilk altı ayı itibariyle piyasa için gösterge niteliğinde olan 2 yıllık tahvilin faizinde ise yaklaşık 200 baz puanlık artış görüldü. 31 Ocak'ta yüzde 5,85 seviyesinde olan gösterge tahvilin bileşik faizi 28 Haziran'da yüzde 7,89 seviyesine yükselirken bu dönemde ihtiyaç, taşıt ve konut kredilerinde görülen düşüş dikkati çekti.

AA muhabirine değerlendirmede bulunan banka yöneticileri kredi faiz oranlarında yılın ilk yarısında görülen düşüşün TCMB'nin aralık ayında politika faizinde 25 baz puan, Nisan ve Mayıs aylarında gerçekleştirilen 50'şer baz puanlık indirimlerin bankaların kredi maliyetlerine olumlu yansımasının etkili olduğunu belirtiyor.

"Bireysel kredi faizlerinde dip noktanın görüldüğünü düşünüyoruz"

Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan ING Bank Bireysel Bankacılık Pazarlama, Satış ve Alternatif Dağıtım Kanallarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun, yılın ilk yarısında sektörde 2012 yıl sonuna göre yaklaşık yüzde 15 oranında büyüme gerçekleştiğini belirterek, "Öngördüğümüz şekilde tüketici kredileri pazarı yılın ilk yarısında gerçekleşen düşük faiz seyri ile özellikle ihtiyaç ve konut kredilerinde büyüme trendini sürdürdü" dedi.

Uygun, özellikle son 1 ay içerisinde iç ve dış dinamiklere bağlı olarak kredi faiz oranlarında bir yükselmenin yaşadığını hatırlatarak, buna bağlı olarak yılın ilk 6 ayı itibariyle kredilerde gerçekleşen artış trendinin bir miktar yavaşlamış olsa da faiz hadlerinde ciddi bir yükselme olacağını bugünden öngörmediklerini söyledi.

Yılın ilk yarısında toplam  tüketici kredisi pazarının içinde ihtiyaç kredilerinin 2012 yıl sonuna göre ortalama yüzde 15 büyüme ile 113,5 milyar lira seviyelerine ulaştığını ifade eden Uygun, "Eylül ayı itibariyle özellikle ihtiyaç kredilerinde talebin artmasını, buna paralel olarak büyümenin yılın ilk 6 ayı paralelinde olacağını öngörüyoruz" dedi.

Uygun, yurt içi ve yurt dışında yaşanan gelişmelerin piyasa üzerinde büyük etkisi olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türk ve Dünya Ekonomisinde yaşanan gelişmelerin piyasa üzerinde de büyük etkisi bulunuyor. Bununla birlikte bireysel kredi faizlerinde yılın ilk yarısında gerçekleşen düşük faiz seyri ile dip noktanın görüldüğünü düşünüyoruz. Yılın ikinci yarısında ise global likiditedeki daralma eğilimine bağlı olarak kredi faizlerinin bir miktar daha yükselerek devam etmesini bekliyoruz.  Piyasaların yönünü değiştirebilecek şimdiden tahmin edemediğimiz herhangi bir etki olmadığı sürece, bireysel kredi pazarındaki artışın devam edeceğini düşünebiliriz."

"Tüketici kredilerindeki büyüme yılın ikinci yarsında da devam edecek"

Odeabank Stratejik Planlama Müdürü Ferhat Yükseltürk ise yılın ilk altı ayında kredilerdeki yıllık artış hızının TCMB'nin belirlediği referans değerinin oldukça üzerinde yüzde 25 seviyesinde gerçekleştiğini belirterek, kredilerdeki artışın özellikle yılın 2. çeyreğinde faiz indirimlerinin de etkisiyle daha da hızlandığını ifade etti.

Tüketici kredilerinin de toplam kredilere paralel olarak yüksek artışını sürdürdüğünü kaydeden Yükseltürk, konut ve ihtiyaç kredilerinin hem tutar hem artış oranı bakımından bu dönemde ön plana çıktığına işaret etti.

Tüketici kredilerinin payının hala toplam portföyün yüzde 24'ü civarında olması ve konut kredilerindeki düşük tahsili gecikmiş alacak oranının bu kredilerdeki artışın bir risk unsuru değil aksine bankacılık sektörünün sağlıklı yapısını koruması açısından önemli bir etmen olduğunu düşünen Yükseltürk, şunları aktardı:

"Mart sonundan bu yana konut kredilerinde 90 baz puan civarında düşüş yaşanırken, ihtiyaç ve ticari kredilerde bu düşüş 160 baz puan civarında oldu. Kredi faizleri bu dönemde hızla gerilerken mevduat faizlerindeki gevşemenin daha sınırlı olduğunu ve haziran ayından bu yana piyasalarda faizlerin yükselmesine bağlı olarak bankaların mevduat faizlerini artırma eğilimini sürdürdüklerini gözlemliyoruz. Bu durum ister istemez kredi faizleri üzerindeki baskıyı da artıracaktır."

Nitekim yılın geri kalanı için kredi faizlerinde düşüşün sona erdiğini ve artan fonlama maliyetine bağlı olarak bir miktar artış yaşanabileceğini öngören Yükseltürk, "Kredi faizlerindeki artışa bağlı olarak sektörün kredi büyüme hızının yılın ikinci yarısında yavaşlayacağını ancak tüketici kredilerinin yılın geri kalanında aynı hızda devam etmesini bekliyoruz" dedi. - İstanbul